Zerya: Kürtçe'de okyanus, büyük deniz. Zazaca'da candan, yürekten demektir. Farsça altın gibi kıymetli anlamındadır.
Zevahir: Parlak yıldızlar
Zevkan: Zevk bakımından, zevkçe
Zevra: Dicle nehri. Bağdat şehri.
Zeycan: Candan, cana yakın
Zeynep: Değerli taşlar, mücevherler
Zeyniye: Süsle, bezekle ilgili
Zeyyal: Uzun etekli
Zeyyan: Süsler, pırıltılar
Ziba: Süslü, güzel
Zibaru: Güzel yüzlü, dilber
Zican: Canlı, cana yakın, candan
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili
Zikra: Anma, hatırlama. İbret, örnek.
Zinde: Diri, yaşayan, canlı
Zinet: Süs, bezek
Zinnet: Başarılı, okumayı seven
Zinnur: Nurlu, ışıklı
Zinnure: Nurlu, ışıklı, aydınlık
Zirve: Doruk, tepe noktası
Zişan: Şanlı, şerefli, bir tür lale
Ziver: Süs, bezek
Ziynet: Süs, bezek
Zöhre: Mitolojide şehvet, müzik ve aşkı temsil eden ve divan edebiyatımızda Zühre olarak adlandırılan bir yıldız, Venüs, Çoban Yıldızı
Zuhal: Satürn
Zuhur: Görünme, meydana çıkma, baş gösterme
Zübeyde: Öz, asıl
Zühdiye: Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren
Zühra: Cennette bir çiçek
Zühre: Çoban yıldızı, Venüs
Zülal: Hafif soğuk, tatlı su
Züleyha: Su perisi, hz. Yusuf'un karısı
Zülfa: Yakınlık, yaklaşma
Zülfiyar: Sevgilinin zülüflü saçı
Zülfiye: Saçları çok güzel olan
Zülfizar: Ağlayan, inleyen, saç
Zülüf: Saç parçası
Zümra: Güzel, iyi ahlaklı, zeki, bilgili kadın
Zümrüt: Yeşil renkli, kıymetli taş
Zürare: Saçıntı, saçılan şey
ERKEK
Zabit: Askere kumanda eden rütbeli asker
Zade: Evlat, oğul
Zafer: Amaca ulaşma, başarı
Zafir: Zafer kazanan, üstün gelen
Zahid: Zühd sahibi, şüpheli şeyleri bile terkederek günahtan kaçan, Allah korkusuyla dünya nimetlerinden el çeken
Zahir: Parlak yıldız
Zahit: Dince yasak olan şeylerden sakınan
Zahrettin: Dinin zerresi, Dinin çekirdeği
Zaim: Kefil, şah
Zakir: Zikreden
Zarif: Nazik ve hoş konuşan, ince ve hoş tavırlı olan kimse, kibar. İnceliği, latifliği ile hoşa giden.
Zati: Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
Zayi: Kayıp, yitik
Zebih: Kesilmiş veya kesilecek kurban. Hz. İsmail ile Hz. Muhammed'in babası Hz. Abdullah'ın lakabı
Zekai: Zeka ile ilgili
Zekeriya: Erkek, bir peygamber
Zeki: Çabuk anlayan, kavrayan
Zemheri: Gündönümünden sonraki şiddetli soğuklar, kara kış
Zerak: Mavi, gök renkli
Zerare: Saçıntı, saçılan şey
Zeren: Kavrayışlı, zeki, akıllı, uyanık
Zerin: Altından olan, altın gibi parlak olan, san olan
Zerişte: Altın tel, sırma
Zerka: Gök gözlü, gök mavisi
Zerver: Altın yaldızlı olan
Zevahir: Parlak yıldızlar
Zeval: Yerinden ayrılıp, gitme. Zail olma, sona erme.
Zevkan: Zevk bakımından, zevkçe
Zevra: Dicle nehri. Bağdat şehri.
Zeycan: Candan, cana yakın
Zeynel: Zeynelabidin'in kısaltılmış hali
Zeynelabidin: İbadet edenlerin süsü
Zeynettin: Dinin zineti, süsü
Zeyni: Süsle, bezekle ilgili
Zeynullah: Allah'ın süsü
Zeynur: Nurlu, ışıklı, aydınlık
Zeyrek: Eli uz, akıllı, uyanık, anlayışlı
Zeyyat: Zeytinyağı, zeytinyağı yapan kimse
Zihni: Akılla ilgili
Zikra: Anma, hatırlama. İbret, örnek.
Zikri: Anma ile ilgili
Zinde: Diri, yaşayan, canlı
Zirve: Doruk, tepe noktası
Zişan: Şanlı, şerefli, canlı
Zivekar: Vekarlı. Vakar dolu. Vakar sahibi
Ziver: Süs, bezek
Ziverbey: Süs, bezek
Ziya: Aydınlık, nur
Ziyaettin: Dinin ışığı, aydınlığı
Ziyat: Fazlalık, çokluk
Zorlu: Güçlü, tuttuğunu koparan
Zuhur: Görünme, meydana çıkma, baş gösterme
Zuhuri: Orta oyununda komik rolünü yapan kimse.
Zübeyir: Akıl, yazılı küçük şey
Zühal: Satürn
Zühdi/Zühtü: Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren
Zülal: Saf ve tatlı su. Amaca ulaşma, başarı
Zülfi: Kılıcın kabzasına iliştirilen süs
Zülfikar: Hz. Peygamberin Hz. Ali'ye hediye ettiği çatal ağızlı kılıç
Zülfü: Zülfikârla ilgili
Zülkarneyn: İki boynuzlu, Kuran'da adı geçen nebi veya peygamber
Zümer: Zümreler, gruplar. Kur'an-ı Kerim'in 39. süresi.
![](https://img.wattpad.com/cover/184418521-288-k364760.jpg)
ESTÁS LEYENDO
KARAKTERLER İÇİN İSİM SÖZLÜĞÜ
No FicciónKarakterleriniz için henüz isim bulamadınız mı? Burada harf sırasına göre isimler yer alıyor. Türkçe ve yabancı olarak ayrıdır.
- Z - (TÜRKÇE)
Comenzar desde el principio