Riley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu.
¤...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
《¤》
Yağmur hafiften çişeliyordu. Kaldırımın kenarları çamura bulanmıştı ama üzerinde yürüyen kız bunu pek umursuyor gibi görünmüyordu. Siyah kapüşonunu kafasına çekmişti. Her adımında postallarına çamur bulaşıyordu. Kapüşonundan çıkan koyu kahverengi saçları yüzüne çarpıp duruyordu.
Ara sokağa saptı. Her yerin çöple kaplı olduğunu gördüğünde yüzünü buruşturdu. Adımlarını yavaşlatıp duvara yaslandı. Kapüşonunu kafasından çekince yüzü aydınladı. Elleriyle saçlarını düzeltti. Sol kolundaki ölüm yiyen işareti karanlık gecede parladı. Sıkılınca sessizliği delen hafif bir ıslık tutturdu. Ayağıyla ritme eşlik etti.
Beklediği kişi sonunda sokağın başında göründü. Yaşlı adamın cüppesi yerlere sürünüyordu. Beyaz sakalı parlıyordu. Hızla kızın yanına ulaştı. İkili birbirlerine uzun bir süre baktılar. Kız sonunda başını eğerek konuştu. "Sizi tekrardan görmek güzel Profesör Dumbledore."
Yaşlı adam gülümseyerek kızın koluna girdi. Beraber yürümeye başladılar. "Hiç değişmemişsin."
Kız hafifçe gülümsedi.
Dumbledore durup kızın gözlerinin içine baktı. "Seni buraya çağırma nedenimi biliyorsun."
"Biliyorum Profesör."dedi genç kız ve kolunu sıyırdı. Ayın altında ölüm yiyen işareti yeniden parladı. "Yeni yapıldığı için hala görünüyor."
Yaşlı adamın gözlerinden endişe geçti. "Böyle olmasını istemezdim."
Kız omuz silkti. "Bende ama olmak zorundaydı. Voldemort bana güveniyor."
"Zihnini kurcalıyor mu?"
"Bazen. Ama bunu çok önem vererek yapmıyor. Birçok yandaşı var. Ona en yakın olanların sürekli zihnine giriyor. Benimkinin o kadar derinlerine inmedi."
Dumbledore ellerini arkasında birleştirdi. "Girse de sorun olacağını zannetmiyorum. Sana zihnefend ile ilgili her şeyi öğrettim. Başka neler öğrendin?"
Kız çevresine bakındı. "Burasının güvenli olduğuna emin misiniz Profesör?"
"Merak etme sadece bir muggle mahallesi."
"Geçen toplantıda ben aralarında değildim ama bana her şeyi babam anlattı." dedi kız." Seneye Hogwarts'ın kontrölünü ele geçirmek istiyorlar Profesör. Ama anlamıyorum siz varken bunu yapamaz. Neden o halde böyle planlar kuruyor?"
Dumbledore kaşlarını kaldırdı. "Hortkuluk diye bir şey duydun mu?"
Kız kafasını iki yana salladı."Hayır daha önce hiç duymadım."
Profesör kızın tekrardan koluna girip yürümeye başladı. "Bu çok derin bir konudur. Ama sana her şeyi anlatmalıyım. Bir büyücü cinayet işlediğinde ruhu parçalara bölünür. Ve ölümsüz olmak isteyenlerden bazıları belirli objeleri hortkuluk haline getirip ruhlarını bunun içinde saklar. O büyücünün kendisini öldürsen bile hortkulukları yok etmedikçe büyücü ölmüş sayılmaz."
