Bölüm 38: Gözlüklü Kız!

361 199 3
                                    

Cumali, sınav notları için Gözlüklü Kız'ı bulmalıydı!
Ama nerede ve nasıl?
Eğer, piyasaya yeni bir not çıkacaksa; bu iş, O' nun ve ekibinin sayesindeydi.
Yerini de az, çok tahmin ediyordu: Fotokopici Arif!

Her sınav döneminde olduğu gibi dükkânın önü yine ana, baba günüydü.
Final notlarının geldiği, camlara asılan renkli kâğıtlardan belliydi.
Ve bu kâğıtlar biraz sitemkârdı:
"Adı batasıca statik gelmiştir!"
"Evi, barkı yıkılasıca diferansiyel bulunur!"
"Kahrolasıca mukavemet raflarda!"
"Gün yüzü görmeyesice istatistik!"
"Ocağı batasıca mühendislik matematiği mevcut!"

Ayrıca Arif; fedakârlık gösterip, en çok aranılan şeyi hayranlarıyla buluşturmayı bekliyordu. Ve bunu da duyuru olarak diğerlerinin yanına asmıştı.
"Sefa Hoca' nın evinin konumu!"

Çok yaşa, Arif Paşa!

Gözlüklü Kız kapıda göründü!
Arif: "Sağ olasın Gözlüklü Kız! Yine hayat kurtardın."
"Ne demek abi! Her zaman."
Arif, bir miktar 'telif hakkı' nı kıza uzattı. Gözlüklü Kız, parayı cebine koydu. Öğrencilerin alkışlarıyla oradan uzaklaştı.

Cumali, kızın yalnız kalmasını fırsat bilerek hızlı adımlarla yaklaştı:
"Gözlüklü Kız!"
"Cumali!"
Kendisini tanımasını beklemiyordu.
"Daha önce tanışmış mıydık?"
"Hayır, ama sınıftakiler göstermişti. Yaptıklarını da her yerde anlatılıyorlar!"
"Ne güzel! Vaktin varsa bir şeyler içebilir miyiz?"
"Not mu lazım?"
"Çok belli oluyor mu?"
"Sen ilk değilsin!"
"Ben de konuya nasıl girsem diyordum! Yine de teklifim geçerli."
"Olur, içelim."

Üniversite caddeleri; sağlı, sollu kafelerle doludur!
Kiminde sadece içecek ürünleri sunulurken, kiminde de yemek menüleri sunulur.
İş tutmazsa, kapanma gibi bir durum olmaz. Sadece el değiştirir!

Yol üzerinde bir kafeye girdiler!
Bahar yağmurlarının zamanı belli olmadığından çevresi naylon brandalarla çevrilmişti. Gelip, geçene bakmak için dışarıda oturmayı tercih ettiler.
İki kahve ve atıştırmalık bir şeyler söylediler.
Cumali, sohbet açıp arkadaş canlısı olduğunu göstermek istedi.
"Ee, neler yapıyorsun? Not tutmak dışında!"
"Notu göz ardı edemem! Çünkü not tutmak benim için bir yaşam biçimi!"
"Hepimiz farkındayız!"
"Günde, iki kere not tutmadan kendime gelemiyorum... "
Garson, siparişleri masaya bıraktı. Cumali, konuşmanın arasına giremedi. Kızın fincanını önüne doğru itti. Kendi kahvesini yudumladı.
"... Aslında bu işi, bizim serseriler için yapıyorum!"
"Hangi serseriler?"
"Erkekler! Kız peşinde dolanmaktan okuyamıyorlar. Tabi bu da ülkeyi etkiliyor."
"Bir nevi 'amme hizmeti' öyle mi?"
"Öyle!"

Cumali, aralara girmeye çalışsa da sohbetin sahibi Gözlüklü Kız' dı!
Konuşma; hızını alıp yokuş aşağı giderken, Cumali alnını masaya dayayıp 'benzin' in bitmesini bekliyordu!
"... Kız dediysem de doğallıktan bahsetmiyorum. Aslında bakarsan hep aynı rutin: Makyajını yap, saçına şekil ver, yeni kıyafetler al. Kantinde sabit yüz ifadesiyle otur. Kimseye faydası olmayan, bir avuç şırfıntı!"

Cumali, beyninin uyuştuğunu hissetti. Artık kelimeleri ayırt edemiyordu.
Tanıdık olmayan bir ses, uyuşukluğunu giderdi.
"Bana bak Gözlüklü Kız!"
Gözlüklü Kız' ın lafı yarıda kaldı.
Yanlarına; sarışın 'Güzel Kız' gelmişti!
Güzel Kız: "Sağda, solda güzel kızlar için atıp tutuyormuşsun! Hayırdır?"
Gözlüklü Kız: "Ya, yok öyle bir şey! Hepimiz kardeşiz bebeğim."
"Ben öyle duymadım! Kalk bakayım bir ayağa. Sen kimsin, zilli?"
İki kız, birbirine girdi.
Gözlüklü Kız: "Cumali!"
"Beni karıştırmayın! Kız kıza hâlledin."
"Yardım etmezsen, not mot vermem. Avcunu yalarsın!"
Cumali'nin kafasında şimşekler çaktı. Olduğu yerden sıçrayıp; Güzel Kız' ın saçlarını eline doladı.
"Seni sürtük seni! Notuma el sürmeye utanmıyor musun, sarışın yosma?"
Güzel Kız: "Ahh, saçım!"
Güzel Kız, bir fırsatını bulup iki parmağını ağzına götürdü. Arkadaşlarına 'yardım ıslığı' çaldı.
Islığı duyan bir grup kız, onlara doğru koşmaya başladı.
Gözlüklü kız: "Kaçalım Cumali! Bunlar bizim dumanımızı attırır."
"Galiba haklısın!"
İki kızı da bırakıp anayola çıktı.
Gözlüklü Kız: "Cumali!"
Cumali, geri döndü.
"Hadi atla! Daha hızlı gideriz."
Gözlüklü Kız' ı sırtına aldı.
"Koş Cumali, koş!"

Yakalanmalarına üç, beş adım kalmıştı ki, arayı epey açtılar!



ANARŞİK - Bir Üniversite Komedisi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin