Bölüm 19

183 5 0
                                    

MERİÇ' TEN

Kesilen nefesimle Yiğit' e baktım. Yiğit az önce... bana açılmıştı ve... sevgili olmak istiyordu. Her şeye, herkese rağmen... Peki buna, ben hazır mıydım?

Düşünmeye başladım...

Uzun süren sessizliğimin ardından Yiğit:

- Eğer abinin sorun çıkaracağını düşünüyorsan Kayla' nın onu bir şekilde yumuşatacağına emin olabilirsin. Ama Kerem' e gelirsek...
Bunun cevabı için önce benim soruma cevap vermen gerekiyor.

- Yiğit b-ben seni...

Yiğit sıcak ve yumuşak dudaklarını dudaklarıma değdirdi ve beni öpmeye başladı. Beklediğim bir şey olduğu için şaşırmamıştım. Hissettiğim ağır duygularla ona karşılık vermeye başladım ve o an Yiğit' in güzel gülümsemesini hissettim.

Yiğit dudaklarımdan ayrılıp saçlarımı okşadı.

- Bundan sonra hep yanında olacağım ve seni asla bırakmayacağım Meriç.

- Bırakma, sakın bırakma.

Tekrar öpüştük. Ayrıldıktan sonra:

- Seni seviyorum Yiğit, seni gerçekten çok seviyorum.

Birbirimize sarılıp yere uzandık ve hoş sohbetler eşliğinde birbirimizle vakit geçirdik.

Bir hafta sonra (akşam saatleri)

DAMLA' DAN

Buğra ile tatil çok keyifli geçiyordu. Onunla vakit geçirdiğim her an da sanki ona daha fazla yaklaşıyordum. Üstelik bu çok hoşuma gidiyordu. Onu sevmeye başladığımı hissediyordum. Umarım bu duygularımda da yanılmıyorumdur.

Saniyeler dakikayı, dakikalar saati, saatler günleri geçerken tatilimiz de bitmek üzereydi.

Onu görerek yattığım günlerin, onu görerek uyandığım günlerin sonuna gelmiştik. Ve ben bu güzel günlerin bitmesini hiç istemiyordum. Üstelik bugün, tatilimizin son günüydü.

Evet belki bir ayrılık olmayacaktı ama eve döndüğümüz an, bu sürekli beraber olduğumuz anların azalacağı anlamına geliyordu.

- Damla' m?

Valizimi toplarken bana seslenen Buğra' ya döndüm. Buğra' nın yanına gidip:

- Efendim canım?

- Hayatım, benim cüzdanımı gördün mü?

- Hayır. Ne oldu?

- Bulamıyorum bir türlü.

- Her yere baktın mı?

- Baktım ama yok canım.

- En son kafedeydik. Orada unutmuş olmayasın?

- Heralde orada unuttum. Çünkü şu an gerçekten bulamıyorum.

- Kafeden geleli bir iki saat oldu. Belki gören herhangi biri kasaya bırakmıştır.

- Umarım öyledir. Birlikte gidelim mi?

- Olur canım. Dur çantamı alayım.

Çantamı alır almaz odadan çıktık.

Bir iki saat önce geldiğimiz kafeye yeniden geldik. Fakat kafe kapalıydı. Buğra' ya:

- Yazın çalışan bir kafeye göre erken kapanmamış mı?

- Evet bende şaşırdım. Bir ışık görünüyor, içeride biri olmalı.

- E kapıya tıklayalım o zaman.

ÇOCUKLUK AŞKIM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now