Bir şey diyemedim. Birkaç saniye öyle bakıştık boş boş. Kafamı sağ sola sallayıp kendime geldim. Ona doğru iyice yaklaştım. Yüzlerimiz arasında neredeyse beş santim kalmıştı. Gözlerini kapattı. İşaret parmağımla göğsünün üst kısmına birkaç kere ittirirken aldığım kolyeyi hala taktığını farkettim. Gülümsedim. Fısıltı tonunda konuşmaya başladım.

"O çocuk sana zarar verecek Camila. Bunu bil. Ve ben sana hiçbir zaman yalan söylemedim. Aile işini karıştırmıyorum. Çünkü o zaman mecburdum. Ama eninde sonunda anlayacaksın. Nasıl ikiyüzlü bir şerefsiz olduğunu anlayacaksın. Hatta ben kendi ellerimle göstereceğim sana. Bu işin peşini bırakmayacağım. Sen ne dersen de."

Geri çekilip kamp alanına doğru yürümeye başladım.

Kamp alanına gelince etrafıma baktım. Dinah beni görünce Mani ile beraber yanıma gelmeye başladılar.

"Lauren ne oldu orda? Sen iyi misin?" diye eliyle vücudumu kontrol eden Mani'yi durdurdum.

"Mani iyiyim ben tamam."

"Laur anlat hadi."

"Tamam gelin oturalım."

"Lauren Camila geliyor. Ben şimdilik yanına gideyim mi?"

"Git Mani git. Dinah sonra anlatır sana. Ha bir de şu çocuğun Camila ile tek kalmasına asla izin verme. Ve de ne konuşsalar bana haber veriyorsun. Anladın mı?"

"Niye diye sormayacağım. Peki. Tamam."

Mani Camila'nın yanına gidince Dinah ile konuşmaya başladım.

"Bu çocuk geldi. Benimle konuşmak istedi. Tamam dedim. Ormana gittik. Durdum. Camila ile ayrılmışsınız dedi. Evet dedim. Sonra pis gibi güldü. İşte bu. Ben de bunu istiyordum. Hem de benim yüzümden oldu daha iyi falan dedi. Camila benim olacak. Yanına yaklaşma falan dedi. Ben de dayanamadım daldım. O arada da Camila geldi. Bir dakika. Onun nerden haberi oldu ki?"

"Ben sizin gittiğinizi görünce böyle bir şey olacağını düşünüp ona söyledim."

"Aferin sana!! Neyse. Dinah bu çocuğun niyeti iyi değil. Psikopat bu çocuk. Bu çocuğu Camila'dan uzak tutmamız lazım."

"Haklısın. Ama nasıl?"

"Bilmiyorum. Ama bulacağım. Ve ben bir şey bulana kadar siz Camila'nın yanından uzaklaşmayacaksınız."

"Tamam."

"Dinah çok ciddiyim. Camila o çocukla tek kalmayacak."

"Asla Lauren. Emin ol."

"Tamam. Ha bu arada bara Taylor da geliyor."

"Tamam. Gelsin. Ben de bir kızlara bakayım."

"Tamam."

Gidince Taylor'ın çadıra girip düşünmeye başladım. Bu çocuk bizi ayırmak için plan yaptıysa demekki önceden beri takip ediyor bizi. Çünkü tesadüf olamaz onların yanına oturup sohbet etmesi. Ben de eğer onu takip edersem hem açığını bulurum. Hem de gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için bir şeyler yaparım. Aynen en mantıklısı bu.

"Lauren ne yapıyorsun?"

"Hiçbir şey. Taylor şu benim kavga ettiğim çocuk sizin sınıfta mı?"

"Yok o Lucygilin sınıfında."

"Tamam. Sağol."

"Yardım edecek bir şey varsa söyle."

"Yok şu an sağol."

"Tamam."

Çadırdan çıktım Lucy'i arıyordum. Bulunca yanına doğru ilerledim.

CAMREN (FİFTH HARMONY) /G×G (Tamamlandı)Where stories live. Discover now