15. Bölüm : İntikam

8.4K 649 458
                                    

Tam kadro ekibimle beraber Simay'ın evine gidiyorduk. Otelden öğrendiğimiz kadarıyla Simay cinayet günü işten ayrılmıştı.

Hızlıca kapısına vurdum defalarca. Sonunda kapıyı açtı ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana baktı.

"Cinayet özel biriminden Başkomiser Pelin Arıkan. Kaya Otelde işlenen..."

"Neden geldiğinizi biliyorum." dedi ellerini öne uzatıp. Anlamazca ona baktım.

"Ee kelepçe takmayacak mısınız?" dedi neşeyle.

"Ne?" Şaşırmıştım. İlk defa böyle bir durumla karşılaşıyordum.

"Beklediğimden çok daha geç kaldınız Komiser Hanım. Ağaç oldum burada. O kadar zor muydu yani beni bulmak? Özel birim falan ama beceriksizsiniz galiba biraz." dedi ve ellerini tekrar öne uzattı. "Hadi, tutuklasanıza beni." Yüzünde en pisinden bir sırıtma vardı.

Hayır Pelin, bu kızı yumruklamayacaksın.

Elini cebine attıktan sonra "Madem çok meraklısın, al sana kelepçe." dedi Savaş.

Kız baştan aşağı süzdü onu.
"Ayy, sizin gibi birinin beni yakalayacağını bilseydim çok daha önceden suç işlerdim komiserim." dedi ve kelepçeli ellerinin arasından Savaş'ın ellerini tutmaya çalıştı.

"Hop. Ağır ol bence sen biraz." diyerek anında olaya müdahele etti Didem.

Savaş'ı mı kıskanmıştı? Ah tabi ya, onlar sevgililerdi. Bu olaya bir an önce alışmam lazımdı.

"Ay pek yakışıklı komiserim, bula bula bunu mu buldunuz? Oysaki elinizi sallasanız ben uçarak gelirdim."

Savaş gözlerini kocaman açıp birkaç adım uzaklaştı kızdan. Ateş ve ben kendimizi tutamayıp gülmeye başlamıştık fakat Didem hiç de eğlenmiyordu.

"Ne dedin sen, ne dedin? Pek mi yakışıklı komiserin? Bana bak kızım ağzına oklava sokarım senin."

Didem'in tehditleri üzerine Savaş da gülmeye başladı. "Benim için kavga ediyorlar. Hep böyle bir şey yaşamak istemiştim." dedi kahkahalarının arasından. Didem ona öyle bir bakış attı ki ben bile tırstım.

"Aman komiserim, pek de çirkef bu. Siz onu bırakın beni alın beni."

"Ulan liseden beri sapım ben. Şimdiye kadar neredeydiniz?" Savaş fazlasıyla eğleniyordu ama böyle yapmaya devam ederse Didemle olan ilişkisi başlamadan bitecekti.

"Savaş eğer bir kelime daha edersen, sonsuza kadar sap kalacaksın." diyerek çemkirdi Didem.

Ateş aniden ciddileşti. "Tamam Simay, daha fazla uzatma da ofise gidelim."

"Allah bana seçip seçip göndermiş herhalde. Sizin de Maşallahınız varmış komiserim."

Bu kız önüne gelene yılışan biriydi anlaşılan. Fakat Didem'in pek sabrı kalmamıştı. Kızın saçına yapışacak gibi duruyordu.

"Simaycım, artık binsen mi şu arabaya?" dedim sabırlı olmaya çalışarak.

Kız Ateş'e döndü. "Seninki de üzerime saldıracak galiba, aman gidiyorum ben arabaya, yoksa yem olacağım bu kadınlara."

Bir dakika bir dakika, seninki? Beni mi imâ etmişti? Gerçekten çok salaktı.

Savaş ve Ateş arabaya ilerlediler. Kapının önünde Didem ve ben kalınca ona döndüm.

"Didem, bak anlıyorum siz sevgilisiniz falan ama böyle olmaz yani. Dün bir bugün iki, şimdiden böyleyse kim bilir ileriki zamanlarda nasıl olacak? Aranızdaki şeyin işi etkilemesine izin vermem haberin olsun."

EKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin