4„ you are mine, i'm yours

165 22 12
                                    

Bölüm Şarkısı: Halsey - Control [Eğer bu şarkıyla dinlerseniz daha hoşunuza gider ve duyguları hissedersiniz. Medyaya koydum ]

3. Tekil Kişi Anlatımı:

"Hey Jungkookie-ah?"

Başını öne eğmiş düşünen genç ona seslenen kişiyle şaşkınlıkla kafasını kaldırdı. Büyük gözlerini korkuyla odasında gezdirirken saatin gece üç olması onu daha çok geriyordu. En sonunda, bakışları karşısındaki aynaya takıldı.

İlk gördüğü kişi korkuyla aynaya bakan kendiydi. Fakat ardından o görüntü silikleşip yerine şeytani bir şekilde gülümseyen Jungkook gözüktü. Kahverenginin en güzel tonunu dünyaya sunan gözleri mutlulukla doldu.

Âşık olduğu Jeon Jungkook işte karşısında ona garipçe gülümsüyordu.

"Jungkook!" diye mutlulukla ufak bir çığlık attı. İki elini çocukça bir sevinçle birbirine çarpıp yatakta doğrulup saçını düzeltmeye çalıştı.

"Yorulmana gerek yok Jungkookie, sen her halinle çok güzelsin."

Aynadan ona gülümseyerek bakan çocuktu bunları söyleyen. Kısa bir süre dondu Jungkook. Gerçekten de âşığı bu cümleyi mi kurmuştu kiraz dudakları ile?

"Jungkook," deyip titrek bir nefes bıraktı. "Sen ciddi misin?" Aynadaki yansıma kafasını sallarken çocuk büyük bir şokla çığlık çığlığa tepinmemek için kendini zor tutuyordu.

Yavaşça aynaya yaklaştı ve sertçe elini koydu. Aynadaki yansıma da ona uyup elini onun üstüne koydu. Şimdi elleri üst üsteydi. Büyülenmiş gibi baktı oraya Jungkook. Âşığının yumuşak tenini elinin altında hissettiğine yemin edebilirdi. Parmaklarını, elinin altında eli tutmak için kıvırdı. Aynanın içinden geçen parmakları âşığının elini kavradı. Soğuktu teni, buz gibiydi.

Ağlayacak gibi bir ses tonuyla "Nasılsın Jungkook?" diye sordu. Odada bir kıkırdama sesi yankılandı.

"Bok gibiyim."

"N-ne? Neden?" dedi korkuyla. Yüreği ona bir şey olmasının ihtimaliyle hızla atıyordu. Aynadaki Jungkook, odadaki gerçek Jungkook'a yaklaştı.

"Çünkü sen bok gibi hissediyorsun."

Kahverengi saçlarını karıştırıp "Benimle ne alakası var?" diye sordu.

"Ah Jungkookie-ah, sen ve ben, aynı kişiyiz. Ben seninim, sen benimsin. Biz birbirimize aitiz, bir ruhun iki yarısıyız."

Sonra telaşla arkasına baktı aynadaki Jungkook. "Geliyorlar," diye fısıldadı. "Kurtulman lazım. Seni almaya geliyorlar."

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Eğer kendinle yüzleşmeyip aynayı kırmazsan seni gönderecekler. Seni atacaklar. Benliğini öldürecekler. Kurtul Jungkook, KURTUL!"


Genç çocuk çığlık atarak uykusunda tepiniyordu. Bir süre devam eden sesler sonucu yurttaki grup üyeleri Jungkook'un odasına gelmişti. Son bir kez çığlık atıp hızla yataktan kalkan çocukla hepsi irkildi.

Jungkook ise aynadaki âşığı Jungkook konuşmasının rüya olduğunu anlamamıştı.

Nefes nefese etrafa bakarken Jimin gelip yavaşça ona sarıldı. "Her şey geçecek Jungkook-ah." diye yatıştırıcı bir sesle art arda aynı cümleyi söyleyip durdu.

Jungkook ise gözlerinin sönmüş ışığı ile aynaya bakıyordu. Sinirleri gerilmişti aynaya baktıkça. Aniden ona sarılan Jimin'i itip aynaya sert bir yumruk attı. Ayna kırılıp elini keserken "Şimdi neredesin orospu çocuğu!" diye bağırıyordu Jungkook. Aynayı kırıp kendini kesen çocuğu zar zor tutuyordu tüm hepsi.

Gözyaşları aktı yanaklarından zemine.

Umutları yıkıldı kumdan kale misali.

Narin dudaklarından küfürler etti sevdiğine.

Jungkook, kendine âşık olup acı çektiriyordu.

En kötüsü ise, asla kendiyle kavuşamayacak bir hasta olmasıydı.


kurguyu anlıyor musunuz?

sizi seviyorum

𝐃𝐄𝐂𝐀𝐋𝐂𝐎𝐌𝐀𝐍𝐈𝐀 - 𝙟𝙟𝙠 [𝙣𝙖𝙧𝙨𝙞𝙯𝙢]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin