Taehyung, elini Yeoubi'nin gözünün önünde salladı. ''Hey, ben buradayım ve seni duyabiliyorum.''

''Biliyorum.'' dedi Yeoubi ve Taehyung'u tamamen görmezden gelerek diğerlerini kibarca selamladı.

Taehyung ve Seokjin onu kapının eşiğinden uğurlarken Yeoubi Taehyung'a döndü ve uyarır gibi ona baktı. ''Sakın daha fazla içme, sabah berbat bir baş ağrısı çekersin.''

''Tamam anne.'' dedi Taehyung, gözlerini devirirken.

Yeoubi gitmek üzereyken tekrar arkasını döndü ve yalvaran gözlerle bu sefer Seokjin'e baktı. ''Lütfen onu çok geç gönderme ve daha fazla içmesine izin verme.''

Seokjin gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken başını salladı. ''Aklın kalmasın ona iyi bakacağım ve bizzat kendi ellerimle otele bırakacağım.''

''Teşekkürler ve iyi eğlenceler.'' dedi Yeoubi ve nihayet arabasına binip uzaklaştığında Seokjin kapıyı kapattı ve Taehyung rahat bir nefes vererek sırtını duvara yasladı.

''Annem mi menajerim mi bilmiyorum.'' dedi gözlerini yorgunlukla kapayıp açarken.
Seokjin alayla sırıttı. ''Seninle güzelce ilgileniyor işte.''

Taehyung doğruldu. ''Beni bizzat senin bırakmana gerek yok Seokjin.''

Aslında bu bir yemdi, nazlanmaydı ve Seokjin'in onu kesinlikle kendi elleriyle otele bırakmasını istiyordu. Elbette isterdi, böyle bir şansı aptalca geri tepemezdi.

Seokjin itiraz etti, bu konuda netti. ''Hayır, Yeoubi'ye öyle söz verdim. Hadi içeri geçelim.''

İçeriye geçtiklerinde Jungkook ve Jimin ortalıkta gözükmüyorlardı, Taehyung ve Seokjin'de onların kalktıkları koltuğa yan yana ama mesafeli bir biçimde oturdular. Hoseok içmeye devam ediyordu ve Yoongi daha fazla içmemesi için onu engelliyordu.

''Şu şarapları yok et Seokjin.'' dedi Yoongi ve Hoseok hızlıca itiraz etti. Konuşması biraz peltekleşmeye başlamıştı bile. ''Sakın! İçeceğim ben, bugün benim doğum günüm.''

Yoongi, Hoseok'u bir anda kucakladı ve merdivenlerin oraya doğru yürüdü. ''Odasına taşısam iyi olacak.''

Hoseok, sevgilisinin omuzundan oturan Taehyung'a el salladı ve kocaman sırıttı. ''Geldiğin için teşekkür ederim Kim Taehyung.''

''Rica ederim Jung Hoseok, tekrar iyi ki doğdun.''

Hoseok sevgilisinin kollarının arasında kıpırdandı, eğer biraz daha tepişmeye devam ederse ikisi de merdivenlerden yuvarlanacaklardı.

''Duydun mu aşkım? Kim Taehyung bana iyi ki doğdun, dedi.''
Yoongi bezmiş bir ifadeyle başını salladı. ''Duydum sevgilim.''

İkisi merdivenin başından sola döndüklerinde gürültüleri ve kendileri de yok oldular. Şimdi salonda Taehyung ve Seokjin tek başlarına kalmışlardı.

Garip bir sessizlik dakikalardır devam ediyordu ve çıkan tek ses arada bir derin derin iç geçirmeleriydi.

''Gerçekten güzel bir akşamdı.'' dedi Taehyung, bedenini Seokjin'e çevirdi ve aradaki mesafeyi azalttı.
''Eğlenmene sevindim.''

''Arkadaşlarının eşcinsel olduğunu bilmiyordum.'' dedi Taehyung, bu konu hakkında konuşmak için uygun zamanı kollayıp durmuştu.

Seokjin şarap bardağını sehpaya koydu ve derin bir nefes aldı. ''Sanırım bunu söyleyecek kadar vakit geçirmedik.''

Taehyung tatlı bir şekilde kıkırdadı. ''Haklısın.''
Seokjin tüm ciddiyetiyle ve Taehyung'un vereceği tepkiye odaklanarak sordu. ''Bu seni rahatsız mı etti?''

Flame Of Love | Taejin Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora