8. Sus

30.8K 103 5
                                    


Erkeklerin beni istemesi hoşuma gidiyor. Sanki senin gitmiyor mu? Değerli olduğunu hissetmek istiyorsun. Karşılaştığın adam senden gözünü alamasın istiyorsun. O adam neden senin peşinden koşmuyor, hiç düşündün mü? Kendine paha biçemediğin için olabilir mi? O erkek seni elde etmenin neye mâl olacağını biliyor mu? Bilemediği için kafası karışmış, o git gel arasında senden vazgeçmiş olabilir mi mesela? Sınırlarını belirleyemediğin için ne olur ne olmaz deyip çizgiyi en genişten çizmiş o erkekle arana koca bir boşluk sokmuş olabilir misin? Sen çemberin içindeyken herkes dışarıda kaldığından yalnız olabilir misin? Oysa sana sorsam senin kadar iyisi yok! Sana sorsam bütün erkekler aynı, adam olmaz! Bunu hak etmiyorsun değil mi? Diğer kadınlar zaten salak, onlar gibi olacağına ölürsün daha iyi değil mi? Korkak mısın? Çevrendekiler yüzünden mi? Çamura bulanmadan oyun oynanmaz! Zevk alacaksan kirleneceksin hayatım hiç kusura bakma. Etinden arzularını çıkardığında bonfile oluyor. Gözlerinden tutkuyu sildiğinde boş bakıyor. Kendini ortaya atmazsan kimse görmüyor.

Sen arzularını ne pahasına yok sayıyorsun farkında mısın? Açım işte o kadar. Bir bedene susadığında kana kana içersin. Susamışlığını senden başkası umursamaz. Bunu öğrendim. Ben de senin gibiydim. Olmayacak yer ve zamanda canım çekti ama hiçbir şey yapmadım. Bir erkeğin benimle sevişmesi için sahip olduğum nice şeyi feda edebileceğim nice zamanda ben de senin gibi evde yalnız uyudum. Bu gece böyle olmayacak! Bu gecenin sonu hesabı yapılmadan yaşanacak!

Bunca zaman yanıldım. Güzel ile Çirkin arasında dağlar kadar fark yok! Bu gece, bu jakuzinin içinde, çirkin ve güzel sırt sırta vermiş, yazı ve tura misali. Bu gece ya hiç unutulmayacak ya da ömür boyu utanılacak bir tecrübe yaşanacak. Çamura bulanmadan oyun olmaz. Korkarsam bir daha sahip olamayacağım. Ya sen Emre? Senin çizgin nereden geçiyor? Bu gece sana yardım edeceğim. Ne kadar açılabileceksin? Birlikte öğreneceğiz hayatım. Çizgin nereden geçiyor göreceğiz. Bu gece sorgusuz hizmetkârınım. Bu gece bütün kadınlığımla seninim. Bu gece tüm iradem sana emanet.

Bütün bu düşünceler zihnimden geçip gidiyordu. Bir kere düşündüğümü tekrar düşünmüyordum. Geriye ne mi kalıyordu? Boşluk ve getirdiği rahatlama. Tüm bu boşluğu içimdeki kadın kaplıyordu. Onunla köşe kapmaca oynamayı bıraktım bu gece. Tüm kimliğimi askıya aldım.

Emre' nin kulağına eğildim;

- Seni istiyorum. Her şeyimle seninim sevgilim.

Emre' nin göz bebekleri büyümüştü. Kafasındaki soru işaretleri bir anda dağılıvermişti sanki, gözünden okunuyordu. Başını kaldırdı ve Mehmet'le Sinem'in öpüşmelerini izlemeye başladı. Suyun altında el yordamıyla Emre'nin boxerını çıkardım. Emre olanları anlamaya çalışır bir şekilde bana bakıyordu. Ne istersen o olacak Emre, korkma. Ilık suyun içinde peisnini iki elimle okşamaya başladım. Sağ tarafıma göz atarak Sinem' e baktım. Bir yandan beni izliyor bir yandan da Mehmet'le öpüşüyordu. Bir hareketle yer değiştirdiler. Şimdi Sinem jakuzinin kenarına yaslanmış Mehmet ise benimle aynı pozisyonda jakuzinin içinde ona doğru dönmüştü. Ben Emre' yi okşarken Mehmet de elini Sinem'in klitoirsi üzerinde gezdiriyordu. En azından suyun içinde yaptığı hareketlerden bunu anlıyordum. Sinem ve Emre' nin zaman zaman göz göze geldiğini görebiliyordum. Sinem biraz sonra yanıma doğru seyirdi. Gözlerimin içine baktı. Aradığı bilet oradaydı. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Daha önce bir kadınla öpüşmemiştim. Etkilenmiştim. İki beden birbirini istiyordu, o kadar. Öpüşmenin ateşi gittikçe artıyordu. Güzel öpüşüyordu. Gözüm kapalı olsa da Emre ve Mehmet'in izlediği sahneyi tahmin edebilirim. İki erkek birbiriyle açlıkla öpüşen iki kadını seyrediyordu. Sinem kendinden geçmiş, kendini bana teslim etmişti. Elini sırtımda gezdiriyor, kalçalarımı okşuyordu. Boynumu öperek göğüslerime doğru indi. Emre' nin gözlerine baktım, rüyada gibiydi. Bu gece unutulmayacaktı. Sinem bir anda elini sutyenimin kopçasına atıp bir hamlede açtı. Tuttuğunu gibi aşağı indirdi. Göğüslerimi öyle öpüyor, emiyor, okşuyordu ki ben de bir anda kendimden geçtim. Hiç kimseyi umursamaz olmuş kendimi bırakmıştım. Bir kadının beni bu kadar heyecanlandıracağı aklıma bile gelmezdi. Mehmet beni izliyor bir yandan da suyun altından dalgasını okşuyordu. Emre bir anda jakuzinin kenarına kendini yukarı çekerek oturdu. Emre' nin peinsi tümüyle açığa çıkmıştı. Emre ortamda krallığını ilan etmişti artık. Beni kendine çekti. Elimle Emre' yi okşamaya başladım. Emre' nin nefes alışverişini duyabiliyordum. Başımı Emre'ye doğru kaldırıp gözlerine baktım. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan dudaklarımı penisi etrafında gezdirmeye başladım. Dilimi üzerinde gezdiriyordum. Dudaklarımın arasından kaydırarak ağzıma aldım. Sinem'in bana doğru yaklaştığını hissettim. Emre jakuzinin hâkim tepesinde bir kraldı, biz ona hizmet ediyorduk. Bu esnada Mehmet jakuzide yerini değiştirmiş ve Emre' nin tam karşısına geçmişti. Bu sayede o da iki kadının da kalçalarının aldığı pozisyondan istifade ediyordu. İkimiz de Mehmet' e doğru kalçalarımızı dikmiş vaziyetteydik. Bu fırsatı kaçırmamış Sinem' in iç çamaşırını aşağı indirmiş her şeyi gözünün önüne sermişti. Bir yandan kalçalarımızı bir yandan da Emre'ye yaptığımız muameleyi izliyordu. Mehmet saniyeler geçtikçe hırslandı. Sinem'in başka bir erkeği kendisine tercih etmesini cezalandırmak ister gibi Sinem'in kalçalarına sertçe vurmaya başladı. Sinem'in ilk bir iki şaplakta canı yandığı verdiği tepkiden anlaşılsa da sonrasında hak ettiği cezayı kabul etmiş olacak ki ses etmez, hatta her vuruşta iniltiler çıkarır olmuştu. Bu esnada Mehmet'in elini kalçalarımın üzerinde gezdirdiğini hissettim. Emre' nin yüzüne baktım, Mehmet'i izliyordu. Ortamda bulunan herkes Emre' nin emrine amadeydi. O onay veriyorsa ben zevk almaya bakardım. Ben bacaklarımı biraz daha ayırıp kalçalarımı Mehmet' e sundum. Mehmet şimdi de benim iç çamaşırımın iplerinden tutmuş aşağıya doğru sıyırıyordu. Ben kararları Emre'ye bırakmıştım. Ben bu gece yaptıklarımın sorumluluğundan muaftım. O ise olanları izleyerek keyfini çıkarıyordu. Mehmet iki eliyle kalçalarımı ayırdı. Vajniamın dudaklarını emiyor, dilini her yerimde gezdiriyordu. Bana şefkat gösteriyordu. Beni mutlu etmek için uğraşıyordu. Ben de bir başkasının mutlu olması için uğraşıyordum. Senden başkası, diğer biri seni mutlu etmeyecekse başka ne işe yarar? O anın içinde hapsolmak istedim. Özgürlüğümden bunun için vazgeçerdim. Şeytan aramızdaydı. Doğru ve yanlış yer değiştirip duruyordu, bir kırmızı yanıyordu bir mavi. Mehmet'in dili içime girip çıkıyordu. Yaşadığım duygu seli beni zangır zangır titretiyordu. Emre, hizmetkârlarına neyi izin verirse onu yapabiliyordu. Emre elimden tutup beni yanına çekti. Beni ters bir şekilde üzerine yerleştirdi. Emre beni becerirken kalçalarımı izliyor, bense Mehmet 'e ve Sinem'e dönmüş ikisini izliyordum. Mehmet benim başkası tarafından becerilmemin kendisinde yarattığı tansiyona daha fazla dayanamadı. Sinem'in arkasına geçerek içine girdi. Emre kalçalarımı izliyor, Mehmet becerilmemi izlerken Sinem'in içine gidip geliyordu. Emre beni hoplattıkça Mehmet'in içi de zıplıyordu. Emre iniltiler çıkarıyor, sona yaklaştığı anlaşılıyordu. Üzerinden kalktım. Emre ayağa kalkıp peisnini Sinem'in ağzına verdi. Sinem seni şanslı kadın. Emre ağzına boşalıyorken Mehmet gidip gelmeye devam ediyordu. Mehmet bu kadar yok sayılmaya sinir olmuştu. Sinem'in belini sıkıca elleriyle kavramış çok sertleşmişti. Ritminin artışından onun da geleceği anlaşılıyordu. Şefkat gösterme sırası bendeydi. Mehmet'in önüne diz çöktüm. Pneisini Sinem'in içinde çıkarıp beğendiği mmeelerimin arasına aldım. Mehmet'i sakin bir ritim ile mmeelerimin arasında götürüp getiriyordum. Mehmet'in bana minnet duyduğu her halinden belliydi. Peisnini mmeelerimin arasına iyice sıkıştırdım. Biraz daha uğraş ve sonunda. Çok beğendiği mmeelerimin arasında boşalarak Mehmet de mükafatını almıştı.

Kırmızı ışıklar söndü. Zevkin sisi ortadan kalktı. Şeytan aramızdan ayrılmıştı. Hepimiz tüm çıplaklığıyla ulu orta kaldık. Ne yapamayacağını bilemez halde birbirimize bakarken ben gülümsedim. Bu gülümseme bir güç dalgası yarattı içinde olduğumuz suyun üstünde. Sonra hepimiz güldük. Öyle utanarak da değil, keyifle güldük. İki kadın ve iki erkek. Belki yarın tüm kimliklerimizi üzerimize geçirip yaşananların muhasebesini yapacaktık. Ancak şimdiyi yarına kurban vermedik. Hep beraber banyo yaptık. Birbirimizi yıkadık, pakladık, bedenlerimize saygı göstererek kuruladık. Çok konuşmadık belki ama bakışlarımızı da birbirimizden kaçırmadık. Hepimiz giyindik. Mehmet ve Sinem odalarımızdan ayrılırken sarıldık ve vedalaştık. Kapı kapandığında odada başka bir Emre ve başka bir Meral vardı. Ne olacak yarın göreceğiz ama şimdi sarılıyorduk işte. Bazı sorular virüs gibidir. Bazı sözcükler yılan zehrinden. Sen de böyle anlarda sus okuyucu bizim gibi. Yat ve uyu!   

İçimdeki Kadın UyanıyorWhere stories live. Discover now