Bozkurt Destanı

Yok Oluş

Kutlu Bilge suratından akan ve kılıcından damlayan kanlar ile yağının olduğu tarafa baktığın da on binlerce Çin'linin, yüzlerce dört insan boyun da tek gözlü ve kılıçları insan boyun da olan yaratıkların üzerlerine doğru geldiğini gördü.
Dilinden şu cümleler haykırarak döküldüğün de erleri de söylediklerini tekrarlıyordu.
"Bu yol kutludur gider Tanrı Dağı'na
Canından korkan uymasın buyruğuma
Ve sen ki korkak Çinli
Korkarsam eğer senden
Durmasın bu can vücudum da"
Bu onların yeminiydi. Kutlu Bilge kılıcını tekrar havaya kaldırdığın da bağırdı
"Gök girsin, Kızıl çıksın"
****
Okçular en arkada havaya ok atarak tepegözlerin gözlerine ve başlarına denk getirmeye çalışıyorlardı. Atlı okçular sağlı sollu daireler çizerek Çin'lileri ve tepegözleri çember içine almaya çalışıyorlardı fakat tepegözlerin her bir adımı yerleri titretiyor ve ileriye doğru attıkları her güçlü adım Türk erlerini sallıyordu. Kutlu Bilge, Aykut ve Nayman diğer yüzlerce erden ayrı yan yana üç kişi dört nala ilerliyordu yağıya karşı. Ölüme üç kişi binlerce kişinin üzerine yürüyorlardı. Onlar ölümün bile yenemeyeceği erlerdi.
Az sonra sağ da Aykut ve sol da Nayman zincirleri gerdiğin de orta da Kutlu Bilge gözüne kestirdiği tepegöze hamle yapmak için hazırlanıyordu. İyice gerilen zincirler ve hızını alamayan Tepegözler.
Onlar devdi. Ama bir tarafta Kutlu Ataları Yafes'in torunuydu onlar. Tepegözler zincirlere takılarak düştüğün de ellerin deki kılıçlar metrelerce öteye uçmuştu o sırada Kutlu Bilge Çinlilere korku salacak cinsten bağırarak beyaz kısrağından metrelerce yükseğe zıpladı. Elindeki kılıcı iki eliyle havaya kaldırdığın da Gök Tanrısı yıldırımın gücünü kılıca vermişti. Saniyeler içerisin de kara bulutlar etrafı sarmış ve göğün yıldırımı kılıca düşmüştü. Zincirleri tutup tepegözleri düşüren Aykut ve Nayman ise metrelerce öteye atlarıyla birlikte uçmuşlardı. Kutlu Bilge'nin kardeşi Aykut uçmağa varmıştı.yerden kalkan Tepegözler kılıçsız ellerle yerlere yumruklar atıyor ve erleri sarsıyorlardı. Atlı okçular çembere almak istese de sayıca kalabalık olan yağıyı bir türlü çembere alamıyorlardı.Kutlu Bilge gücünü göğün kudretinden alan kılıcıyla Tepegözlerin efendisinin başını ikiye yararak yere düştüğün de onun yanına yaralı bir biçim de koşarak Andası Nayman gelmişti. Ortalık kan kokuyordu.
"Yırtılsın acun diz çöksün yağı önümüz de
Bu kutlu yolda var bizim, var bizim sevenimiz de
Kılıcım keskindir her Türkün emrin de
Çinliden Korkarsam gök girsin kızıl çıksın"
Git gide sayıca azalmaya başlıyorlardı. Adeta kıyamet o an yaşanıyordu. Sayıca üstün olmalarına rağmen hala daha korkan Çinliler tekrar ayaklanan Tepegözlerle cesaretlerini toplamış ve korkarak kılıç sallamaya başlamışlardı.
Kutlu Bilge Andası Nayman'a baktı ve elinde ki kılıcı ona uzattı.
"Bu kılıcı oğlum Aykan'a ulaştır. Canın pahasına oğlumu kılıcı ve budunu korumaya çalış.Neslimizin devamı bu kılıca ve oğluma bağlı Nayman"
Nayman başını öne eğip çaresizce Andasını onaylamıştı
"Hadi! Koş!" sözleriyle irkildi ve çevresin de korkudan oradan oraya koşuşturan atlardan birine sarıldı.