"Bunu kim seviyor gerçekten?"
"Şaka falandır ya"
"Bence de"
Chan kafeteryada otururken duyduğu konuşmalardan gına gelmiş bir şekilde "Yıl olmuş 2020, hala daha insanları dıș görünüşleriyle yargılayan beyinsizler var" dedi
Kendisi bu konuşmaları sabahtan beri duyuyordu. Changbin'in duymaması imkansızdı. Ancak Chan'ın sesli bir şekilde dile getirdiği cümleye bile tepki göstermemişti
Dalgın gözlerini önündeki not kağıtlarından ayırarak etrafında gezdirdi. Şans bu ya. 1 saattir kafasını kaldırmayan Changbin, kafasını kaldırdığı anda Felix'i kafeteryaya girerken gördü
Kırmızı saçlarını her zamanki gibi ortadan ayırmıştı. Sert bakışları ve ciddi duruşu ile serserinin teki olduğu fazlasıyla belliydi. Geçip Changbin'in yanındaki masaya oturduğunda bir an için göz göze geldiler. Ikisi de gözlerini kaçırdı
Felix'in grubu da yanlarındaki masaya oturdu. Changbin'in sol çaprazında olan Felix onu rahatça görebilirken Changbin Felix arkasında kalıyor diye ona bakamıyordu. Sessizce önündeki not kağıtlarını okumayı sürdürdü. Felix'in bakışları üstündeydi
Chan kafasını kaldırarak yan masayı süzdü. Felix ile göz göze gelince ikisi de gülümsedi
Chan Felix'in okulda insan gibi davrandığı nadir kişilerdendi. Felix ise Chan'ın Avustralyadan bir aile dostuydu. Ailesi Felix'i Chan'a emanet ettiği için küçük bir kardeş gibiydi onun için
Felix Chan'ı bir avantaj olarak kullanmaya karar vererek bıyık altından gülerken yerinden kalktı. "Hyung seni çok özledim" diyerek Changbin ile Chan arasına bir sandalye çekip oturdu
Chan ile neşeli ve bol kahkahalı bir sohbete girişti. Gülerken bilerek ileri geri sallanıyor, yaslandığı Changbin'in kolunu sarsarak gıcık vermeye çalışıyordu
Changbin en sonunda dayanamadı ve elindeki kağıtları sertçe masaya bıraktı, sandalyesini gürültüyle kenara çekip rahat bir şekilde notlarını okumaya devam etti
Felix ona gıcık bir bakış atarak Changbin'e bakan Chan'a döndü. Elini onun dizine koyarak yüzüne yaklaştı
"Bu akşam boş musun, Hyung?"
"Ha?" Felix'in dairesel hareketler ile bacağında gezinen eline kısa bir bakış atıp yutkundu "Şey, evet, tabi"
"O zaman bu akşam sana gelebilir miyim?"
Yüzünü biraz daha yaklaştırarak sevimli yanaklarıyla Chan'ı cezbetti
"O-olur"
Felix zafer ile gülümsedi. Kendisine ve Chan'a bakan Changbin'i görünce gülümsemesi bütün yüzüne yayıldı. Chan'ın kendi sandalyesinin arkasında duran koluna yaslanarak kolunu omzuna atmış gibi bir görüntü oluşturdu. Elini Chan'ın bacağından çekmemekte ısrarcıydı
Açıkçası bu okulda Felix'i istemeyecek kimse yoktu. Buna Chan da dahildi. Istediği an Chan'ı elde edebileceğini biliyordu Felix ama onun küçük "abi" oyunundan eğleniyordu. Hayatı eğlenceli oyunlar üzerine kurulu olan Felix için cezbedici bir kişilikti Chan
Artık Changbin üzerine de bir oyunu vardı. Ama Changbin onunla oynamayacak kadar inatçıydı. Dudaklarını yaladı
Belki de oyun oynamakta kötüdür, hm?
Düşündüğü arsız şeyler ile sırıtmadan edemedi "Changbin sen de bize katılır mısın?"
Changbin başını kağıtlardan ayırmadan ona yandan bir bakış attı
"Chan ve ben ev arkadaşıyız"
"Ah, o zaman aynı zamanda senin de evine geliyorum bu akşam"
İç çekerek "Evet" dedi. Kısık sesle de olsa "Maalesef" diye de eklemişti
"Ne güzel" Zevkle dudaklarını yaladı "Bu gece çok eğleneceğiz desene"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Confession // ChangLix
FanfictionLee Felix canı sıkıldığı için biraz eğlenmeye karar verir ve okulun itiraf sayfasına okuldaki en çirkin çocuktan hoşlandığını yazar