| 3

426 53 4
                                    

Instagram Dm

Jeonjk: Merhaba Jimin hyung

Kusura bakma, yazamadım.

Tüm bu ev işleri ve Seojoon'la uğraşmak gerçekten zor 🤦🏻‍♀️

Bahsettiğin kişiyle görüşmek isterim tabii.

Bir an önce işimin başına dönmem gerekiyor.

Bana numarasını gönderirsen, benim için harika olur.

Umarım dediğin gibi iyi birisidir ve ben de bir an önce işime dönebilirim.

Parkmin: Ah merhaba Jungkook

Sana hemen numarayı gönderiyorum

*Kişi bilgisi*

Merak etme, uzun yıllardır tanıdığım ve güvendiğim birisi

Öyle olmasa sana önermezdim.

Açıkçası bundan daha iyisini bulamayacağına kalıbımı basarım.

-

Jimin parmaklarını telefonun ekranında gezdirirken bir yandan da kıkırdıyordu. Taehyung'un bu yaptığından haberi olsa, onu bir kaşık suda boğacağından emindi ama bunu yapmasının sebebi, tamamiyle onu düşündüğü içindi.

Jungkook zengin bir insan olduğu gibi aynı zamanda da konu işe gelince, oldukça cömert bir insandı. Söz konusu oğlu olduğuna göre, maaş konusunda da oldukça cömert olacağına adı gibi emindi.

Muhtemelen şu anda, evde Arin'i uyutmak için büyük bir savaş içerisindeydi genç oğlan. Bu zamana kadar olan yardımları ve Arin'e olan ilgisi için elbette ki Taehyung'a minnettardı ama eğer daha iyi koşullarda yaşamak için bir şansı varsa, bunu ona vermek istiyordu.

Yeterince sıkıntı çekmişti ve Jimin biliyordu ki, her ne kadar bir aile gibi olsalar da yeri geldiğinde Taehyung'un hala onlardan çekindiğini hissedebiliyordu. Sonuçta Yoongi ve onun evliliklerinin üzerinden çok uzun bir zaman geçmiş sayılmazdı ve Taehyung'un onları hala, 'yeni evli' sıfatına koyduğuna kalıbını basabilirdi.

Muhtemelen onları rahatsız ettiğini ya da özel anlarını böldüğünü düşünüyor olmalıydı ki, hala bu iki gence karşı çekingenlik duygusu taşıyordu.

Oysa ki Taehyung olmadan, onlar bir aile olamazdı. Sonuçta bu düzenin oluşmasındaki en büyük etkenlerden birisi oydu.

Fakat artık, hayatını kendi için yaşamasının vakti gelmişti. Hayatının sonuna kadar Arin'e bakarak ve eve kapanarak bir ömür sürdüremezdi. Taehyung'un, Arin'e bakmaktan şikayetçi olmadığını biliyordu ama yine de Jimin'in içi rahat etmiyordu.

Umuyordu ki Jungkook ile konuşmaları güzel gitsin ve bu yeni iş imkanını kaçırmasın. Hem zorlanacağını da düşünmüyordu. Sonuçta Arin gibi zorlu bir bebekle bu zamana kadar güzelce başa çıktıysa, Seojoon ile de oldukça iyi bir şekilde ilgilenirdi.

Odasının aralanan kapısından içeri giren Yoongi'yi gördüğünde, yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Elindeki dosyaları Jimin'in masasına bırakan Yoongi, bakışlarını merakla genç oğlanın yüzünde gezdirdi. "İyi bir haber mi aldın ? Yüzünde güller açıyor."

Jimin kıkırdayarak ellerini iki yana açtı. "Oldukça iyi bir insan olup, yaptığım büyük iyiliklerin yüzüme yansıması sadece."

Yoongi masanın önündeki koltuklardan birine kendini bırakırken mırıldandı. "Neden bahsettiğini anlamadım ama sanırım sorgulamamalıyım."

"Sana bir sır vereyim mi ? Jungkook'un aradığı bakıcı için, sevgili kuzenin, biricik Taehyung'umuzu önerdim. Muhtemelen ona çoktan mesaj atmıştır bile."

Yoongi'nin gözleri korkuyla genişledi. "Sen.... Ne yaptım dedin ?! Jimin-ah ölmek mi istiyorsun ? Eğer öyleyse Taehyung'un bunu seve seve yerine getireceğini bilmelisin."

Evet, biliyordu. Taehyung büyük bir ihtimal kendisine kızacaktı ama bildiği diğer bir şey varsa, o da buna rağmen yaşanacakları izlemenin oldukça eğlenceli olacağıydı. 

****
Ee artık tanışsınlar ama değil mi :)

Querencia | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin