Yalancılar ve Yabancılar

7.Bölüm: Havuz Kenarında

Arkası dönük olduğu için görmeyeceğini bildiğim halde başımı iki yana sallayarak reddettim söylediğini.

"Değilim," dedim sakince.

Birkaç dakika daha kahve yapmakla uğraşmasını izledim sakince.

"Anne," diye seslendim bir kez daha aynı sakin ses tonuyla.

"Efendim Peri?" dedi bıkkın bir şekilde. "Ne karın ağrın varsa söyle de gitsin artık."

"Neden sinirlisin sen yine?" diye sordum öfkeyle kaşlarım çatılırken.

"Hiç," dedi omuz silkerek. "Yorucu bir gün geçirdim," dediğinde elini havaya savuşturdu boş ver dercesine.

"Sinirler de Peri'den çıkarıldı tabi!" diye iğneledim ve geriye yaslandım.

"Sen ne söyleyecektin?" diye sordu yine söylediğimi umursamadan.

"Bugün kafeye gittim," dedim çekinerek.

"İyi halt ettin!" dedi ve omzunun üstünden ters ters yüzüme bakmaya başladı.

"Anne!" dedim uyarırcasına. "Böyle davranırsan hiçbir şey söylemem bundan sonra sana, görürsün!"

"Beni tehdit mi ediyorsun sen?" diye azarladı, ellerini beline yaslayarak.

"Evet!" diye çıkıştım. Annemle kavga ederken bile aklıma Yekta'nın gelişine duyduğum şaşkınlıkla geriye yaslandım tekrardan. Tavırlarım tıpkı onunki gibiydi.

Yekta Yalçın hayatımın her yerindeydi. Yekta Yalçın hayatımdı ve bundan haberi bile yoktu.

Sanki bu düşüncemden utanmamı istercesine aklıma Ekin'le sevgili olduğum gerçeği geldiğinde mahcup bir ifadeyle başımı eğdim. Uzun zamandır kendimi hiç bu kadar suçlu hissettiğim bir an olmamıştı.

Bir şey söylemeden oturduğum yerden kalkıp mutfağın çıkışına doğru yürümeye başladığımda arkamdan seslendi.

"Nereye gidiyorsun?"

"Odama," dedim yürümeye devam ederek.

"Söyleyeceğin bitmedi, ne söyleyecektin?" diye sordu merakla.

"Boş ver, önemli bir şey değildi," dedikten sonra mutfaktan ayrıldım. Arkamdan söylenmeye devam etse de birkaç adım sonra sesini duymamaya başladığım için sorun etmedim.

Odama girdikten sonra arkamdan kapıyı kapatıp yatağıma yöneldim. Biraz şarkı dinleyip uyumak istiyordum. Kafamda o kadar çok düşünce vardı ki hepsi aynı anda zihnime hücum ettiğinden birkaç şarkı sonra uykuya dalmış, okul için alarmım çalana kadar aralıksız uyumuştum.

Günlerdir o kadar çok uyuyordum ki uyumaktan yorulmaya başlamıştım artık.

Aceleyle yataktan çıkıp hazırlanmaya koyuldum. Işık hızında duşa girip çıktıktan sonra saçlarımın ıslaklığını umursamadan formamı giydim. Saçlarım yüzünden gömleğim biraz ıslansa da önemsemedim.

Hızlıca gömleğin düğmelerini ilikledikten sonra yarım yamalak kuruladığım saçlarımı topladım. Defterimi ve çantamı aldıktan sonra masanın üzerindeki gözlüğüm dikkatimi çekti. Uzun süredir takmadığımı fark ettim. Takmak içimden gelmiyordu artık.

Son olarak kulaklığımı da alarak evden ayrıldım. Sıcak olmasa da güzel bir hava olduğu için keyfim yerine gelmişti.

Yine erken çıktığım için ağır ağır yürüyerek vakit öldürmüştüm. Okulun önüne geldiğimde hala vaktim olduğu için önce kahve alma planıyla adımlarımı hızlandırdım.