"Fake

1.8K 65 2
                                    

Demir'de bende olduğumuz yerde kalakalmıştık, ne yapcaktık? Merdiven sesleri kesiliyordu. Iyice yaklaşıyorlardı. Ikimizde hemen tişörtlerimizi başımızdan geçirip,kapının önüne çıktık. "Hoşgeldiniiiiz. " Deyip babamın üstüne atladım. Daha birkaç dakika önce bulutların üstünde, Demir'le öpüşüyordum. Şimdiyse yakalanmamiza ramak kalmıştı. Babam saçımı öpüp "Kızım noluyor?" Geri cekilip "Hiç sadece çok özledim. " birazcık da Demir'le öpüştük babacim. Demir'e baktığımda o da Demet ablaya sarılıyordu. Durumu kurtarmıştık çok şükür. Imana geldim. Cuma mi ki bugün? Demir'le öpüştükten sonra imana geldim, garip.

Kübra'dan

"Şila gel kızım buraya." Şila herzaman ki gibi yanıma gelip başını bacaklarıma sürttü. Başını okşayıp yemeğini önüne koydum. Şimdi yukarı çıkıp Kıvanç'i uyandırma vaktiydi. En sevdiğim kısım. Hala çatı katında kalıyorduk. Burayı çok sevmiştim. Düşünsenize uyurken gökyüzü tam tepenizde. Mukkemmel değil mi ama? Kıvanç uyurken o kadar tatliydi ki. Dudakları büzüşmüş, masum masum yatıyor orda. Ben olsam ağzımdan salya akar, saçım başım öcü gibi olur. Neyse ki Kıvanç'tan önce uyanıyorum. Elimi yanağına götürüp "Hadi uyan sevgilim." Dedim homurdanip "Anne 5 dk daha." Gülmemek için dudağımı ısırdım. "Oğluşum kalk servisin geldi bak." "Nee!Servisim mi geldi? Anne koş kapıya geliyo de." Diyip ayaklandı. Yüzü beni görünce öyle bi hal aldı ki. Artık kahkahamı serbest bıraktım. "Hahahah tamam annecim söylüyorum servisine." Hala gülüyordum. " Kübra gel buraya." Hemen bahçeye koştum. O surat ifadesinden korkmustum. Arkama baktığımda çok yakınımda olduğunu gördüm. Herzaman ki sakarlığımla kendi ayağıma takılıp düştüm. Kıvanç da düştüğümü anlamayıp koşunca o da üstüme düştü. Çimde ikimiz üst üste Aman Tanrım! Ikimizde birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Dudaklarima egildi, nefesi dudaklarima çarpıyor, iyice heyecanlaniyordum. Dudaklarını, benimkilere sürterek konuştu "Bu sana ceza olsun Kübra. " Deyip Üstümden kalktı. Hah! Resmen gösterip vermemişti! Bu ne biçim fake di? "Pisliksin pisliksin!" Deyip arkami döndüm. Bahçede mal mal yürümeye başladım. Bir kol beni döndürdü. Gelen mis gibiye kokuya bakılırsa Kıvanç'ti. Bu sefer dudaklarımızı birleştirdi. Öpüşüp geri cekildik. Ikimizde birbirimizin gözlerinin içine bakıp gülümsüyorduk. (Multimedya da var.)

Derin'den

"Tuzu uzatır mısın kardeşim. " Demir'e muzip muzip baktım. Babamların yanında bilerek üstüne basa basa kardeşim diyordum.Onu sinir etmeye bayılıyordum. Sinirle tuzu bana uzattı. "Yuh. Kafama atsaydin." "Düşünmedim değil, kardeşim. " babamlar bize bakıp "Çocuklar noluyo, bir rahat kahvaltı ettirmediniz. " Kafamı yemeğe gömüp "Hiç bişey olmuyo, önemli değil babacim." Dedim. Demir'in sinirli bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Hemen kahvaltımı bitirip odama çıktım. Üstüme kısa bir kot şort ve kırmızı askılı blüzümü giyip, kırmızı vanslarimi da elime aldım. Sandalyeme oturup vanslari ayağıma sokup, bağcıklarını bağladım. Saçlarımı maşayla dalgalandırıp, eyeliner çektim. Hafif bir parlatıcı sürüp Kübra'ya mesaj attım. "10 dk sonra evden çıkıyorum. Alışveriş yapalım, canım sıkıldı. AVM'de görüşürüz bebek." Aşağıya inip "Babis ben çıkıyorum. Kredi kartını alabilir miyim? Kübra'yla alışverişe çıkıcaz da." Demir nerdeydi acaba? Salonda olmadığına göre odasındaydı. Babam okuduğu gazeteden başını kaldırıp eliyle cebini yokladi. "Kızım diğer pantolonumda kalmış kart git al." Kafamı sallayıp babamların odasına girdim. Buraya girmek bana çok değişik hissettiriyordu. Babamın başka bi kadınla olduğunu düşünmek. Burdayken hep anneme ihanet ediyor gibi hissediyordum. Demet ablayı sevmeme rağmen, ondan nefrette ediyordum biraz. Sonuçta babamın karısıydı. Babamı kimseyle paylaşmak istemiyordum. Geç kalcam düşüncesiyle hemen babamın pantalonundan kartı aldım. Odadan çıkınca sert bişeye çarptım. Hah Demir'mis. Maşallah ne vücut var çocukta. Oyy baklavalarinı yediğim. Geri cekilip aşağı inmek için hareketlendim. Beni süzdüğünü hissediyordum. Kolumdan tuttuğu gibi duvara yapıştırdi. Uu haşin erkeğim! Ama dışımdan "Napiyosun ya?" Diye cirladim. Üstümü işaret edip "Bu ne Derin." Dedi. "Kıyafet Demir görmüyo musun?" Sabır dilenir gibi yukarı baktı. "Hani göremiyorum ben,bu şortun yarısı nerde?" Onu iktirip merdivenin başına yürüdüm. Görüş alanima yine Demir'in poposu girmişti. Ne güzel merdivene bakiyodum ben, neden beni kucağına alıp poponla bakıştırıyosun ki? Odama girip kapıyı kapattı. "Değiştir şu üstünü." Dedi. "Hayır. " diye meydan okudum. "Derin delirtme beni değiştir şu üstünü. " yanına gelip "Neden değiştireyim ya?" Elini kalbimin oraya koyup "Çünki burda ben olduğum sürece, kimse sana bakamaz, kimse seni sevemez, kimse seni düşünemez , anlıyor musun? Şimdi değiştir şu üstünü. " diyip odamdan çıktı. Beni kıskanıyordu, bu da bir sevgi başlangıcı. Demir'den böyle sözler duyacağımı hayal bile edemezdim, demek ki herkes öküz kalmıyormuş. Yüzümdeki salak sırıtışla şortumu çıkarıp strech siyah pantalonumu giyip,evden çıktım.

***

"Buranın milkshake'ine bayılıyorum ya." Diyip milkshakemden bir yudum daha aldım. Tabi ki çikolatalı milkshake içiyordum. "Bendeee. " Diyen kübra da Çilekli içiyordu. Alışverişimizi tamamlayıp, biryere oturmuştuk. "Ee nasıl gidiyor Kıvanç 'la?" Diyip arkama yaslandım. "Mukkemmel Derin, cidden o kadar mutluyum ki. Hayatımda ki en mukkemmel kişilerden. Onunlayken çok mutluyum. " arkadaşıma gülümseyerek baktım. Eğer o mutluysa bende mutluyum. "Peki babanla naptiniz? Yani Kıvanç 'larda kaldığını biliyor mu?" Sıkıntılı bir şekilde iç geçirdi. "Yurtdışına çıktığı için konusmuyoruz, o dönene kadar neler olucak bilemiyorum." Elimi boşver dercesine salladım. Telefonum titreyince cebimden çıkartıp ekrana baktım. Demir diye umutlandım, ama aveaşkım yazısını görünce bütün umudum soldu. Whatsapp'ıma girip Mavişe tıkladım. Evet evet Demir'i Maviş diye kaydettim. Çevrimiçiydi. Acaba kimle konuşuyordu? "Noldu kızım niye suratini astın? " Kübra ' ya dönüp "Canımın içi yine çevrimiçi, gönlümün piçi." Dedim Kübra kahkahalarla gülerken, bende farkında olmadan söylediğim şeye güldüm. Ah Demir ah!Bana neler söylettiriyordu? "Ya kimle konuşuyo ki?" Diyip dudağımı sarkıttım. "Bilmem Kıvanç'la konuşuyodur muhtemelen." Hemen whatsappta Kıvanç'a girdim. Aferin o da cevrimiciydi. Yani onla konuşuyordu! Çok zekiyim! Gülümseyip milkshake'ime geri döndüm. "Ya Kıvanç'in çevrimiçi olması tesadüfse, başka biriyle konusuyosa? " Kübra ya kötü bakış atıp "Sus bak ağzına twerk yaparım. " Dedim kübra yine gülmeye başladı. Herşeye gülüyordu ama bu kiz?!

***

Odamın kapısının tıklatılma sesi gelince korkudan yerimde sıçradım. "Gel." Dedim. Iceriye Demir girince gülümsedim. "Iyigeceler dilemeye geldim." Deyip yanıma uzandı. " Hoşgeldin, babamlar uyudu dimi bak?" O güzel mavi gözlerini devirip "Emin olmasam gelir miydim Derin?" "Tamam ne kızıyosun, sadece yakalanmaktan korkuyorum. " başını bana çevirip "Buna bi son verebiliriz biliyorsun değil mi?" Bende başımı ona çevirdim. "Ne demek istiyorsun? " Deyip meraklı bakışlarımı ona çevirdim. "Bu oyun hiç başlamadan bitebilir, kardeş olarak devam edebiliriz." Diyip buz mavisi gözleriyle,Kanıma işledi resmen. Kanıma işleyen gözlerimiydi, yoksa sözlerimiydi bilinmez. Bakışları dudaklarima kaydı, istemeye istemeye (! ) Benimde bakışlarım onun dudaklarına kaydı. Dudaklarima iyice yaklaşıp, " Şunu aklından çıkartma bu şey hiç bitmeyecek , biz istesek de istemesek de. Bu duygu karmaşası sana ceza olsun kardeşim." Deyip Yanımdan kalktı, odamdan çıktı. Hah! Resmen ona sabah kardeşim dedim diye fake atmıştı. Aman ben sanki onun dudaklarına bayılıyordum, tamam birazcık bayılıyor olabilirim. Sinirle oflayip,kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Normalde cuma günü yayınlanacak bölümler, fakat bekletmek istemedim. Bu bölüm çok hoşuma gitti. Umarım sizin de hoşunuza gider. Bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. Vote'lari eksik tutmayın :D :*

Üvey Kardeşim(!)Where stories live. Discover now