B.1: İLK GÖRÜŞTE SEN

6.7K 592 99
                                    

🌟 bölümü beğeniniz!

[1.7.2020]

Bazen bulunduğum ortama gelen bir kişi birdenbire ilgimi çeker. Tüm işimi gücümü bırakıp ona odaklanırım. Onu izlerim. O kişinin neden dikkatimi çektiği de büyük bir muammadır. Sanırım benim özel gücüm bu. İnsanlardan yayılan 'o' farklı havayı/enerjiyi algılıyorum ve o anda, o kişiye kapılıp gidiyorum. Enerjileri beni kendilerine çekiyor.

Geçen hafta mavi saçlı bir kızın enerjisinin peşine düşmüştüm mesela. Deli gibi onunla sohbet etmek ve arkadaş olmak gibi saçma sapan dürtülerle uğraşmıştım. Kaldı ki ben yeni insanlarla iletişim kurmaktan aşırı çekinirdim. Sırf o yüzden uzaktan izler, geçerdim. Güzel sanatlar okuyan mavi saçlı kızla hiçbir zaman konuşamadım. Zaten kısa sürede enerjisinden arındım.

Sonra başka biri menzilime giriyor...
bu döngü uzun zamandır böyle devam ediyor...
bana bazen iyi, bazen kötü şeyler katıyor...

Ve O.
Kesinlikle kötü olandı.
Bunu başından beri biliyordum. Ama büyüsüne kapılıp gitmekten geri durmadım.

Bulunduğu ortamda tesadüfen bulunuyorken birden içim tuhaf bir şekilde kıpır kıpır olmuştu. Onu görmeden hissetmiştim resmen. Enerjisiyle beni uyandırmıştı adeta. Ben buradayım! Bul beni! Bu dürtü ile bakışlarım alanın etrafında gezinince onca oğlanın içinde onu anında seçebilmiştim. Kız-erkek karışık bir grubun en uzunu olarak anında seçilirken, anlatılan bir şeye içtenlikle gülüyordu. Güldüğünde oluşan gamzeleri, yanağından biraz yukarıda gözlerinin altında kalıyordu. Hiç böyle bir şey görmemiştim. Öyle... güzeldi ki. İnsanı anında etkisi altına alıyor ve size de gülüşünü bulaştırıyordu. Yakışıklı bir yüzü vardı ve bunun farkındaydı. Grubun visuali oydu. Ondan daha iyisi bana kalırsa yoktu.

Bir şeyler konuşurken ses tonunu hayal edemiyordum. Bizzat duymak istiyordum. Elleri saçlarını dağıtırken yumuşaklığını hissedemiyordum. Bizzat dokunmak istiyordum. Nasıl kokuyordu? Adı neydi?

En kötüsü birini böyle izlerken onunla göz göze gelmekti. Ve ben ilk kez enerjisiyle çarpıldığım kişiyle göz göze geldim.

Bir erkekle -bu yıkılırcasına yakışıklı bir erkek olunca- göz göze gelmek tehlikeliydi.

Kısa bir göz teması kalbimi şişirirken heyecanlandım. Bu tökezlememe sebep olunca daha fazla hataya mahal vermemek için anında ortam değiştirdim. Kaçtım. Her zaman yaptığım gibi saklandım. Uzaktan izleyerek hasret kaldım.

Cesaret mühim bir şeydi.

Her yerde gözlerim onu arar oldu. Onun kötü olduğunu bile bile hem de... Bir insanı içinizde büyütüp yaşatırsanız, gerçekte olan kişi tam bir hayal kırıklığı olabiliyordu. Bu üzücü ayrıntı hayatın her yerinde karşımıza çıkabilirdi.

Nuh Tufan Ayaz.
Belki de bu hikayede ki kalbi kırık prens gerçekten de sensindir. Ve belki de ben bu hikayede ki prenses değilimdir.

<devam edecek>

Kayıp Ruhlar AnıtıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon