5 - ready for it

6.1K 634 2K
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

--------

Steppenwolf - Born To Be Wild

"Biliyor musun, sen çözdün bu işi." Sırt çantam tek omzumdan sarkarken yanımda yavaş yavaş yürüyen Chanyeol başını kaldırdı. "Araba işini diyorum." Anlamamış bakışlarını aydınlatmak için söylediğimde aniden yüzünde bir gülümseme doğdu. "Öyle mi?" Başımı salladığımda hemen hızlanan adımlarıyla heyecanla anlatmaya başladı. "Başta yokuşlarda arabayı kontrol etmek ve debriyajı kullanmak biraz zordu fakat Flash9 gerçekten çok rahat bir araba. Baksana, artık hiç stop ettirmiyorum arabayı!" Önüne geldiğimiz Flash9'ı eliyle okşadı ve ardından başını patpatladı. "Dediğin kadar varmış. Gerçek bir dost, Flash9."

Hareketlerini gülümseyerek izlerken bir anda dönüp bana baktı. "Ve sen de bana çok yardımcı oldun. Bana niçin araba kullanmayı öğrettiğini bilmesem de." Güzel ve kocaman olmuş gözlerine bakmaya doyamayıp gözlerimi bile kırpmadan omuz silktim. "Bilmem, belki bir gün işine yarayabilir araba kullanmak. Bu yüzden öğrettim." O da gülümsediğinde birbirimizle hipnoza girmiş gibi bakışmaya başlamadan önce hemen ellerimi çırptım. "Hadi bakalım, bugün de sen sür." Chanyeol hemen başını sallayıp arabaya geçerken ben de Flash9'ın içinde oturmaktan en gıcık olduğum yeri olan yan koltuğa geçtim.

Evet, okul başlayalı bir ay olmuştu ve Chanyeol ile ben çok yakın olmuştuk. Artık her şeyi birlikte yapıyorduk, başka arkadaş falan da edinmemiştik. Ben ona her gün araba kullanmak hakkında yeni şeyler öğretiyordum, sonra onun evine gidip biraz Playstation oynuyorduk ve ardından çizgi film izliyorduk. Ciddiyim, ikimizin de çizgi filmlere ve animelere karşı garip bir sevgisi vardı. İkimiz de Scooby Doo izlemeye bayılıyorduk fakat sadece Where Are You ve What's New Scooby Doo'yu seviyorduk. Ve sebebimiz de aynıydı, çünkü diğerlerinde takım ruhu bozuluyordu. İkimiz de Welma'nın Scooby'yi kıskandığı bölümler hakkında epey sinirliydik. Aslında, sadece bunda değil, her şey hakkındaki fikirlerimiz şaşırtıcı derecede aynıydı. Gitarlar hakkında, hayata bakışımız hakkında, yemeklere bakışımız hakkında (bazı yerlerde ayrışıyorduk ama o kadar da olacaktı), aklınıza gelen en küçük bir olay hakkında bile aynı düşünüyorduk. O benim biraz daha korkutulmuş halim gibiydi. Biraz çekingendi yani, bunu da senenin başında gördüğüm o zorbalara bağlıyordum.

Sanırım bu yüzden onunla takılmayı seviyordum. Tabii bunun başka sebepleri olduğuna dair kendi kendime düşünmeye de başlamıştım. O ne hissediyor, bilmiyordum fakat aramızda garip bir çekim vardı. Birbirlerinin yanında iğrenç derecede yakın brolar gibi değildik yani, ne zaman bir şekilde birbirimizle yakınlaşsak garip bir ortam oluşuyordu. Fakat ben bu ortamı seviyordum, aslında yanında bulunduğum zaman her şeyi seviyordum.

Araba kırmızı ışıkta dururken düşüncelerimden uyanmış, Chanyeol'ün radyodan açtığı Born To Be Wild şarkısını duymaya başlamıştım. Bu şarkıyı bana Chanyeol önermişti ve böylece bu şarkı yaklaşık bir haftadır her şarkının hayali olan Flash9 Radyo'ya girmişti.

Flash9'da radyo olmadığı için cd'ler takmak zorunda kalıyordum. Ve cd'leri de kendim ayarlıyordum. Cd'lere koyduğum şarkılar tüm radyoların annesi ve babası olan Flash9 Radyo'yu oluşturuyordu. Uzun zamandır yeni şarkı eklememiştim fakat Chanyeol her yönden hayatıma bir yenilik katmaya bayılıyordu anlaşılan.

"Get your motor runnin'..." Chanyeol mırıldanarak yeşile geçen ışıkla arabayı çalıştırdığında sesini ben de mırıldanarak tamamladım. "Head out on the highway." Chanyeol sesimi duyup bana döndüğünde ikimiz de aynı anda şarkının devamını söylemeye başladık. Tüm yol boyunca başa sarıp sarıp tüm şarkıyı bağıra bağıra söyledikten sonra Chanyeol'ün evinin önünde durmuştuk ve ikimiz de gülüyorduk.

Greetings From The Flash9 || Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin