Bölüm 2

788 15 2
                                    

MERİÇ' TEN

İkisi yaklaştıkça Kerem' in yanındakinin bugün üzerine kahve döktüğüm kişinin ta kendisi olduğunu gördüm. Ağzımdan bir küfür çıktı.

-Has...

Devamını getirmeden ağzımı kapattım. Arkamı dönüp kafama vurmaya başladım. Şansıma tüküreyim. Çok geçmeden Kerem' in sesini duydum.

-Kızlar bu çocukluk arkadaşım Yiğit Demir. Uzun zaman önce ailevi sebeplerden dolayı şehir dışına gitmişti. Şimdi ise Amerika' dan yeni döndü. Yiğit, bu Damla bu da Meriç.

Yiğit:

-Meriç' in suratında bir sıkıntı mı var? Kafası neden eğik duruyor?

Kerem:

-Aslında çok güzel bir yüzü vardır. Bende anlamadım ki. Meriç?

Ne yapacağım? Ne yapacağım?

Damla yüzümü kaldırdı ve Yiğit ile karşı karşıya geldik. Yiğit karşısında beni gördüğü an bir şok yaşadı. Benim onu gördüğümde yaşadığım gibi... Yiğit şaşkınlıkla:

-Waov! Sen miydin?

Kerem:

-Siz tanışıyor musunuz?

Yiğit' in konuşmasına izin vermeyip:

-İlk defa bugün kafede karşılaşmıştık. Senin arkadaşın olduğunu bilmiyordum.

Yiğit yanıma gelip saçlarımı dağıttı.

-Demek Kerem' in dilinden düşürmediği Meriç sensin.

Kerem, uyarı anlamında boğazını temizledi. Damla:

-Dilinden düşürmediği derken?

Yiğit hemen kendini toparlayıp:

-Yani sürekli ikinizden bahsediyordu.

Damla gülerek:

-Doğrudur, yıllardır beraberiz.

Kerem, konuyu değiştirdi:

-Gidelim mi artık?

Damla, Kerem' in koluna girdi ve önden yürümeye başladılar. Yiğitte mecburen benim yanıma geldi. Yiğit ile yan yana onların arkasından yürümeye başladık.

-Meriç ha? Bayan Sakar.

-Kes sesini.

-Uuu! Birileri bana kızmış. Haksız durumdayken kızmaya ne hakkınız olduğunu sorabilir miyim, Bayan Sakar?

Olduğum yerde durdum, benimle o da durdu.

-Öncelikle ismim Meriç, sakar değil. İkinci olarak ise haksız olduğum için senden özür dilediğimi hatırlıyorum. Konuyu uzatıp babamı tehdit etmene gerek yoktu, Bay Ukala?

Deyip ilerlemeye devam ettim. O da peşimden gelip kolumu tuttu ve beni durdurdu. Anında kolumu çektim, o da konuşmaya başladı.

-Öncelikle ismim Yiğit, ukala değil. İkinci olarak ise bende özrünü kabul ettiğimi hatırlıyorum ve ayrıca bir müşteri olarak babanı uyardım.

-O nedense bana uyarı değil de tehdit gibi geldi, Bay Ukala.

Tekrar ilerledim ve yine kolumdan tutup beni durdurdu.

-Ne yapıyorsun ya! Kolumu çekiştirip durmasana!

-Yürümezsen kolunu çekiştirmeme gerek kalmaz. Ayrıca adım Yiğit. YİĞİT!

ÇOCUKLUK AŞKIM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now