Genç kız her ne kadar dirense de yengesi onu dinlememiş ve hazırlanmasını söylemişti.
Zoraki adımlarla yolda yürürken sıkıntılı nefes alıp veriyordu.Terzinin kapısını açtığında karşısında beyazlar içindeki gelinliği duruyordu.Öylece olduğu yerde gelinliğine baktı.Kalbi sıkışıyor, nefes alamıyormuş gibi hissediyordu genç kız.
"Hoş geldiniz!"
Sesin geldiği yöne hüzünlü bakışlarıyla baktığında başıyla "hoşbulduk" anlamında aşağı yukarı sallarken, arkasından terziye giren Türkan hanım tebessümle,
"Hoş bulduk Gülümser hanım,"dedi.
"Şöyle oturun, ne içersiniz?" diye sordu tebessümle Gülümser hanım.
"Çayınız varsa alabiliriz."
"Elbette."
"Feride kızım, sen gelinliğini giy! Bakalım nasıl olmuş."
Genç kız bir şey söylemek için dudaklarını aralasada sözlerini tekrar suskunluğuna müebbet etti. Gelinlik ile beraber kabinin içine girdiğinde, gözyaşlarıyla uzunca bir müddet gelinliğe baktı.
Sahi gelinlik genç kız için neydi? Kefen mi yoksa mutluluğa giden bir yol mu?
Kapının tıklanmasıyla birlikte gözyaşlarını elinin tersi ile sildi.
"İyi misiniz? Gelinliğinizi giyebildiniz mi?" soruyu soran terzinin yanında çalışan bir kızdı.
"Merak etmeyin iyiyim, birazdan geleceğim," dedi tok bir sesle.
Biraz sonra kabinin arkasından gelinliğiyle çıktığında, Türkan hanım ve yengesi hayranlıkla genç kıza bakıyorlardı.Aynanın karşısına geçip kendisini baştan aşağı baktığında,üzerine giydiği gelinliğine bakıyordu. Ölü bir insanın üzerine giydirilmiş bir kefen gibiydi gelinliği.Dalgın bir şekilde aynadaki silüetini izlemeye koyulduğunda kapının açılmasıyla beraber gözleri irileşmiş ve şaşkın bir şekilde arkasında onu izleyen Baran'ı görmüştü.
Gözleri ışıldadı genç adamın, ilk defa sevdiği kızı gelinliğin içinde görmüştü.
"Çok güzelsin Feride," dedi genç adam hayranlıkla bakarken.
Genç kız susmuştu.Bakışlarını yere çevirirken elleriyle oynuyordu.
"Hoş geldin oğlum,"dedi Türkan hanım çay bardağını masaya bırakırken.
"Hoş buldum anne," derken bakışlarını hâlâ sevdiğinin üzerinden çekmemişti.
"Gelinliğinizin işi tamam Feride kızım, bedenine göreydi zaten işlemeler dikildi ve giyilmeye hazır," dedi terzi kadın elleriyle gelinliği düzeltirken.
"Hadi çıkar kızım, sonra da gelinliğini alalım," dedi yengesi.
"Düğünümüze mutlaka gelin Gülümser hanım," dedi Türkan hanım tebessüm ederken.
"Mutlaka geleceğim, sizin o mutlu anınızı görmek elbette çok isterim."
Genç kız gelinliğini çıkardıktan sonra terziden ayrılmışlardı. Türkan hanım ve yengesi ellerindeki gelinlik paketiyle eve geçerlerken Baran ve Feride ise konuşmak için kasabanın merkezine gidiyorlardı.
"Çok heyecanlıyım Feride," dedi genç adam yolda adımlarken.
Genç kız sevdiği adamın çehresine bakarken onun ne kadar mutlu olduğunu görebiliyordu.Sanki oyuncağına kavuşan küçük bir çocuğun sevinci vardı içinde.Kafeteryada güneşin yakıcı sıcağına karşı otururlarken genç adam tostundan kocaman bir ısırık alıp meyve suyundanda yudumluyordu.Genç kızın bakışlarını fark edince tebessümle,
आप पढ़ रहे हैं
~GÜZ SAYHASI~
सामान्य साहित्यOnu gördüğünde bir güz mevsimiydi. Bakışlarıyla yüreğini yakan,sözleriyle binbir türlü hayal kurduran. Kadın kardelendi, Adam ise hercai. Kadın kışın soğuğuna aldırış etmeden açmayı yeğledi, Adam ise araftaydı. Kadın sevginin simgesiydi, Adam ise te...
BÖLÜM 13 "FEVERAN"
शुरू से प्रारंभ करें:
