4. Bölüm: "Karanlık"

Zacznij od początku
                                    

Zihnimdeki koyulaşmış düşüncelerin masumuydum

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

Zihnimdeki koyulaşmış düşüncelerin masumuydum. Varlık içerisindeki yokluğa mahkum gibi.
Kelimeler zihnimi talan ederken yatağımdan kalktım. Komodinin üstündeki telefonumu alıp pantolonumun arka cebine koydum. Yanıma cüzdan ya da çanta alma ihtiyacı duymadım. Acil bir şey olur da paraya ihtiyacım olursa diye telefonumun arkasında hep para bulunurdu. Bu yüzden kap kullanıyordum. Yoksa telefon kabı kullanmayı sevmezdim.

Haber vermek için Aslı'nın odasına gidecekken salondan ses geldi. Salona yöneldiğimde masanın üstündeki bilgisayarlarla uğraşan bir adet 'civciv' vardı. Sarı saçlı olduğu için ona bu lakabı takmıştım. Dikkatini tamamıyla oraya vermişti. Gideceğimi haber vermem gerekiyordu. Aslında onu rahatsız etmek istemezdim ama merak etmesini istemem. "Minik civciv ben çıkacağım şimdi." dedim ona bakarak. Sanki saatler öncesinde yaşadıklarımı unutmuşum gibi.

Ona yansıtmamaya çalışıyordum içimdeki savaşı. Nedeni ise onun benim gibi bir geçmişinin olmamasıydı. Böylesine korku dolu şeylerle muhatap olmasını istemiyordum. Arkaya doğru vücudunu gerdi ve gelen uykusunun açılmasını sağladı.

Bu yaptığı esneme hareketinden sonra çıkardığı mırıltılı sesler gülümsememi sağladı

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

Bu yaptığı esneme hareketinden sonra çıkardığı mırıltılı sesler gülümsememi sağladı.
Çok tatlı gözüküyordu.
"Nereye gidiyorsun?" dedi kendini sandalyede dikleştirerek. Yalan söylemek istemiyordum. Zaten söylesem de bir şey değişmezdi. Çünkü yalan söylediğimi hemen anlardı. O yüzden dallanıp budaklanmaması için pat diye "Alişir denen manyak çağırdı dosyanın yerini bulmak için. Gideceğim işte yanına. Çözülsün artık bu mesele de ben de yoluma bakayım." dedim.
Gözlerimin içine bakıyordu ve okuyordu aklımın içinden geçenleri.
"Dikkat et kendine. Sakın kendini ezdirme o adiye. Ayrıca bir şey olursa bir telefon ediyorsun gerisini bana bırakıyorsun." dedi ve sırıttı. "Bilirsin ortalığı ayağa kaldırmada bayağı iyiyimdir." dedi ve benim ne tepki vereceğimi merak ettiği için yüzüme bakmaya başladı. Kafasına takmasını istemediğimden normal bir şeymiş gibi gülümsedim. Hemen ardından o da gülümsedi. Ben de bunu fırsat bilip "Çıkıyorum." diyerek dış kapıya doğru yöneldim. Vestiyerden anahtarımı ve kot ceketimi alarak evden çıktım.

Sokağa çıktığım sırada sabahki adamların geldiği araba tam önümde durdu. İçinden Hakan çıktı. Siyah kot pantolon ve siyah gömlek giymişti. Alişir'in adamlarından takım elbise giymeyen tek kişiydi galiba. Sağ kolu olduğundan olsa gerek. Yanımdan geçerek arka kapıyı açıp "Buyurun Cemre Hanım" dedi ve bana bakmaya başladı. İçimden 'Hanımına da sana da ha şimdi' demek geçse de demedim, sustum. Açtığı kapıya yönelerek bindim ve onun kapatmasını beklemeden elimi kapıya atıp sert bir şekilde çektim. Belki bu sayede tepkimi anlayabilirdi.

AYSAROpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz