14. Bölüm : İntihar

Start from the beginning
                                    

"Bodoslama dal direkt."

"İyi." dedi, sonra sustu. Gerçekten öleceğim şimdi. Ne konuşacağız ki bu kadar önemli?

"Didem şimdi biz sürekli yüz yüze bakacağız ya, o yüzden birazdan söyleyeceklerimden sonra tepkin ne olursa olsun arkadaş kalmak zorundayız. Kalabilir miyiz sence?"

"Savaş yoksa kıyafetlerime zarar falan mı verdin? O zaman arkadaş kalamayız, üzgünüm."

Gergin yüzü biraz gevşedi. Dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı. Ve evet, ben salak gibi bütün mimiklerini izledim.

"Didem dün gece garip bir şey oldu. O ana kadar farkına varmamıştım, ben bile şaşırdım kendime."

Duraksadı ama ben daha fazla dayanamayacaktım. "Savaş niye taksit taksit söylüyorsun Allah aşkına?"

Derin bir nefes aldı. "Sen eski sevgililerini falan anlatınca... Ben dün gece seni kıskandım sanırım."

Tam o an dünya durdu. Nefesimi tuttum ve merakla devamını bekledim. Fakat ellerimin titremesine de engel olamıyordum. Ne oluyordu ki bana?

"Ben çok uzun süredir böyle hissetmedim. Hatta bir düşündüm de, ben daha önce hiç böyle hissetmedim." dedi daha çok kendi kendine konuşur gibi.

"Saçmalamaya başladığımı fark ettim ama dilim tutuldu sanki. İki kelimeyi bir araya getiremiyorum."

Titreyen ellerimi görmemesi için masanın altına gizlemeye çalıştım. O şu an nasıl hissediyorsa ben üç mislini yaşıyordum.

"Didem, biraz kıskancım ben. Sarışın da değilim." dedi hafifçe tebessüm ederek. "Ama hani cesurluktan bahsetmiştin ya şimdi tüm cesaretimi toplayarak soruyorum sana. Hayalindeki erkekle pek bir alakam olmasa da, sever misin beni? Çünkü ben sana aşık olmuşum galiba."

Midemde kelebekler çığlık atıyordu! Kelebekler çığlık atmaz demeyin onlar benim kelebeklerim.

Sever miydim onu? Sanırım o evreyi geçeli çok olmuştu. Kendime hiç itiraf edememiştim ama ben onu seviyordum!

Cevap beklediğini biliyordum. Ama konuşamıyordum ki. Dilim felç geçirmiş olabilir miydi?

"Her neyse, boşver tamam mı? Çok saçmaladım kusura bakma. Duymamış gibi davran. Hatta sen en iyisi unut bunların hepsini. Unutabilirsin değil mi?" Sesinden hayal kırıklığı akıyordu resmen.

Olumsuzca başımı salladım. "Unutamam Savaş."

Kafası karışmış gibi baktı bana.

"Neden?" diye sorduğunda şu kelimeler döküldü dudaklarımdan:

"Çünkü ben de seni seviyormuşum galiba."

●●●

Pelin'den

Son cinayetin raporlarını teslim etmek üzere karakola gidiyordum. Bir yandan da duyduklarımı hazmetmeye çalışıyordum. Didem'in adına tabi ki çok sevinmiştim. Savaş kesinlikle mükemmel biriydi. Ama bir tarafım da 'bu ilişki, işlerini yapmalarına engel olur mu' diye düşünmeden edemiyordu.

EKİPWhere stories live. Discover now