4-)Bir Küçük Deri Ceket Meselesi

108 18 1
                                    

☺Keyifli Okumalar☺

Toprak aşağıdan gelen seslerle gözlerini devirip saatlerinin olduğu çekmeceden siyah kalın kemerli saatini alarak bileğine takmaya başladı.

Bir yandan saatini takarken diğer yandan yere kadar uzanan cama yaklaştı ve saat takma işlemi bittiği için ellerini cebine sokup zengin muhite göz gezdirdi.

Parayla sahip olabilecekleri bu kadardı işte,içinde huzur bulunmayan kocaman soğuk duvarlar

Sıkkın bir nefes verip arkasına döndü ve parfümlerine yaklaşıp en sevdiği kokuyu üzerine ve boynuna sıkıp kapağını kapatarak aşağı indi ve salonda oturan gereksiz arkadaşıyla geceden kalma kuzenine yaklaştı

Demir yıllardır neredeyse her gece zil zurna sarhoş evine gelip huzursuz bir geceyi onun misafir odasında geçirirdi.İlk defa dün geldiğinde elinde sımsıkı tuttuğu bir şeyle yüzünde nedenini bilmediği bir sırıtış vardı.

Sebebini sormuş ama cevapsız kalkmıştı ki zaten çokta umursamamıştı.

Demir'in yüzünde ki sırıtış olsa olsa geceyi geçirdiği kızın verdiği zevkten olurdu ki onun yatak maceralarına ayıracak vakti yoktu.

"Günaydın kardeşim"

Burak'ın sesiyle ona döndü.Her seferinde tersliyordu yinede bu yüzsüzün umrunda olmuyordu.

"Sanada günaydın kahvaltı yaptınız mı?"

İkiside kafasını hayır anlamında sallarken Demir konuştu

"Seni bekledik"

Toprak kafasını aşağı yukarı sallayıp koltuğa oturmadan adımlarını mutfağa çevirdi ve ikiliye gelmelerini işaret etti

Kapıdan girdiğinde gördüğü hazırlanmış masayla sırıttı lüzumsuz arkadaşının aklına estikçe evine gelmesinin tek iyi yanı buydu belkide.

Zira kendisi mutfakta ne kadar kötüyse sevgili arkadaşı inadına o kadar iyiydi.

Hayır tabiki de tek iyi yanı bu değildi hayatında onu yanlız bırakmayan,tek kalmasını engelleyen birilerinin olması tamda ihtiyacı olan şeydi ama şuan masaya oturmuş 1 yıldır ağzına lokma girmeyen domuzlar gibi kahvaltıya gömülen koca kafalının bunu bilmesine gerek yoktu öyle değil mi?

...

"Abla şu krepi çevirir misin?"

Yağmur'un sesiyle Meyra kafasını telefondan kaldırıp oflayarak ocağa yaklaştı ve sinirle konuştu

"Kızım biliyorsun anlamıyorum mutfak işinden sen bu konuda ne kadar iyiysen ben inadına o kadar kötüyüm ne diye bana dersin ki şu işi"

"Abartma abla alt tarafı krep çevir dedim Da Vinci'nin şifresini çöz demedim"

Meyra bir eliyle işini yapmaya çalışırken diğer eliyle sarı saçlarını savurarak yandan sırıtmasıyla konuştu

"Diyebilirsin,çözerim Evel Allah"

Kendisine kaşlarını kaldırmış alayla bakan kardeşiyle kırmızı ruju ile oldukça dikkat çeken dudaklarını büzerek devam etti

"Yani o mutfak işi değil sonuçta yaparım herhalde"

Yağmur koca bir kahkaha patlatıp kendi işini bitirerek hala krebi çevirmeyi becerememiş olan ablasına yaklaşıp konuştu

Yağmura TutsakWhere stories live. Discover now