Bölüm 39: Nefret

3.3K 361 204
                                    

Yılın ilk soğuğu Hogwarts'a gelişimden bir ay sonra ulaşmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yılın ilk soğuğu Hogwarts'a gelişimden bir ay sonra ulaşmıştı. Kış ayazı geçtiğimiz haftaya kadar devam etmiş ve sonunda Noel'in gelişini haber veren yılın ilk kar bulutunu görmüştük. Daha doğrusu ben yakında şiddetli bir kar yağışı olacağının habercisi büyük gri bulutun varlığını Lysandre'den öğrenmiştim. Çünkü son yaşananlardan sonra ne Tom'u ne de Slytherin kızlarından başkasını görmüştüm.

Kızlar yatakhanesinden çıkmak istemiyordum. Slug Klubünün ertesi günü bilerek geç kalkmış ve hastaymış gibi davranmıştım. Lysandre beni revire götürmeyi teklif ettiğinde diretmiştim ve sonunda arkadaşım Slytherin sınıf başkanına haber vermek için yanımdan ayrılmıştı. Capella Black gizlemekte başarılı olduğu fakat sadece benim gördüğüm koyu renk enerjisinden yayılan telaşla odamda belirmişti.

"Gerçekten hasta mısın, yoksa Tom'u boğazlamamak için mi odanda kalıyorsun?"

Olayı anladığında bana bungüvenu halledeceğine dair güven veren bir cümle sarf ettikten sonra derslere girmek üzere Slytherin yatakhanesini terk etmişti. O günün akşamı Müdür Dippet'ın bizzat kendisinden alınmış bir haftalık bir dinlenme izni elime ulaşmıştı.

Şimdiyse Cuma günündeydik. Yatakhanede dolaşıp durmaktan ciddi anlamda sımılmıştım. Aile ziyaretinden dönen Jolene ile aile toplantısını konuşmuş, diğer sınıfkardan birkaç kızla samimiyet kurmuştum. Lysandre sayesinde gündemin tümünden haberdardım. Fakat artık gerçekten bunalmıştım. Dışarı çıkıp soğuk havafa üşümek, kar bulutlarının gelişini kendi gözlerimle doğrulamak ve gölün rengini dışarıdan görmek istiyordum. Ve onları ne kadar seversem seveyim sadece gölün içini görmeme izin veren dev Slytherin camlarınınpekde işime taradığı söylenemezdi.

Kalktım ve günlerdir üzerimde olan geceliğimi çıkardım. İnsanlarla sadece sabah ve akşam görüştüğüm için kimse ne kadar tembel ve pasaklı olduğumu anlamıyordu. Günlük kıyafetlerimi hazırladıktan sonra banyoya girip küveti doldurdum ve buharı çıkacak kadar sıcak suyun tadını çıkarmaya başladım. Gözlerimi kapatıp başımı küvetin siyah renk mermerine yasladığımda bir kez daha fazla düşünmenin benim gibi bir kız için pek de iyi sonuçları olmadığına karar vermiştim.

Yapmam gerekenler ve kafamı karıştıranlar saymakla bitmiyordu. Ormanda bana saldıran hayvanın çaldığı kehanet küresi, Tom'un ne yapacağımı şaşırmama neden olan hareketleri, gelecekteki kendimin yaptığı ancak şimdi nerede olduğunu bilmediğim büyü...

Gözlerimi zaten yalnız olduğumu bildiğim için açık bıraktığım kapının gıcırdamasıyla açtım. İçimi birden bir korku kapladı. Asam odamdaydı ve şu an doğal olarak üzerimde hiçbir şey yoktu. Korkum kapının arasından uzanan tüylü başı görmemle dindi. Loki yüzüme bakarak uzunca miyavladıktan sonra bir daha benimle ilgilenmeyerek geçip duvar kenarına yattı ve gözlerini yumdu. Suyun soğuduğunu ve artık çıkma zamanım geldiğini buruşmuş parmak uçlarıma baktığımda anladım.

Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin