11. Cüppe

33.7K 134 35
                                    

Kongre'de yalaka Alper yoktu. Burak'ın öngördüğü gibi yurtdışında bir eğitim fırsatı çıkınca balıklama atladı. Bir anda rüzgâr lehime dönmüş, istediğim koşullar oluşmuştu. Olması gerektiği gibi Hakan Hoca ile baş başa kaldım. Artık istediğim gibi hocamın aklına girebilir onu ikna edebilirdim. Hadi Meral, başarabilirsin!

...

Kongre' nin ilk günleri beklediğimden de iyi geçti. Yaptığım sunum/bildirim oldukça ilgi görmüş ve deneylerde elde ettiğim veri setleri çok beğenilmişti. Yaşasın! Tabii ki Hakan Hoca, bu başarımın övgülerinden ve tebriklerinden kendine düşen payı aldı. Böyle bir öğrenci yetiştirdiği için ne kadar gurur duysa azdı, ben de elimdeki şansın farkında olmalıydım vb. ayaküstü konuşmalara tanık oldum. O kadro benimdi işte. Konu kapandı. Herkes evlerine dağılabilirdi. Üstünü üslük Hakan Hoca tüm korkularımı boşa çıkaran bir şekilde bana şefkatle yaklaşıyordu bana. Ben onun kızı sayılırdım, daha başarılı olmam için elinden ne gelirse yapacaktı, pırıl pırıl bir gençtim, önüm açıktı ve daha neler konuşuldu kalabalıklar içinde bir bilseniz. Her şeyi yanlış anlamış olduğumu bile düşündüm. Ta ki başlangıç fişeği olan mesaj telefonuma gelene kadar.

"Lobideyim, seni bekliyorum".

Kongrenin son günüydü. Gala yemeğini kongrede karşılaştığım dönem arkadaşlarımla yemiş, sonrasında bara geçmiştik. Eskileri yad ediyor, dedikodu yapıyor, içip eğleniyorduk. Mesajı gördüğüm an zaman kırıldı.

- Kime mesaj yazıyorsun Meral?

- Hakan Hocaya canım ya.

- Kızım bu saatte ne mesajı? Kongrenin son gecesinde de mi rahat yok? Bırak, görmezden gel.

- Adam çağırıyor Elif. Son gün arıza çıkarmasın şimdi, ben gidip bir bakayım. Size iyi eğlenceler.

Bardan dışarı doğru yürürken duygu durumumu size anlatmam mümkün değil. Tüm insan duygularını damıtıp biriktirdikleri bir havuza atılmış gibiydim. Korku, merak, heyecan, tiksinti. Hepsi bir anda vücuduma baskın yapmıştı. Elimin içi terlemeye başlamıştı. Stiletto'larım üstünde zor dengede duruyordum.

Lobiye vardığımda, Hakan Hocanın başka hocalarla bir arada oturduğunu görüp onlara doğru yöneldim.

- İyi akşamlar!

- Hakan hocam ne kadar zarif bir öğrenciniz varmış.

- Teşekkür ederim.

- Turgut Hocam bu benim öğrencim Meral. Yaptığın sunumu Turgut hocan kaçırmış ama ben yakalayınca aktardım Meral'ciğim. Turgut hocanla aynı dönem İtalya'daydık. Sonrasında ben döndüm o ise kaldı. Çok başarılı bir laboratuvarı var.

- (El sıkışarak) Çok memnun oldum Turgut hocam.

Beni yanlarına oturttular. Akademi dedikodularından girildi, siyasetten çıkıldı. Beni kilitlediler anlayacağınız. Dakikalar geçti gitti. Neredeyse gece yarısı olmuştu ki herkes vedalaşmaya başladı. Yatağımla aramda birkaç basamaklı merdivenler kalmıştı sadece...

- Sana odana kadar eşlik edeyim.

- Ne gerek var Hakan Hocam.

- Yoo, bu kadar güzel bir kadını yalnız bırakmam mümkün değil.

Kart zampara. Ondan nasıl kurtulacağım?

- Lütfen önden buyur Meral'ciğim.

Odam 3. kattaydı. Hazretleri gibi son katta, süit odada kalamıyordum. Rütbe meselesi işte! Resepsiyondan geçerken tanıdık yüzlere iyi geceler diledik. Merdivenlere yöneldim. Ben basamakları çıkarken beni arkamdan takip etti. Odamın önüne gelmiştik. Ben kapıya kartımı okuturken Hakan Hocanın geldiğimiz yöne, koridora baktığını gördüm. Koridorda kimse yoktu. Sonra gözlerini gözlerime dikip;

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 17, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

İçimdeki Kadın UyanıyorWhere stories live. Discover now