ANARŞİK - Bir Üniversite Komedisi!

Bölüm 49: Himmet Hoca ve Hayvanseverler!

Himmet hoca odasındaki saksıları suluyordu.
Çocuklarının pelüş oyuncaklarını komodinin üstüne dizdi.

Kapı çaldı!
"Girr!"
Cumali: "Hocam, kolay gelsin! Bir maruzatım olacaktı!"
"Gel! Konu neydi?"
"Tek dersten şartlı kaldım, zemin!"
Himmet, konuyu anlamıştı.
Her sınav döneminde üç, beş tanesi gelirdi zaten!
Sisteme girdi.
Himmet: "Burada iki tane şartlı gözüküyor!"
"Hemen de baktınız!"
"Anlamadım?"
"Şey... Yani sizden geçersem demek istemiştim! Bir omuz atsanız da dersin rengini yeşile çevirsek!"
Himmet, dosyalarını karıştırdı. Devamsızlık kâğıdını ve ödev verenlerin listesini önüne koydu.
"Devamsızlığın yarı yarıya! Laboratuvar uygulamalarına katılmamışsın. Ödevlerini de teslim etmemişsin. Utanmadan omuz atmamı istiyorsun, öyle mi?"
Cumali: "Hocam, Jeoloji' den ekmek yemeyeceğim! Size söz veriyorum. Maksat diploma almak!"
Himmet: "Şimdi böyle dersin! Yarın bir gün aç kalınca zemin etüdü yaparsın. Paranı alır yürürsün. İnşaat çökünce de mühendisin hocalarına sövdürürsün."
"Ama..."
"Yok oğlum. Sana puan muan yok!"
"Hocam, dışarıda diploması olmayanı adam yerine koymuyorlar. Yap bir şeyler!"
"Diyeceğimi dedim! Çık dışarı!"
"Bunu demeyecektin hoca!"
"Neyi demeyecektim?"
"Bunu!"
"Neyi?"
"Demin dediğini!"
"Demin ne dedim?"
"Demin dedin ya!"
"Çık ulan dışarıı!"
"Bunu da demeyecektin!"
"Aahh!"
"Ne yapalım kısmetinde varmış! Öhö, öhö!"
"Ne Yapıyorsun?"
"Ses veriyorum: Miyav, miyav, miyav! Hav, hav, hav!"

Hayvansever grup, bir anda odaya doluştu!
Ayıcı Belma, ayısının tasmasından tutuyordu:
"Olay mı var Cumali?"
Cumali, odadaki pelüş oyuncakları gösterdi.
"Hocam, biz hayvanların köleleştirilmesine karşıyız!"
"Onlar çocuklarımın oyuncakları!"
"Olsun! Hayvanların; sırtından, döşünden ve antrkotundan para kazanılmasına da karşıyız!"
Üyeler: "Karşıyız, karşıyız, karşıyız!"
Himmet: "Olay nereden nereye geldi ya? Bu ayı nereden çıktı?"
Ayıcı Belma: "Ha, bu mu? Adı Karsambaç! Bici bici de diyoruz. Benim boz ayının kuzeni. Kutupta yaşıyor. Bir haftalığına tatile geldi. Ben de etrafı koklatıyordum ona."
Taylandlı Link: "Ayıyı bırak da sen hayvanlara zulüm mü ediyorsun hoca?"
Link, estetik bir atlayışla Himmet'in kucağına atladı. Hocanın ağzını ikiye ayırdı.
Hintli Nasran, kobrasını kuyruğundan tuttu. Masaya vurup şaklattı.
Ayıcı Belma: "Tuh, kıs, kıs, kıs... Yakala Karsambaç!"
Himmet: "Notunu değiştireceğim! Allah aşkına, alın şu ayıyı başımdan. Şu Taylandlı' yı da alın tepemden. Ahh!"
Ayıcı Belma: "Karsambaç! Gel oğlum buraya... Easy boyy!"
Cumali: "Tamam arkadaşlar! Hoca da bizdenmiş! Evinde pirana besliyormuş!"
Nasran: "Haa, o zaman başka!"
Cumali: "Köpeklerle eşekler çiftleşsin diye kampanya düzenliyormuş!"
Link: "Yeni bir ırk mı yaratmaya çalışıyorsun hoca?"
Cumali: "Onun gibi bir şey!"
Belma: "Helâlsin hoca!"
Cumali: "Bize müsaade hocam! Uğramamız gereken bir yer daha var. Size kolay gelsin."
"Miyav, miyav, miyav... Hav, hav, hav!"
Odadan çıktılar.