Kartal Darwin

1.3K 91 22
                                    

Yaşanılanların üstünden 3-4 gün geçmişti. Babam iyileşmiş sayılırdı, annemle beraber kalıp hasret gideriyorlardı. Benim de okulumun açılma zamanı gelmişti. Sınıflarda ders düzeni vs hiç bir fikrim yoktu. Acaba elementlere göre mi ayrılacaktı, yoksa ortak derslerimiz mi olacaktı? 

Bunları düşünürken odaya doğru ilerledim. Zili çaldığımda Cassandra açtı. Açmasıyla içeri girmesi bir oldu zaten. Çekemiyor işte beni. Nankör. 

İçeriden Amy'nin sesi geldi. "Belinda ders programın yatağının üstünde! Bak bakalım hangi derslerimiz ortak!" 

Hızlıca yatağıma doğru gittim. Üstündeki tablolu kağıdı aldım. Ateş, hava, psikoloji... Bu derslere ayrı ayrı girecektim. Harika. Arada 'Element Koruyucaları Tarih'i' gibi dersler vardı. Bunlar muhtemelen ortak olanlardı. Karışık olarak gireceğiz yani. 

Amy'e "Amy pazartesi günü ilk dersim element koruyucuları tarihi. Sonra Ateş dersine gireceğim. Ardından İksir dersine, daha sonrada Hava'ya gireceğim. Bu ne be! Biz mi cadı mıyız da iksir dersi görüyoruz?" diye sordum. 

Amy "Bebeğim herkesin senin gibi psikoloji gücüne sahip değil. Örneğin yaralandığımızda yaraya sürmek, ya da yorulduğumuzda enerji toplamak için iksir içer ya da süreriz. Her neyse." dedi. Bu gayet açıklayıcıydı. 

Düşünsenize iksir dersinde Snape gibi bi' hocamız oluyormuş. Yeme de yanında yat. 

"Sadece iksir dersimiz ortak. Neyse daha iyi oldu. Hem sana yardım ederim. Tabi gudubet hoca izin verirse." dedi Amy. Şaka yapıyor olmalısın. Keşke başka bir şey isteseymişim.

"Amy hadi bahçeye inelim. Yakışıklı kaynıyordur orası(!)" deyip kolundan tutup kapıdan çıkarttım. Merdivenlere ulaştığımızda "Amy bizim üniformamız var mı?" diye sordum. Merak ettim şimdi. "Tabi ki var. Burası disiplinli bir okul!" dedi. Ben de "Etekleri kısa mı?" diye sordum. "Bunca zaman dolabında duran formayı fark etmemiş olamazsın Belinda. Şaka yapıyor olmalısın." dedi. Görmemiştim.

Bunları konuşurken bahçeye çoktan varmıştık. Hele yakışıklılara hele. Bahçenin karşısında ki Darwin'in keskin bakışları çoktan üstüme dikilmişti. Dael köşede bir bankta oturuyordu. Amy'i oraya doğru sürükledim. Gidip oturduk. "Naber yalnız kovboyum benim?" deyip saçını karıştırdım.  4 köşeli bankta Amy, Dael'in karşısına oturmuştu. Ben de soluna oturmuştum. İşte bazı gereksiz bilgiler.

"Heyecanlı sayılırım. Ne de olsa yarın dersler başlıyor." dedi. Amy "Haklısın, ama 2. sefer için bu kadar heyecanlı olmaman gerekirdi." dedi. Dael "Yeni kişiler yeni heyecanlar..." dedi. Amy ise sadece göz devirmekle yetindi.

Darwin'in olduğu tarafa kafamı dönmek istemiyordum. Dael'e bakmasını söyledim. O da çaktırmadan baktı. "O hayvan herif kesinlikle buraya bakıyor. İnsan bi' göz kırpar." dedi. O manyak bana nerden çattı ya? Bu çok sinir bozucu. Düşünsenize aşırı yakışıklı -taş mübarek- birisi size gözünü kırpmadan bakıyor. Ama bu kişi bir vampir. Ne halt yiyeceği belli değil yani. Ayrıca onların gözleri de kartal gibidir. Yani beni gayet net görebiliyordur. Taş gibi olmasan ben sana yapacağımı bilirim de... O yüze yazık olur.

****

Hatırlatma amacı ile yukarıda Darwin'in fotoğrafını koydum. Unutmuşsunuzdur. Baştan okuyup gelenler aynı fotoğrafı koymuşsun demeyin. Önceden okuyanlar için bir hatırlatma sadece.

Irklar Akademisi (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin