Üvey Kardeşim(!)

"Yeni İş"

Uykunun en güzel zamanlarını geçiriyordum, yattığım yerde sağa doğru dönüp elimi yastığımın oraya koydum. Yastığımın yumuşak olması gerekmez mi? Gözlerimi aralamamla hemen oturur pozisyon aldım. "Demir ne işin var benim yatağımda napıyosun? !" Resmen yanıma uzanmıştı. Ne güzel yastığıma sarılacaktım ben. Gerçi Demir'e sarılıp uyumak daha makul ama, babamlara yakalanma olasılığı var. "Sana da Günaydın günışığım. " yine o yamuk gülüşünü yaptı. Ne? O bana biraz önce günışığım mı dedi? "Ne diyosun ya napıyosun hem sen burada?" Elini gömleğinin oraya getirip sildi. "Rüyanda beni görüyordun, salyaların neden akıyor anlıyorum. Hadi git giyin seninle birsey konuşmamız gerek." Diyip odadan çıktı. Güne Demir'le uyanmak güzeldi (!) Tabi benim sinir kat seviyemi en yükselere çıkarmasaydı. Oflayıp, yatağımdan kalktım. Banyoya girip, sıradan işlerimi halledip çıktım. Odama tekrar dönüp, Siyah elbisemi üzerime geçirdim. Abartılı değildi, normal eve giyebilinecek türdendi. Saçlarımı tarayıp aşağı indim. Kübra'yla Kıvanç ne zaman gelmişti? "Hoşgeldiniz, ne zaman geldiniz siz?" Deyip arkadaşıma sarıldım. " 5 dk falan oldu ya, Kıvanç'la Demir bize birşey söylemek istiyorlarmış. " Ya şimdi biz aslında sevgiliyiz derlerse? Beni 5 çocukla ortada mı bırakıcaktı Demir? Ne 5 çocuğu salak. Diye dalga gecti iç sesim. Olsun 5 çocuğum olmasa da ortada bırakamazdı. Kıvanç bir nefes verip, "Kızlar biz..." ayağa kalkıp elimle kulaklarımı kapattım, "Sevgilisiniz dimi! Bizi nasıl kandırmışlar görüyor musun Kübra! Senin gay olduğunu hiç düşünmezdim Demir! " Kübra kahkaha atıyor, Demir de ciddimiyim diye bakıyordu. "Ne yani beni gay olarak düşünüyor muydun?" Kıvanç'a dönüp kahkaha attım, hayır tabi ki şakaydı. "Bi zahmet şaka olsun Derin, o öpüşmemizden sonra nasıl beni gay olarak düşünebiliyorsun? " Demir'e kötü kötü bakışlar attım. Neden bu kadar çabuk kızarıyorum? "Tamam yeter hadi söyle artık sende Kıvanç. " doğru söylüyordu Kübra, söylesinler artık. Kıvanç hamile falan değildir dimi? "Hani geçen gün beni evde göremeyince beni aramıştın, bende işim var şuan demiştim ya." Kafamı evet hatırlıyorum anlamında salladım. "Işte o gün babamın şirketi vardı ya." Evet Demir'in ölmüş babasının miras kalan şirketi vardı, ama Demir o şirkete heryer babasını hatırlatıyor diye gitmeyip kuzenine bırakmıştı. Kuzeni Ege sarışın ela gözlü biriydi, genlerinde var bu çocuğun yakışıklılık. Her akrabası yakışıklı çıkıyor yahu. "Ege artık şirkete zaman ayıramayacağını, artık ikimizin ortak olması gerektiğini söyledi. Bende düşündüm Kıvanç'la aynı bölümden meznunuz, neden 3 kişi gecmiyoruz işin başına dedik ve suan karşınızda büyük Arıcan Sirketi'nin sahipleri duruyor. " vav bunu beklemezdim işte. Demir'in bu fobisini yenmesine sevinmistim, çünkü babasını o kadar özlüyordu ki. Bunu söylemesine gerek yoktu, çünkü ben aslında buz mavisi gözüken o gözlerinde o üzüntüyü görüyordum. Koşup Demir'e sarıldım. Iste bu gerçekten huzur vericiydi. Kübra'ya baktığımda onun da "Tebrikler." Deyip sarıldığını gördüm. Onlara gülümseyerek baktım.

***

"Ahhh. " Kübra'yla ağda merasimindeydik. Kadın olmak çok zor. " Az kaldı az sabret." Kadın olmaktan nefret ediyorum. Yok ağda, yok regl sancısı bu ne yahu. "Kübra canım yanıyor, biraz yavaş çek şunu. " Kübra yine bacağıma o iğrenç sıvıyı sürüp, üstüne beyaz bandı yapıştırıp çekti. "Son biryer kaldı, sabret Derin." Benimki bitsin,sıra Kübra'daydi. Tabi ki de bunların acısını çıkarıcam. Ve son kez daha çekti. Ah canım tüylerim! Benim bacaklarım bitince Kübra'ya muzip muzip baktım. Sıra ondaydı. Demir öğretmişti muzip muzip bakmayı. Demir aklıma gelince mal mal sırıttım, hayallerim gerçek olmuştu resmen. O benim hayatımın aşkıydı ve bu hep böyle kalacaktı. Ben Demir'i düşününce Kübra zayıf halimi yakalayıp koşmaya başladı. "Kübra gel buraya,eninde sonunda o ağda olucak." Bizim evde salak salak koşturuyorduk. "Belki Kıvanç beni tüylerimle de beğenir? " söylediğine yüzümü buruşturup "Saçmalama, çocuk soğur senden." Evde cidden mal mal koşturuyorduk. Kübra'da yine şort ve askılı vardı. Ben bacaklarım alınacağı için külotumla kalmıştım. Demir'in bu saatte evde olmayacağını biliyordum. Demet abla ve babamda çalıştığına göre sorun yoktu. Kübra banyoya koşup kapıyı kilitledi. Ama intikam zamanıydı bu ordan çıkması gerek! Merdivenlerden birinin çıktığını hissettim. Kim gelirdi ki bu saatte eve? Hemen odama yürümeye başladım. Kim geldiyse beni külotla göremezdi. "Kızlar ben geldim." Oh Demet ablaymis. Hemen odama girip,kapımı kilitledim. "Derin sana güzel bi teklif sunmaya karar vermiştim, ama güzelim sen bana daha güzel bi teklifle geldin sanırım. " yok artık! Arkamı dönüp " Sen ne zaman geldin?!" Hem Demir ne teklifle gelmişti acaba bana? "Annemden 5 dk önce, yani sizin Kübra'yla ağda merasiminizi dinlemek zorunda kaldım. Ne güzel bağırıyorsun sen öyle." Bak yine muzip muzip bakıyo! Başımı eğip sakinlesmeye çalıştım. Daha fazla utanamazdım. Bir erkeğin siz ağdadayken sizi dinlediğinizi düşünsenize, cinnet sebebi. "Ya çık odamdan!" Elini kulaklarına götürüp "Cırlama annem gelicek şimdi, seni külotla benim yanımda kilitli bi odada görse ne yapar? Sessiz ol." Söyledikleri mantıklıydı. Yanıma gelip eliyle başımı kaldırdı. "Benden utanma Derin, en rahat olacağın yer benim yanım. " o mavi gözleriyle bana böyle sözler söylememeliydi. Yoksa bayılabilirdim. Gerçekten büyüleyici gözleri vardı. Parmaklarımın üstünde yükselip yanağına öpücük kondurdum. "Ne haberi vereceksin bana?" Elini önüme gelen saç parçasını çekmek için kullandı. Bu da çok güzel bir hareketi. Insan etkiliyor yani baya. "Evet sana çok güzel bir haberim var. İş için bir haftalığına Antalya'ya." Sözünü yarıda kesip "Gidemezsin Demir,hayır ben seni.." yüzüme bakıp "Sen beni?" Ya öf söylemeliyim. "Ben seni özlerim. " Kahkaha atıp, dudaklarima yöneldi. Hafif öpüp, yüzümü elinin arasına alıp sıcak nefesiyle konuşmaya başladı. "Üzülme, çünkü sende geliyorsun." Demir'le bir hafta Antalya? Vav.

Eveet bir bölümün daha sonu. Gelecek hafta görüşmek üzere esen kalın. Yeni oyuncumuz Ege= Paul Wesley. Bölüm hakkındaki yorumları bekliyorum.