Tasavvufun Dindeki Yeri ve Önemi

112 87 7
                                    

Din, Yüce Allah’ın kullarını terbiyesinden ibarettir. Bu terbiye üç temel alanda gerçekleşmektedir. Birincisi inanç, ikincisi ibadet, üçüncüsü de ahlaktır. Din inanmakla başlar; ibadet ve taatle yaşanır. Edeb, güzel ahlak, ilahi sevgi, kalp temizliği, nefis terbiyesi ile Allah’a dostluğun tadına varılır. Şu halde kâmil bir mümin olmak, dini kâmil olarak yaşamaya bağlıdır.
İman, inanç esaslarıdır. Bunu akide ve kelam âlimleri inceler. İbadetleri fıkıh âlimleri işler. Ahlak ise, insanın iç terbiyesidir. Ahlak terbiyesi, ilim ve ahlak konusunda kâmil insanların rehberliğinde olur. Bu kâmil insanlar daha çok bir mürşid nezaretinde tasavvuf mekteplerinde yetişir.
Meşhur Cibril hadisinde belirtilen ihsan, asıl hedefi iç temizliği olan tasavvuf terbiyesinin temelini oluşturmakta ve bu terbiyenin önemini ortaya koymaktadır.
Öyle ki, İmam Gazali (rah) böyle bir terbiyeye girip nefsi ıslah etmeyi, herkes için farz-ı ayın kabul eder. Yani olmazsa olmaz gibi şart koşar, ‘Çünkü peygamberler hariç, hiç kimse manevi hastalıklardan uzak değildir ve onlardan tek başına kurtulamaz’ der.
Ebu’l-Hasan eş-Şâzelî k.s. ise şöyle buyurmuştur: “Maneviyat ilmi ve terbiyesi almayan kimse, hiç farkında olmadan birçok büyük günah işlerken ölür gider.”
İbnu Allan es-Sıddîkî (rah) farkında olunmayan bu günahların kibir, kendini beğenme, ibadetiyle övünme, insanları beğenmeme gibi gizli günahlar olduğunu belirtir.
Dinî tam manası ile yaşamak, insanı kamil olmak için tasavvuf vazgeçilmez bir yoldur.
Bu açıdan bakıldığı zaman tasavvuf dinin özünü oluşturur.

TASAVVUF VE TARİKAT NEDİR?Where stories live. Discover now