36| Yoongi hyung yine her zamanki formunda.

18.9K 1.5K 1.3K
                                    

"Saçlarımı okşar mısın?"

Uzun süredir ağladığı için olduğundan daha boğuk ve çatallı çıkan sesiyle birlikte bakışlarımı yanıma gelerek dizlerime yatan sevgilime çevirmiştim. Ellerim saçlarına gitse de okşamamış, ona sessizce seslenmiştim.

"Dizlerime değil yanıma yat" demiştim elimi omuzlarına indirirken. "Hadi Taehyung, buraya gel" diyerek onu hafifçe çekiştirdiğimde hiçbir şey söylemeden kalkıp yanıma uzanmıştı. Hemen üzerini örterek bir elimi saçlarına yerleştirirken diğer kolumu basının altından geçirip onu iyice kendime çekmiştim. Usulca sarı saçlarını okşarken minik öpücükler bırakmayı da unutmamıştım.

Yaklaşık bir hafta önce büyükbabasını kaybetmişti. Büyükbabası, Taehyung için babası kadar değerliydi. Onu neredeyse büyükbabası büyütmüştü çünkü. Bunların üstüne bir de çekim yapmamız gerekmişti. Bu yüzden biraz sinirliydim. Burada bir kayıp söz konusuydu, ne olursa olsun çekimler ertelenmeliydi.

Taehyung titreyerek iç çekmeye devam ederken başını bana doğru kaldırmasını sağlayıp saçlarını geriye taramış ve nemlenen alnını parmaklarımla kurulamıştım. Daha sonra elimi kulağının altına yerleştirip baş parmağımla yanağını severken yüzüne öpücükler bırakmaya başlamıştım. İyi hissetsin istiyordum. Gerçekten iyi hissetmesi için her şeyi yapmaya hazırdım ama maalesef ki iyi hissetmesi için sadece zamana ve biraz desteğe ihtiyacı vardı.

Yüzünün her bir noktasına öpücükler bırakmaya devam ettiğim sürede kapalı olan gözleri, telefonunun sessiz odayı çınlatmasıyla birlikte aralamıştı.

"Sen bakar mısın?" Diye mırıldandığında dudaklarına tüy kadar hafif bir öpücük koymuş ve dediğini yaparak yakınımızda olan telefonunu elime almıştım.

"Annen arıyor" dediğimde gözlerini tekrar kapatarak göğsüme sokulunca derin bir nefes verip telefonu açmıştım.

"Merhaba Minhee teyze"

"Jungkook? Merhaba tatlım. Taehyung müsait değil mi?"

"Şey, o uyuyor. Ben birkaç cevapsız arama olduğunu görünce endişelenmemeniz için açtım telefonu"

"Anladım canım. Sadece nasıl olduğunu merak etmiştim. Daha iyi mi?"

"Böyle bir durumda bile acısıyla başa çıkmayı başarabiliyor. İyi olduğunu düşünmüyorum ama çok kötü de değil."

"Anladım, teşekkür ederim açtığın için. Onun yanında olmaya devam edin lütfen, ona şu an sadece siz yardımcı olabilirsiniz"

"Elbette yanındayız, gözünüz arkada kalmasın"

"Kalmıyor zaten canım, sadece söylemek istedim. Neyse, tutmayayım seni. Taehyung uyanınca beni ararsa sevinirim"

"İleteceğim. Kendinize çok iyi bakın" dedikten sonra vedalaşarak telefonu kapatmıştık. Telefonu bir kenara koyarken elimi hemen eski yerine getirmiştim. Ağırlaşan nefesi uyuyacağını gösterirken ben yüzünü öpmeye devam etmiştim. Ama o yanaklarımı kavramış ve dudaklarımızı birleştirmışti. Dudaklarıma masum bir öpücük verip alt dudağımı sakince emerken ensesindeki saçları okşamaya devam etmiştim.

"Jungkook" mırıldanmıştı dudaklarımız ayrılır ayrılmaz. "Ben uyuyana kadar biraz beni sever misin?"

"Bunu sen söylemesen de yapacaktım zaten" diyerek dudaklarımı burnunun ucuna bastırmıştım. Başını tekrar yastığa yasladığında yorganını üzerine çekerek bir kolumu başının altından geçirmiş, diğerini ona sarmıştım. Belinin ortasındaki elimi usulca hareket ettirerek önce dairesel bir şekilde ardından omurgası boyunca sırtını okşamaya başlamıştım. İç çekmeye devam ederek boynuma sokulduğunda göz yaşları boynumu ıslatıyordu. Dudaklarım ve burnumu saçlarına gömerek öpücükler bırakmaya devam ettiğimde en başından beri yumruk yaptığı elini açarak kalbimin üzerine yerleştirince parmakları küçük hareketlerle çıplak göğsümü okşamaya başlamıştı.

İdol: taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin