Gözlerimi açtığımda ilk önce beyaz kör edici bir ışık odayı sarmasını,sonra beyazlığın ortasında yavaşça ortaya çıkan mavi düz çizgilerin üstünde olan daha çok denizi andıran yerin kenarında olan + yı fark ettim.
Renkler yine heryeri yayılırken bir acil servisin odasında bulunduğumu etrafımda olan ülklerin üzgün,telaşlı yüzlerini gördüm.
Yunanistan = Tanrım sana şükürler olsun! Dostumuza yardım etin!
Yunanistan elerini birleştirmiş türlü dualar ediyor tanrıya benim ruhumu bağışladığı için teşekkürler ediyordu.Fransa ise mutluluk göz yaşları akıtıyor,kocasını boynuna sarılmış kendi kendi hızlıca bişeyler diyordu.
Ermenistan=...N...Ne...Ol..Oldu?
Yunanistan= Bilmiyorum.....Bir anda bayıldın.....Ama şu an iyisin! Ve önemli olan da bu!
B.Kralık yatağımın bas ucuna oturdu.
B.Kralık = Umarım iyi hissediyorsunuzdur.
Ermenistan=.....Başım agrıyor ama iyim....
B.Kralık =Bunu duymak güzel
Yüzünde bir gülümseme vardı.Gerçek mi yoksa sahte mi bilmem ama yinde etkiliyordu.
Bir restoranda ( 3.Sağız)
Türkiye çay kaşığını bardağın alt taraflara vuruyor.Kendince küçük,kısa bir müzikal yapıyor kafasında olan anıları toparlanmaya,olanlara açıklamaya çalışıyordu.Ama hiçbirşey yoktu.
Çay kaşığını bıraktı diğer elinide başına koydu.Başı çatlamak üzereydi.Bu ağrı yetmiyormuş gibi bide vücudunu saran korku hissiyle acı çekiyordu.Sanki 80 yılı tekrar yaşıyordu.