Batur

33 6 0
                                    

Çin Kağanı Chéng Lóng, ordunun en arkasın da,  bir avuç kalan Türkleri de yok etmek için emirler yağdırıyordu.
Batur atın üzerin de kıvrak hareketlerle onlarca yağının arasın da delilercesine kılıç sallıyor ,uçmağa giden her bir erin intikamıyla yanıp kavruluyordu.Etrafın da ki bütün erler tek tek uçmağa varıp, er meydanın da sadece kendi kaldığın da, kolların da ve omzun da kılıç izleri, yüzünden akan kanlar ile artık yere yığılmak üzereydi. Aynı zaman da cenk ederken, aynı zaman da da gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
Az sonra hırçın komutan Nayman obaya geldiğin de, onu ilk karşılayan kişi Umay Hatundu.
Umay Hatun herşey anlamış gibi Nayman'a doğru koştu.
"Hayır Nayman. Sakın!"
"Hanımım... Buradan gitmemiz lazım."
"Hiç bir yere gitmiyorum Nayman. Burası benim topraklarım"
Nayman çaresizlikler içerisindeydi. Atından indi ve tekrar Kutlu Bilge'nin evdeşi olan Umay Hatun'a yaklaştı.
"Hanımım. Bu kılıç Kağanımızın kılıcıdır. Bilirsiniz ona da Kutlu Atalarından kalmıştır. Bu kılıcı Aykan'a vermemi Aykan'ı ve kılıcı canım pahasına korumamı buyruk etmiştir."
Umay Hatun'un gözleri sinirden ve intikam dan kan kırmızısı rengine bürünmüştü. Ve birden bağırdı.
"Kağanımız Kutlu Bilge burada yoktur Nayman. Buyruk bende dir. Sana emir ediyorum. Aykan'ı al ve buradan git. Kılıcı ve Aykan'ı canın pahasına koru."
Nayman sağ elini sol göğsüne koyarak baş eğdi. Aykan henüz 10 yaşında olmasına rağmen Herşeyin farkında ve kafa yapısı oldukça olgun bir çocuk olduğu için
" Nayman abi. Gidelim. "dediğin de atın üzerindeydi.
****
Batur, vücudunun dayanabileceği en son kılıç darbesini aldığında, ağzından kanlar fışkırmaya başlamıştı.
Gözleri donuklaşmış ve nefesi yavaşlamıştı. Her yer biraz daha bulanıktı sanki. Hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmişti. Kutlu Kağan'ı Kutlu Bilge, ona henüz 6 yaşındayken sahip çıkmıştı. Anası ve Atası Çin'liler tarafından haince kılıçlara vurulduğun da, Kutlu Bilge ona babalık yapmış, Umay Hatun analık yapmıştı.
Onca seferlere, onca cenklere beraber gitmişlerdi. Anasının ve Atasının intikamını bugün akıttığı yüzlerce yağı kanıyla almıştı belki ama, manevi Atası Kutlu Bilge'nin intikamını alamamıştı. Gözünden akan son bir damla yaş ile atının üzerine kapaklanmış, donuk gözlerle çok uzaklarda dumanı tüten çadırlara bakıyordu.
Vakit dolmuştu. Biraz sonra Kutlu Bilge ve kardeşi Aykut görünmüş, ellerini Batur'a uzatmışlardı.

Bozkurt DestanıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ