_11

4.8K 327 261
                                    

Hazır olun bebeklerim! Geliyeahhhh

_____________iyi okumalar______________

Yazardan:
1 ay sonra:
Takım elbise giymiş,öylece oturuyordu Jimin. Bu gün tamamile hayatı değişecekti. 22 yıldan sonra ilk defa abisi olacaktı. Ve artık Park değil Min olacaktı.(yoonmin oldu hdhdh)
Öylece oturup bekliyordu. Abisini bekliyordu. O Yoongi'ni sevmişti (yanlış anlamayın). Yoongi ona iyi davranıyor,ona kendini değerli hissettiriyordu. Jimin bu hissi hiç yaşamamıştı. Kendini hep değersiz birisi gibi görmüştü. O düşüncelere dalmışken birisi onun omzuna dokundu. Jimin elin sahibine baktı. Onu görmeyi beklmeiyordu. Ama o da düşüne gelmişti. Jimin ayağa kalktı ve eğilerek selam verdi.
"Merhaba Jungkook"
"Merhaba. Bu akşamdan sonra artık benim üvey de olsa akrabam olucaksın"
"Evet. Öyle" Konuşamıyordu. Jungkook ona o kadar derin bakıyorduki Jimin hiç ona cevap bile veremiyordu.

"Öncelikle her kese merhaba. Bu gün iki çiftimizin daha hayatını birleştireceğiz. Ama onların çocukarı da bu düşünde olacaklar" Birisi konuşmaya başlamıştı. Jimin ve Yoongi yan-yana oturmuşlardı. Ama Jimin Jungkook'a bakamadan edemiyordu.

Düğün hızla devam ederken pasta gelmişti. Yoongi ve Jimin de sahne gibi olan yere çıktılar. Orada tam bir aile gibi görünüyorlardı. 4 kişilik bir aile. Ama bu aileden birinin eksileceğini bilmiyorlardı.

Düğün bitmişti. Jimin ve Yoongi anne babalarının yanında bir arabaya doğru ilerliyorlardı. Birden bay ve bayan Min durdular.
"Siz eve gidin" Bay Min konuştuğunda Yoongi konuşmaya başladı.
"Baba,bu yaşta sevişecek misiniz?" Jimin ve annesi şok olmuşken bay Min konuştu:
"Yoongi böyledir,açık sözlüdür" bize dedikten sonra Yoongi'ye döndü:
"Oğlum! Kardeşini al ve eve git! Burada sana kızmayayım" çok sakin bir şekilde söylemişti bay Min. Ama Yoongi hala anlamamıştı. Tam konuşacakken Jimin onun kolundan tuttu.
"Hyung,istersen gidelim" En sonunda Jimin'i dinleyip arabaya doğru yürüdü.

Arabada oturmuştular. Gitmiyordular. Şöförü bekliyordular.
"Bana Yoongi de,hyung falan deme" sert bir şekilde söylediğinde Jimin bir az korkmaya başladı. 'Yoongi'den korkmamalıyım' diye düşündü.
"T'-tamaam ama sen neden sinirlendinki? Nede olsa karı-kocalar artık onlar. Istediklerini yapamazlar mı?"
"Bu yaştan sonra küçük kardeş zırlaması çekemem"
"Bem de artık senin küçük kardeşinim"
"Sen zırlamaszın ki"
"Ağlatırsan zırlarım" deyip gülmeye başladı Jimin. Yoongi'de gülerken arabanın kapısı açıldı. Jimin Jungkook'u gördüğü an yüreği küt küt atmaya başladı.
"Ben de sizle geliyorum. Izin almama gerek yok sanırım ha?"
"Bize mi geliyorsun?" Jimin artık alışmıştı bize laflarına.
"Size neden geleyim?" Jungkook'un söylediği şeye Jimin anlam veremezken Yoongi olayı açıkladı:
"Jungkook'gilin evi ve bizim evimiz bitişik. Yani yan-yanalar. Hatta bazen öyle oluyor ki aramzıda duvar olmasına bakmayarak bir birimizle konuşuyoruz"
"Anladım" Jimin dedikten sonra Jungkook geçip Jimin'in yanında oturdu.

Jimin:
Jungkook yanımda oturduğunda yüreğim daha da hızlı atmaya başladı. Kalbimin sesinin Jungkook'a ulaşmasında korkuyordum.

Artık eve gelmişdik. Evet tam da söyledikleri gibi iki tane ev bitişikti. Jungkook arabadan iner inmez bize el salladıktan sonra eve geçmişti. Biz de eve geçtiğimizde evin bizim önceki evimizde daha da büyük olduğunu gördüm.

1 hafta sonra:
Artık 1 haftadır burada kalıyorduk. Yoongi ve babama da alışmıştım. Arada Yoongi Jungkook ve ben akşamları dışarı çıkıp geziyorduk. Başka bir şey olmamıştı bu hafta içerisinde.

Sabah kalktım. Elimi-yüzümü yıkayıp üzerimi giydim

Aşağıya indiğimde her kes sofrada oturuyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aşağıya indiğimde her kes sofrada oturuyordu.
"Jimin ne çabuk uyandın?" Babam şakayla söylediğinde her kes gibi ben de güldüm. Masada her zamanki yerime oturdum.

Yemeğimizi bitirdikten sonra hep birlikte büyük bahçeye çıkıp oturduk. Birden köpek sesi geldi. Her kes oraya bakıyordu. Köpekle oynayan bir adet Jungkook vardı yan bahçede. O kadar güzel gülüyorduki...
"Jimin? Köpekleri sever misin?"
"Hem de nasıl"
"Hadi o zaman gidip Next le oynayalım"
Yoongi ile birlikte yan bahçeye yürüdük. Jungkook bizi gördüğünde köpeğin yani Next'in boynundaki tasmayı tuttu.
"Nasılsınız?" Jungkook'un sorduğu soruyu hiç dinlemeden Next'in yanında oturdum. Onu sevmeye başladığımda o da bana sevgi gösteriyor gibi kuyruğunu sallıyordu.
"Next seni sevmişe benziyor"
"Hayvanlarla aram iyidir. Peki bir şey soracağım. Ben 1 haftadır buradayım neden hiç Next'i görmedim"
"Next hastalanmıştı onu veterinere bırakmıştım. O yüzden"
"Peki şimdi iyi mi?"
"Turp gibi artık benim oğlum" Benim oğlum dediğinde ona babacık demek istemem normal mi?
"Iyi olmasınsa sevindim" dediğimde gülümsedi.
"Ben artık gideyim. Hem sen de artık buralara alıştın Jimin. Zaten Jungkook burada" Yoongi söylediğinde sadece kafamı olumlu anlamda sallamakla yetindim.
Yoongi'nin gitmesi Jungkook'la yalnız kalmak demek.
Jungkook'la yalnız kapmak benim ölümüm deme-
"Jimin,istersen artık sus. Ben Jeff the Killer değilim" Jungkook tek kaşını kaldırarak konuştu. NE YANI? SESLI MI DÜŞÜNMÜŞÜM? Salak ben! Salak kafam! SALAK PARK-
"Min" Yine mi? Ahh bence artık düşünmeyi bırakayım.

Bir az Next'le oynadıktan sonra Jungkook beni kendi evlerine götürdü. Orada bir az muhabbet etdikten sonra ben eve gittim.

"Ama bu nasıl olur? Lütfen! Bunu bana yapmayın! Ama benim artık bir ailem var! Onlara nasıl bakacağım? L-lütfen durun! Kapatmayı- Kapattı piç"
Babamı kapıdan dinlerken bir sorun olduğunu anlamıştım.
"B-baba bir problem mi var?"
"H-hayır Jimin. Hiç bir şey yok"
"Baba beni oğlun olarak görmüyor musun?"
"Tabikide görüyorum. O nasıl söz?"
"O zaman neden oğluna yalan söylüyorsun?"
"Oğlum,bak,bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum"
"Söyle baba. Hiç bir şey olmaz"
"Ama oldu Jimin"
"Ne?"
"Iflas ettik" Şaka mı yapıyordu?
"Jimin,ne yapacağımı bilmiyorum"
"Şirkette olan malları satsan?"
"Oğlum,dün malların hepsi bitti. Yedek kalan paramın hepsini şu şirketteki mallara yatırmıştım! Ben nasıl bir babayım? Nasıl bir kocayım?!"
"Sakin ol,bir şekilde hallederiz. H-hem istersen ben..ben bay Park'tan isteri-"
"Bir daha ağzından böyle bir kelime çıkarsa seni bir daha affetmem! Ben o kadar mı gurursuz babayım?!"

Akşam olmuştu. Artık heryerde Min şirketinin iflas ettiği konuşuluyordu. Babam çok kötü olmuştu.
Yarın evimizi de elimizden alacaklardı. Onun için hizmetçiler bizim kendi eşyalarımızı topluyorlardı.

"Merhaba Min ailesi" Jungkook gelmişti. Ailesi burada olmadığı için genelde akşamları takılmak için buraya gelirdi.
"Merhaba Jungkook" babam söyledi.
"Her şeyi duydum. Siniz için üzüldüm"
Jungkook'la babamın hiç bir kan bağı olmadığına göre saygıyla konuşuyordu. Annemle de.
"Bayan Min sizinle konuşmak istiyorum" Annemin ismini duyduğum an Jungkook'a baktım. Neden ki?
"Ne ile ilgili?"
"Yalnız konuşursan sevinirim bayan Min" annem ayağa kalktı. Babama baktığında babam onu onayladı.

Yazardan:
Jungkook ile bayan Min içeri,herhangi bir odaya gittiler.
"Öncelikle bu söyleyeceklerim sizin için hoş olmaya bilir. Ama bence bir dinleyin"
"Tamam,dinliyorum"
"Bayan Min,Jimin'i bana kaç dolara satarsınız?"
"Ne?!"
"Öyle,duydunuz işte"
"Bunu asla yapmam" Dedi ve bayan Min ayağa kalktı. Tam gidecekken Jungkook konuşmaya başladı.
"Paraya ihtiyacınız yok muydu?" Bayan Min olduğu yerde durdu. Tabikide oğlunu satmak istemiyordu ama ailesini de kurtarması gerekirdi. Ne yapacağını bilmiyordu. Ama bu durumu nasıl kurtaracağını biliyordu.
"10,000000 dolar. Evet tam da 10,000000 dolara"
"Tamam. Şurayı imzalayın" Jungkook cebinden çıkardığı kağıdı ve kalemi bayan Min'e uzattı. Ve imza yazılan yeri gösterdi. Jungkook'un beklediğinin aksine bayan Min hiç belgeni okumadan imzalamıştı. Jungkook sinsice güldü.
Bayan Min imzaladıktan sonra Jungkook konuştu:
"Yarın sabah paranızı banka yatırmış olacağım"

Ikisi de odadan çıktı. Bayan Min çok heycanlıydı. Tabikide oğlunu ona vermeyecekti. Bir plan kurmuştu. Jimin'i 1-2 gün sonra gelip alacaktı. Ama hesaba katmadığı bir şey vardı.
Kontratı okumada imzalamıştı.

"Oğlum,sen Jungkook'la gidiyorsun"
"Ne? Ama neden?"
"O sana kendi söyleyecek"
Jungkook elini Jimin'e doğru uzattı. Jimin onun elini narince tuttuğunda Jungkook içten içe titremişti. Artık bebeği onundu. Hiç kimse onu benden alamaz diye geçirdi içinden

Alone🖤~Jikook Where stories live. Discover now