1.Bölüm

1.1K 84 41
                                    

SELAAAMM, Yine ben ve KaiSoo ile karşınızdayım. Bu bölümü birazcık bazı şeyleri çakmanız için ve giriş bölümü olsun diye çok kısa tuttum, diğer bölümleri bu kadar kısa tutmayacağım ve okurken tarihlere dikkat ediniz.. Bol bol öpücükler.. 😘😘

dipnot: Hikaye kısa sürebilir şimdiden söylüyüm.

Eylül 2020

Kyungsoo eve bakıyordu. Üniversite için ailesiyle Seul'e gelmişlerdi ve oldukça uygun bir fiyata dubleks ev bulmuşlardı. İki katlı, görkemli ve çekirdek aileye yetecek kadar bahçesi olan bir evdi. İnsanı ürperten ve perili diye inandıracak türdeydi, sanırım bu yüzden fiyatı düşük, diye düşündü Kyungsoo. Okula yakın olmasından dolayı kabul etmişti bu evi. 

"Biraz tadilatla çok güzel bir şeye dönüşecek gibi.. Ne dersiniz çocuklar?" Babası büyük bir mutlulukla sorunca küçük kardeşi neşeyle yerinde zıpladı. 

"Bahçesi çok güzel!!"

"Hadi içeriye girelim!"

Babası ve annesi önde olmak üzere bahçeye giriş yapmışlardı. Kyungsoo adım atar atmaz, içinin ürperdiğini hissetti. Başını kaldırıp yukarıda ki açık cama baktı. Az önce o camın kapalı olduğuna yemin edebilirdi. 

Kyungsoo hep kendisinin farklı olduğunu hissetmişti. Mezarlıktan korkmaz, anlatılan korkunç hikayelere güler, izlediği korku filmleri onda hiçbir etki etmezdi. Karanlıktan korkmak yerine huzur bulurdu. Diğer insanlar Kyungsoo'nun bu yönlerini görünce ona hayaletmiş gibi bakıyorlardı. Kyungsoo'da anlamıyordu, insan neden bu tür şeylerden korkardı?

"Kyungsoo?" Annesinin sesiyle gözlerini pencereden ayırdı. "İçeri gelmiyor musun?"

Kyungsoo içeri girdi. Kardeşi heyecanla evde keşifler yapıyor, evin büyüklüğünden bahsedip duruyordu. 

"Hadi, odalarınızı seçin!"

Kafasını sallayarak yavaşça merdivenlerden çıkmaya başladı. Adımlarını attıkça, çığlık sesi gibi ses çıkıyordu eski tahtalardan, evin oldukça eski olduğunun küçük bir imzasıydı sanki. İkinci katta Toplam dört kapı vardı. Kyungsoo, yarı aralık kapıdan açık pencereyi görünce adımlarını oraya yönlendirdi. İçeri girer girmez, kötü his bedenini daha çok sardı. Bu kötü his onu korkutmuyordu, aksine o his, burada kötü şeylerin yaşandığını söylüyordu.

"Burayı beğendin mi tatlım?"

Arkasını döndüğünde annesi odaya göz gezdiriyordu. Duyduğu kamyonet sesiyle cama ilerledi, "Nakliyeci geldi! Hadi, eşyaları alalım." Camı aşağı indirerek kapattı ve hızlı adımlarla aşağı indi. 

****

Eylül 1990

Daraldığını hissetti. Camı yavaşça yukarı kaldırdı ve hafif serin havayı içine çekti. Okulu yakında başlayacaktı bu yüzden mutluydu ama korkuyordu da. Babasından gizli üniversite sınavına girmiş ve kazanmıştı. Her şeyin bir çaresi vardı elbet. Mutlaka bir yolunu bularak bunun da üstesinden gelebilirdi. Biraz daha pencerede durdu ve babasının geldiğini gördü. 

Hızlı adımlarla aşağı inerek babası için sofrayı hazırladı. Babası yüzüne bile bakmadan sofraya oturup yemeye başlamıştı bile. Babasını yalnız bırakarak tekrar odaya çıktığında olduğu yerde kalakaldı. Odasının kapısı ardına kadar açık ve camı da kapalıydı.


YUÁNFÈN  // KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin