6. Yasak Elma

30.3K 108 5
                                    

Gece gördüğüm rüyaların etkisinden mi yoksa gerçek olamayacak bir gece geçirdiğimden mi bilemiyorum ama sabah gözümü açtığımda kendimde değildim. Yaşadıklarımı idrak etmekte zorlanıyordum. Ruh halimi tarif etmem mümkün değil. Pişmanlık bir taraftan, utanç öbür taraftan sıkıştırıyordu. Tattığım heyecan ve hissettiğim o tutkuyla ilk defa tanışmıştım ve bu duygular tüm vicdan muhasebemi alt üst ediyordu. Bütün bu karmaşada, içimdeki kadın ilk kez baskın geliyordu. Evet, evliydim ve sorumluluk taşıdığım bir işim vardı. Hepimizin bildiği değer yargılarıyla yetiştirilmiştim. Eski ezberlerim üzerinden dün gece yaşadıklarımı sindirmem mümkün değildi. Oysa tam aksine bu sabah her geçen dakika yaşadığım kaygı azalmaktaydı. Sanki uyurken içimde bir devrim gerçekleşmiş ve içimdeki o kadın ilk kez iktidarı ele geçirmişti. Her geçen dakika ruh halimi daha da düzeltiyor, bana kendimi toparlamam için güç veriyordu. Adeta tüm değer yargılarıma müdahale ediyor ve beni sağaltmaya çalışıyordu. Kendimi yıllardır mutsuz hissediyordum. Her nasılsa hayatımın ayrılmaz bir parçası olan ve her gün yakamda olan tükenmişlik duygusu bu sabah beni ilk defa terk etmişti. Cezamı çekmiş ve hayatımın tüm kefaretini ödemiştim sanki. Bugün özgürlüğümün ilk günü gibiydi. Evet, hissettiğim tam olarak buydu. İçimde yaşadığım çatışma, yıllardır süre gelen savaş sona ermişti. Güneş doğmuş ve ben yeni bir güne, yeni bir ben olarak uyanmıştım.

Kendime bir kahve hazırladım. Terasa çıktım, dün gece olanları aklımdan geçiriyordum. Emre uyandı. Yanıma uğramadan banyoya gitti. Banyodan çıktı o da kendine kahve yaptı. Bir tuhaflık vardı. Yüzünden bir belirsizlik okunuyordu. Allah'ım yoksa olanların farkında mıydı? Saçmalama Meral, bir dur sen de! Yüzünü okumaya çalışıyordum. Çünkü sesi çıkmıyordu. Arı kovanını dürtme Meral. Saçmalama!

- Günaydınlar,

- Günaydın hayatım.

- Meral ben spora gideyim diyorum, okçuluk falan vardı arkada belki ona giderim. Sen ne yapmak istersin?

Yüzündeki yarım gülümsemesinin arkasına sakladığı başka bir şey vardı. Ya da ben içinde bulunduğum durum dolayısıyla düzgün düşünemiyordum. Sakin ol Meral.

- Sen bilirsin canım, okçuluk beni sarmaz ama sonrasında sana eklemlenirim. Ben de oyalanırım işte, kitap falan.

- Tamam o zaman, aşağıda görüşürüz.

Benden kaçıyor muydu? Ne düşünüyordu?

- Sen iyi misin Emre? Bir değişiksin bu sabah.

- Yok ya, bir şeyim. Kafam dolu biliyorsun, ondandır.

Kafan ne ile dolu bilmiyorum Emre. N'olur anlat!

- Hadi ben kaçtım Meral, ararsın!

Gitti. Anlamaya çalışırken durumu abarttığıma kanaat getirdim. Bırak canım işte, insanlık hali, bugün de psikolojisi böyle demek ki! Bugün ben de dünden çok farklıyım, ne olmuş. Aslında yalnız kalmak bana da iyi gelecek. Düşünmek istiyorum, bugün yapmak istediğim yegâne şey kendimi temize çekmek!

Dün gece yaşadıklarımın doğrusunu yanlışını seninle tartışmayacağım okuyucu. Bu tartışma Havva' nın yasak elmayı yediği kadim zamanlardan beri süre gelmekte, doğrusuna yanlışına karar verebilen var mı? Ben yasak elmanın yenildiğini bilirim, bir kadının arzularının karşısında hiçbir şey duramaz! Ben bunca zaman şehvetimi bastırdım, tutkularımı göz ardı ettim. Ne oldu? Geçen gece yaşadıklarımı biliyorsun işte! Hadi itiraf edeyim, şu an olsa yine yaparım. İtiraf ettim işte.

Arzulandığımı hissetmek, görmek istiyorum. Bir erkeğin benim için delirmesini istiyorum. Artık kendimi durdurmayacağım. Yaşayacağım zevki istediğim erkekle paylaşmak istiyorum. O kadar!

İçimdeki Kadın UyanıyorWhere stories live. Discover now