~Bölüm 1-Simon~

122 12 43
                                    

Hoşgeldin... Sana bu bölümde ana karakter olan "Simon Thing" şahsını tanıtacağım...
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Neden yaşıyorum? Yaşamam için bana bir sebep göster... Evet. Gerçekler... Onlardan kaçabiliyorum. Ama... Saklanamıyorum! O şey... Gerçeklik... Tüm hayatım, tüm sevgim, tüm içtenliğimi elimden aldı! Sıkıştım artık düşüncelerim içinde... Bana ne olacak bilmiyorum! Zihin boşluğum yavaşça eriyor... Sadece 1 tane dostum var... Ama... O da zihniyle savaş halinde... Belki de onunla bu yüzden arkadaşım... Sırdaşım... Ama o...

6 ay önce...

"Okul...
Şu lanet şey...
Beynimize bile isteye saçma sapan şeyler sokuyorlar...

Bu yüzden okuldan nefret ederim... Derslerinde başarım hat safhadadır ama dediğim gibi zorla öğrettikleri şeyler zihni durduk yere yoruyor...

Her ne kadar okuldan ve matematikten nefret etsem de Fizik dersi ilgi alanımdır. Neden mi? Fiziğin yalanlarını yanlışlamak ve bunu kanıtlamak hoşuma gidiyor...

Hatta kendi quantum teoremimi bile geliştirdim... Ama beni ne fizik hocam ne arkadaşlarım anlıyor... Beni anlayan şey zihnimde bir yaratık...

Maske takıyor... Maske ağlıyor adeta... Çok neşeli görünüyor. Ama karanlıklarda yaşayıp durduğundan göz yaşları maskesine işlemiş... Çok korkunç bir yaratık... Ama o beni anlıyor! Her şey... Her şey yalan mı yoksa? Gerçek olan şey sadece o yaratık mı acaba? Ona karşı bir sempati duyuyorum... O sanki benden bir şey istiyor..."

Yolda istemsizce yürüyordu Simon...
Fikirleri ve benliği içinde kaybolmuştu adeta... Arkadaşı "Aphelios"un yumruğu ile kendine geldi. Aphelios hep böyleydi... Sadece Simon'a yakın davranırdı...

Simon yavaş yavaş kendine gelirken, Aphelios onun durumunu bildiği için biraz mizah yapmaya çalıştı...

"Bay Simon Thing... Kendinize gelin! Bu bir emirdir!"

"Aphelios yapma bunu..."

"Simon..."

"Ne?"

"Kendine gelmen gerek... Sen yavaş yavaş eriyorsun... Böyle olma! Annen senin için çok üzülüyor..."

Simon arkadaşının suratına baktı. Ama kafasını kaldırması gerekti...
Aphelios 1.80 boyunda 70 kilo civarında iri yarı bir çocuktu... Simon ise sadece 1.72 boyundaydı ve yalnızca 50 kiloydu... Boyuna göre zayıf ve çelimsiz bir gençti... Tiroit hastalığı vardı... Tiroit bezleri neredeyse hiç çalışmadığından ne kadar yese de hiç kilo alamıyordu...
Aslında iştahlıydı... Ama malum durumu... Eğer iştahı kesilirse direk ölebilirdi o derece...

"Ah Aphelios... Beni ne zaman anlayacaksın?"

"Anlıyorum"

"Anlamıyorsun... Ama o anlıyor!"

"Bir dakika? N-n-ne?

"Bilmiyorum... O... O kim ya da ne bilmiyorum!!!"

"Simon saçmaladığını biliyorsun değil mi?"

"Hayır..."

"Anlaşılan sen biraz yalnız kalmasın..."

Bu konuşmadan sonra Simon, düşüncelerine gömüldü tekrar... Yine o varlık... Her yerde...
-----------------------------------------------------------
Aphelios onu anlamıyordu... Simon hep garipti. Hiç normal bir insan olmadı... Onun bir lafı hiç aklından çıkmazdı... "Normal şartlarda iyi biriyimdir ama şartlar hiç normal olmadı." Bu laftaki gizemi ne Aphelios ne de Gigi çözebilmişti... Acaba Simon kötü bir çocuk muydu? Hayır hayır şu ana kadar Simon'ın hiç kimseye zararı olmamıştı... Acaba sevdiği kız mı onu böyle etti? Sevdiği kız derken? O aşk denen kavrama inanmazdı ki sevdiği kız yüzünden böyle olsun... Evet aşka inanmıyordu ama bir kızı seviyordu... Ona aşık olduğu belliydi zaten... Ama o bunu inkar ediyor ve sadece şunu söylüyordu... "Ben ona aşık olduğumdan değil onun sıcaklığının benim kaderim olduğuna inandığım için onu seviyorum..." Eğer ki bu doğruysa yani kız ona sıcaksa neden Simon'ın sevgisine muhtaç olmadığını gidip Simon'ın suratına söyledi? Bu meselede bir gariplik vardı. Ama! Bir dakika! Belki de bu kız bu yazgıyı değiştirebilirdi... Simon'ın yazgısı kaybolmuştu... Ve bu yazgıyı bulması gerekliydi! Ama bunun yolu bu kızdan geçiyordu... Belkide şartlar hiç normal olmadı derken, yazgısının kaybolduğunu bir şekilde öğrenmişti... Sıcaklığının benim kaderim olduğunu bildiğim için demişti... Belki de haklıydı... Yazgısı Gigi'nin elindeydi...
-----------------------------------------------------------
Aphelios omuz silkti... Sinirlendi biraz... Gigi Simon'a cidden yakındı ama böyle bir hamle beklemiyordu ondan... Simon yakışıklı bir çocuktu yalnız biraz zayıftı o kadar...

Aphelios tüm bunları düşünürken Simon'ın evine geldiklerini farketti. Simon'a yine şakadan bir yumruk vurup bir espiri yaptı...

"Çantama sahip çık çocuk adam!"

"Beni güldürmeyi başardın... Kendine iyi bak dostum"

"Simon dediğim gibi dikkatli ol ne olur ne olmaz belli değil"

Simon'a el salladiktan sonra Aphelios tüm düşüncelerini yıkıp evinin yolunu tuttu...

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Arkadaşlar bu bölümler karakter tanıtım amaçlıdır... Size bu bölüm Simon'ı tanıttım...

O siyah yaratık sizce ne
buraya yazın 👉

Five Nights at Freddy's  -Stolen Hearts- [Alımlı]Where stories live. Discover now