- E - (TÜRKÇE)

1.8K 14 31
                                    

KIZ

Ebhar: Denizler

Ebru: Bulut renginde, kağıda suyla yapılan bir çeşit süsleme yöntemi, kaş

Ece: Kraliçe, güzel kadın, ana

Ecem: Benim kraliçem anlamında

Ecmel: Çok güzel

Ecrin: Allah'ın hediyesi

Eda: Tavır, davranış, anlatım yolu, naz, cilve

Edibe: Edepli, terbiyeli, edebiyatla uğraşan, yazar

Eflatun: Leylak ile erguvan arası renk, açık mor renk, Antik klâsik Yunan filozofu, matematikçi

Efsane: Halk arasında anlatılan olağanüstü masal

Efser: Taç

Efsun: Büyü, sihir

Ege: Bir çocuğu koruyan, ondan sorumlu olan kimse, bir denizimiz

Ekim: Ekme, yetiştirme, yılın onuncu ayı

Ekin: Tahılın tohum olarak tarlaya atıldığı andan başlayarak harman oluncaya değin aldığı duruma verilen ad

Ela: Açık kestane göz rengi

Elçi: Açık kestane göz rengi

Elçin: Deste, demet ağustos böceği, bilmece, bulmaca

Elfida: Feda etme

Elif: Arap alfabesinin ilk harfi, alışıldık, aşina, ince ve uzun boylu kız

Elmas: Kıymetli bir taş, mücevher, değerli, sevgili

Elvan: Renkler,  rengarenk, alacalı

Emel: Gerçekleşmesi zamana bağlı arzu, istek

Emine: İnanılır, güvenilir, tehlikesiz

Emire: Kadın hükümdar

Emriye: Emire ait

Ender: Eşine az rastlanır

Enise: Dost, arkadaş, sevgili

Erda/ Erdağ: Yüce ve saygın kimse

Erden: Bakire, el sürülmemiş yer

Erel: Güçlü el

Ergil/Ergül: Erler içinde seçkinleşen, Erlerin gülü

Ergin: Olmuş, yetişmiş

Erguvan: İlkbaharda eflatunla kırmızı renklerde çiçek açan bir ağaç

Eribe: Olgun, anlayışlı

KARAKTERLER İÇİN İSİM SÖZLÜĞÜWhere stories live. Discover now