KARMAŞA

50 5 0
                                    

Ada arabasına bindiğinde yüzünde acı bir gülümseme vardı.

Telefonunun tatlı melodisiyle kendine geldi. Arayan babasıydı. Sesinin sakin çıkmasını umarak telefonu açtı. "Efendim babacım" dedi. Sesi yorgundu ve ağlamaklı olduğu belliydi.

Adam şefkatli sesiyle "merak ettim seni kızım" duraksadı. "Geciktin" dedi. Özlem vardı sesinde koskoca 8 yıl geçmişti kızını görmeyeli.

"Farkındayım babacım, eve yaklaştım sayılır" dedi gülümseyerek, telefonu kapattı.

Ada ayanadan yüzüne baktı. Ağlamaktan kan gölüne dönüşen gözleri şişmişti. Artık ağlayamazdı. Son damla gözyaşlarını evdekilere saklamaya karar verdi. Hafif bir makyaj yaptı kızarıklıktan kurtulmak için. Büyük demir kapının açılmasıyla ailesini dışarı çıkması bir olmustu. Arabadan indiği gibi annesinin sıcak ve şefkatli kollarında buldu kendini, ve artık gözyaşları onu dinlemiyordu.

Uzun bir sevgi şölenin ardından Ada odasına çıktı. Odası tam da hatırladığı gibiydi. Sakin olmaya çalışırken pano daki resimlere gözü kaydı. Özlemle resimlere baktı. Titreyen elleriyle Deniz in resmini aldı ve öptü.

Yatağına uzandı. Elindeki resmi göğsüne bastırdı. Aglamaktan canı çıkmıştı ve artık gözleri ağrıyordu. Acı dolu bir uykuya daldı. Ada artık alışmıştı bu hallerine.

Deniz ilk kez bugün işi olmadığı için mutluydu. Ada yı unutmak için kendini işine adamıştı. Kanepeye oturdu ve kafasını arkaya doğru dayadı. Eleriyle başını kavramıştı.

"Ada, ah lanet olsun" yine o lanet saplantı larına başlamıştı. Kitap raflarını karıştırmaya başladı. Aklını dağılmaya çalışıyordu ama nafile bir an bile aklından çıkmıyordu Ada.

Ada sabah gözlerini yavaşça araladı. Bu olanların rüya olup olmadığını inceliyordu. Rüya değildi. Yatağındn kalktı. Annesiyle babasının odasının kapısını tıklattı. "Evet" sesini duyunca içeriye girdi. Ikisinin arasına girdi heycanla en çokta bunu özlemişti. Kokularını içine çekti.

Babası alnına öpücük kondurdu. Umutsuz bir şekilde "kalkmam gerek Ada" dedi. "Seni seviyorum meleğim"

"Bende seni seviyorum" babasının odadan çıkışını izlerken.

Annesinin göğsüne koydu kafasını sıkıca sarıldı ona 8 yılın acısını çıkararak. Uzun süre yatakta kaldılar sonrada aşağıya indiler.

Kahvaltı hazırdı. Hatice sultan yine harikalar yaratmıştı. "Günaydın sultanım" yanağına öpücük kondurdu. Yıllardır onlarla yaşıyordu 50 yaşlarındaydı kadın. Ada yı büyüten de oydu zaten o yüzden Ada kadını ikinci annesi gibi görüyordu.

Annesi Ada ya baktı. O artık küçük kızı değildi. Olgun bir kadın duruyordu karşısında. 8 yılı onu özlemekle geçmişti. Hiç görüşmemişlerdi. Ada istememişti eğer onları görürse dayanamazdı gelirdi diye görüşmemişlerdi. Ve artık onu uzaklara yollamıyacaktı.

GİTME SANA MUHTACIMWhere stories live. Discover now