🔸43. Bölüm🔸

215 20 0
                                    

Elime birkaç ilaç ve pamuk alıp kanayan kaşımı silerek yara bandı yapıştırırken, Peter elindeki sarma beziyle bakışıyordu.

Gülüp elinden sarma bezini aldım ve şu kırmızımsı sıvıyı alıp bir pamuğa sürdükten sonra kaşına uyguladım ve yara bandı koydum.

"doktor mu olsan ne?" (Peter)

"Teşekkürler Mr. Parker cöcşlcşzğc"

İkimiz de gülmeye başladık.

"bak şimdi aklıma bir şey geldi" (ben)

"ne geldi? " (Peter)

"şimdi buz alıp gelmeye çok üşendim. O yüzden su bulursak onu buza çevireceğim."(ben)

"ÇÜNKÜ" (Peter)

"NEDEN" (Ben)

"OLMASIN" (Peter)

Etrafa göz gezdirirken, hemen ilerideki masada bir su şişesi gördüm.

"şişenin üzerinde birine ait olup olmadığı yazıyor mu?" (Peter)

"yazmıyor, aman banane yazsalardı" (ben)

"bence de" (Peter)
***
"eee rahat mı orası genjler" diyen bir sesle irkildim.

Ne olduğunu ve nerede olduğumu anlamak için etrafıma bakındım.

Anladığım kadarıyla dün şu "garip mutasyon örnekleri canavarlarla" savaştıktan sonra yorgun düşmüş ve uyuya kalmıştık.

Gerinerek, esneyerek kalktım ve gözlerimi ovuşturdum.

Gözlerim daha iyi açılınca ve beynim yerine gelince, sesin kimden geldiğini öğrenmem gerektiğini akledebilmiştim.

Hala yarı yatıyor vaziyetteyken kafamı hafif sağa çevirdim.

Hemen karşı tarafta Ellen oturuyordu.

İlk başta inanamayıp tekrar gözlerimi ovuşturup Ellen'ın olduğu tarafa doğru baktım.

Ellen gülüp "diyorum ki rahat mı orası genjleeğr"dedi.

İlk başta ne demek istediğini anlayamadım. Ellen bunu farketmiş olmalı ki eliyle sol tarafı işaret etti.

Yavaşça kafamı çevirdim. Peter koltukta yarı yatıyor, yarı oturuyor şekilde uyuyor ben de Peter'ın koluna kafamı koymuş şekilde uyuyordum. En azından Ellen uyandırana kadar.

Yavaşça doğrulup Peter'ı dürttüm.

"Peter. Peteğr. AY ÖRÜMCEK Mİ VAR ORADA..." diye çığlığı basınca Peter hızlıca uyanıp "hani. Hani nerede?" diyerek etrafına bakınmaya başladı.

"şeyy. Örümcek filan yok. Sadece uyandırmak için söylemiştim." dedim.

Peter'ın saçları çok tatlıydı ve gözlerini ovuşturunca adeta bir bebeğe dönmüştü.

Gözlerini ovuşturduktan sonra etrafına göz attı. Ellen'ı gördüğü anda çığlığı bastı.

"ELLEN?"

Ellen oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru ilerledi ve "istemiyorsanız giderim canım n'olacak" dedi.

Peter ve ben aynı anda "hayır, hayır o anlamda demedik canım." dedik.

Ellen gülerek geri döndü ve "Tony Stark sizi bekliyor" dedi.

Peter ve benim ağzımız beş karış açılmıştı.

Ellen cidden ajan mıydı yani?

E bir isim bilmesiyle olmuyordu bu iş, ama Avengers kulesine girmiş olması bile bunun en büyük kanıtlarından biriydi sanırım.

Ayağa kalkıp saçımı başımı düzeltebildiğim kadar düzelttikten sonra Peter'a elimi uzattım.

Peter elimi tutup zorla ayağa kalktı, ben ve Peter topallayarak; Ellen önümüzden yürüyerek odadan çıktı.

"yok canım sen hiç zahmet etme biz geliriz topallaya topallaya canım Tony Starkçığım." (Peter)

Peter'ın homurdanmasını duyduktan sonra gülerek
"adamın her yerde kulağı var bence öyle deme" dedim.

Peter da gülerek "haklısın" dedi. Ardından elini omzuma attı ben de kafamı omzuna koydum ve yarı yürüye yürüye yarı topallaya topallaya Ellen'ı takip ettik.

"Tony Stark içeride sizi bekliyor" dedi Ellen ciddi bir edayla.

"kanka biz senin arkadaşlarınız" (Peter)

"iş başındayken maalesef iş arkadaşıyız" (Ellen)

"peki." (Peter)

Ellen'a 'nE?' bakışlarımı atarak kapıyı tıklayıp içeri girdik.

İçeriye girdikten sonra Tony'nin hilal şeklindeki masasına baktık ama orada değildi.

Yaklaşık beş saniye sonra hilal masanın arkasındaki sandalyeden bir ses geldi.

"günaydın çocuklar"

Ne olduğunu anlamadığımız için cevap vermeden bir birbirimize bir hilal masanın arksaındaki sandalyeye baktık.

Biraz sonra sandalye yavaşça dönmeye başladı.

İlk olarak üst üste atılmış bir çift pantolon takı- pardon altına gri pantolon giymiş birinin bacağıymış.

İyice dönünce bu pantolonun sahibinin Tony Stark olduğunu anladık.

O sırada Peter ve ben gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk.

Tony ayağa kalkıp "ne oldu dönmeden kim olduğumu çözemediniz mi?" dedi.

İçimden aslında 'sandalyenin arkası dönükken kafanız görünmüyor' demek geçti ama bunu demek yerine "şey yeni uyandık ya ondandır" diyebildim.

Tony ellerini pantolonunun cebine soktuktan sonra havalı bir yürüyüşle yanımıza doğru gelirken "peki öyle olsun bakalım. Buyrun geçin oturun" dedi.

Geçenki çıkışmamızdan dolayı açıkçası gergindik. Her an bir şey olabilirdi.





Üfff Society sezon finali gibi bölüm sonu yaptım beeğğ. Cöaşcmalvp

Herkese selamlağğğr. Uzun zaman sonra yeniden bölüm atabildiğğğm, ama size mükemmel bir haberle döndüm. Eğer bu bölüm 5 oy ve 5 yorum alırsa Peter ve Sophia'yı çizmeyi düşünüyoruğğğm...

Eğer olur da çizemezsem, çizimimi beğenmezsem ve atamayacak olursam elimden geldiği kadar kısa sürede bilgilendirmeye çalışırım.

Tek sıkıntı ben çizimleri tabletten yapıyorum ve
e-posta ile atınca baya kötü oluyor renkler. Bakalım...

Umarım çözümünü bulabilriiğğm.

Hadi bağğys.





Peter Parker Ve Farklı Bir BoyutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin