62-)Mutlu Olmayı Hakediyorsun...Sevgilim

52 8 2
                                    

😊Keyifli Okumalar😊

Ölüm sessiz gelir ama gürültülü uğurlanırdı.Ne kadar yavaşsa gelişi,gidişi de o kadar ani ve hızlı olurdu.Farkına varmadan, bir anda tüm yürekleri yakıp,ruhları yıkıp sanki bunları yapan o değilmiş gibi arkasına bile bakmadan giderdi.

İstanbul'un herhangi bir camisinin önünde koca bir sessizlik hakimdi.Herkes önlerinde ki taşın üzerinde ki tabutta yatan adama ayak uydurmuş ufacık bir çıt bile çıkarmıyordu.

Kötü insanlar yalnız ölür denmiştiya hayır kötü insanlar yalnız uğurlanırdı

İlker Ergül yalnız ölmüştü belki ama yalnız uğurlanmıyordu.

Yaşlı adamın günahlarımın keffareti diye diye yardım ettiği tüm bedenler şuan gözleri yaşlı bir şekilde cenaze namazı için bekliyordu.Ve hiç kimse bu adamın bu kadar kişiye yardımı dokunacağını tahmin edemezdi.Zaten yaptığını da gizli yapardı yaşlı adam.

Birbirini tanımayan yüzlerce insan bu iyi yürekli adama son vazifelerini yapmak için toplanmışken nasıl bilirdiniz sorusuna yürekler dolusu iyi bilirdikler yükseldi hakkınızı helal ediyor musunuz dendiğinde gözleri yaşlı helal olsun dedi hepsi.

Sarp vardı en köşede.Cenazenin tam karşısında durmaya cesaret edemeyen ağlamaktan gözleri şişmiş bir Sarp Dumlupınar.Yanında ve cemaatin arkasında kendisini bekleyen polisler bile umrunda değildi.Öldüğünü öğrendiğinde çok ısrar etmişti genç adam ve polisler sonunda asla yapmayacakları bir şeyi yapıp kabul etmiş ve onu buraya getirmişlerdi

Bir polis yanındaydı diğer ikiside arkada bekliyordu bu saftan çıkar çıkmaz bileklerine kelepçe takılacağını biliyordu ve aileside sırf oğulları burada diye gelmişti

Şevket hayatını mahveden adamın cenaze namazındaydı, Gökhan yaşananları ne kadar bilsede helal etti hakkını tanımadığı yaşlı adama

Toprak dolu gözleri ile duruyordu.İlker Bey kendisine bir çok konuda anlayışlı davranmış ve yardımcı olmuştu.Şimdi ise cansız bedeni önündeydi

Öyle bir cenazeydi ki seven sevmeyen,nefret eden etmeyen herkes buradaydı

Defin etmek için alınan tabut mezarlığa götürülmek için arabaya konulurken Yağmur aynı hastanede ki hali gibi ruhsuz bir şekile bakıyordu.Yanına gelen Toprak ile kafasını kaldırıp sevgilisine baktı

"Seni buraya bile zor getirdim mezarlığa gelmezsin büyük ihtimalle,sen ailenle git ben işim bitince seni ararım karakolda mı evde mi olduğunuzu öğrenir yanına gelirim tamam mı?" 

Genç kız kafasını sallayarak onayladı ve etrafa bakındı abisinin polis aracının yanında olduğunu ailesininde ona doğru gittiğini gördü  

Ağır adımları ile yanlarına gelip abisinin karşısında durdu

"Neden mahvettin ki hayatını?Bıraksaydın yaşasaydı kendisi bulsaydı belasını"

Genç adam polislere karşı olduğu gibi yine korudu sessizliğini

"Sarp Dumlupınar!"

Gelen bağrış sesi ile hepsi o tarafa dönerken genç adam bakmaya bile gerek duymadan üzgünce yumdu gözlerini

Onunla yüzleşmek istemiyordu

Genç kadın kalabalık aileyi yarıp genç adamın önünde ki Yağmur'u kenarı iterek yerini kendisi aldı ve hâlâ gözleri kapalı duran adamın yakalarına yapıştı 

Yağmura TutsakWhere stories live. Discover now