BULUŞMA,,

161 4 0
                                    

O kadar yorgun o kadar bîtap bir şekilde uyandım ki. Artık nefes almakta ve kendimi tanımakta zorlanıyorum. Geceleri kâbuslar görüyor , gündüzleri ise sanki ruhum bedenimden çekilmiş gibi hissediyordum kendimi. Nihayet beklediğim gün gelmişti. Bu gün o gündü. Herşeyin sebebini öğreneceğim gündü.

Kahvaltı bile yapmadan dışarı çıktım. Arabama binip ilçeye doğru yol aldım. Saat daha erken. Yolda biraz oyalanmam lazım. En iyisi arabayı kenara çekeyim. Bu sayede zamanda geçer.

Bir kenarda durdum. Radyoyu açtım.Şarkıyı dinlerken dalmışım. Gözlerimi açtığımda zaman yaklaşıyordu. Arabayı çalıştırdım ve yola devam ettim.

Pazarın olduğu yere yaklaştım. Gözlerim her yerde onu aradı. Yine müthiş bir kalabalık. Her tarafa bakıyorum. Galiba gelmeyecek. Gezmediğim yer kalmadı. Umutlarım tükeniyor. Yoksa gerçekten kafayı mı yemiştim. O gördüklerim falan hepsi bir rüya mıydı? Off : (

En iyisi geri dönmek. Belki de yorgunluktan oluyor herşey. Ya da bir psikoloğa görünmem gerekiyor. Derken arabaya yaklaştım. O da ne? Arabanın içinde o oturuyor. Ama bu nasıl olur? Harbiden korkmam lazım. Yürüyorum arabaya doğru ama ayaklarım titreyerek gidiyorum. Arabanın yanına geldiğimde dışarı çıktı ve anahtarı gösterdi.
- Arabanın anahtarını yanına almayı unutmuşsun.
- Bende şey sandım..
- Ne sandın?
- Neyse.. ( Aslında onun o anda bir üç harfli olduğu düşünüyordum. Ama anahtarı gösterince içim rahatladı.)
- Hadi bin arabaya , gitmeyecek miyiz?
- Nereye gideceğiz?
- Bilmiyorum. Beni çağıran sensin.
- Peki o zaman.

Dedim ve arabaya bindik. Yol boyunca dilim kilitlendi adeta. Ne soracağımı bilemedim. İkimizde sustuk.
- Neden hiç konuşmuyorsun?
- Adını sorsam?
- Söyledim ya unuttun mu? Azule.

Kelimeler boğazımda düğümlendi. Demek ki gördüklerim rüya değildi.

- Nereye gitmek istersin?
- Fazla uzaklaşmayalım. Bizim evin oralara gidelim. Olur mu?
- Sizin ev nerde?
- Off geldinya. Ağaç vardı. Bunuda mı unuttun?
- Şeyy peki sen tarif et : ( diyebildim sadece.

İlerden sağa dön , düz devam et , sola dön vs derken sonunda vardık o malûm yere.

TABUTOù les histoires vivent. Découvrez maintenant