SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1-

19.Bölüm

"Buyrun kime bakmıştınız?" 

Hızlı adımlarla içeri giden yaşlı kadın torununun telefonunu eline alarak rehberine girdi. Yakın gözlüğünü gözüne takarak bulmak istediği kişiyi bularak numarasını kendi telefonuna yazdı. Bir şeylerden şüphelenmeye başlamıştı. Tamer Dereli ile az da olsa vakit geçirip onların sektörünü çözdüğü için bazı şeyleri akıl edebiliyordu. 

"Benimle gelir misin Tamay? Konuşmamız gereken önemli bir mevzu var. Fakat lütfen zorluk çıkarma. Çünkü içerideki tonton babaannenin incinmesini istemem." adamın oldukça tehditkar bir şekilde konuşmasıyla işlerin iyiye gitmediğini anlayan Tamay başıyla adamı onaylayıp içeri girdi. Arkasından ayakkabılarıyla eve dalan adama aldırmayarak örgüsüne devam eden anneannesine giderek hızla açıklama yaptı.

"Anneanneciğim, bir arkadaşım gelmiş beni almaya. Ben şimdi gidiyorum. Sonra yine uğrarım tamam mı?" kafasını kaldırıp ayakkabılarıyla içeri girmiş adama ters bakışlar atan Zahide Hanım tekrar Tamay'a dönüp keyifsiz bir biçimde konuştu.

"Arkadaşın da hiç usul edep bilmez birisiymiş. Şuna bak ayakkabılarla girmiş içeri." diyerek renk vermemeye çalıştı. Daha sonra sözlerine devam etti. "Hayırsızlık edip böyle uzun süre gelmemezlik yapma. En yakın zamanda yine gel." diyerek Tamay'ı yanaklarından öpüp örgüsüne devam etti. Korkutucu adama üstünü değiştirmesi gerektiğini söyleyen Tamay odaya girip buraya geldiği kıyafetlerini giyip çantasını alarak dışarı çıktı. Koltuğun üzerinde duran telefonunu aldıktan sonra yaşlı kadına öpücük gönderip evden çıktı. 

Arabaya bindiğinde soğuktan mı yoksa korkudan mı titrediğini bilmiyordu. Yandaki adama korktuğunu belli etmeyerek baktı. 

"Sen kimsin?" arabayı çalıştıran adam Tamay'ın sorusuna oldukça gizemli fakat klasik bir cevap vermişti. 

"Yakında tanıyacaksın." 

Enver Tekindağ'ın da gelmesiyle savaş ortamı tamamlanmıştı. Fevzi Aslanlı'nın karşısında Ekin, Kuzey, Enver , Cihan , Alex ve babası Behram Karaman ve son olarak Giray bulunuyordu. Fakat Fevzi Aslanlı tek başına yanında sadece iki adamıyla duruyordu. Oldukça özgüvenli olan Fevzi Bey hepsine sinir bozucu bir gülümseme ile bakıyordu. Sonunda ortamdaki sessizliği bozarak konuşmaya başladı. Elindeki bastonuyla tıkırtı çıkararak yürüyor, hepsini ayrı ayrı inceliyordu. 

"Sizce de hepinizin burada bulunması büyük bir hata değil mi?" adamın dediği şeyi anlamlandırmaya çalışan beyler birbirlerine baksa da Alex olayı kavramıştı. 

"Arkamızdaki insanları yalnız bırakacak kadar gerizekalı değiliz Aslanlı." Alex'in sert konuşmasıyla ona dönen Fevzi onu takdir edercesine kafasını salladı. Daha sonra Ekin'in koltuğuna oturup arkasına yaslandı. 

"Ah! Yorulmuşum. Karın da yoruluyor mu böyle Alex? Son gördüğümde karnı burnundaydı da. Neydi adı? Hah! Melis... Sarışın, mavi gözlü, huri gibi güzel Melis.." karısının adını Fevzi'nin ağzından duymaya tahammül edemeyen Alex sinirlerine hakim olmaya çalışarak konuştu.

"Karımın adını ağzına alma lan şerefsiz!" onun bu çıkışıyla isterik bir kahkaha attı Fevzi Aslanlı. Alex'in bu asi yapısıyla hep çok eğlenmişti.  Fakat fazla sinirlendirmenin sonunun iyi olmadığını biliyordu.  Onla uğraşmayı bırakarak genel konuşmaya devam etti.

"Evet, fark ettim arkanızdakileri yalnız bırakmadığınızı. Enver akıllanmış mı diye kontrol ettim de.. Kızının başına bir ordu dikmiş resmen." Enver Bey aklına ölen eşinin gelmesiyle sinirlense de Fevzi'nin planının ne olduğunu bilmediği için bir hamlede bulunmuyordu. Gözlerini Enver Tekindağ'dan Giray'a çevirip onun da ailesini güçlü bir şekilde koruduğunu söyleyip Kuzey'e döndü.