🔸 21. Bölüm🔸

351 29 14
                                    

Ve daha fazla dayanamayıp "aaaa" diye ciyakladim.

Spider-Man hızla doğrulup "Scarlett dur onu öldüreceksin" dedi.

"Eğer bu acıyı yaşamazsa geleckte bu acıyı yaşayacak bir Sophia olmayacak" (Wanda)

"Ama...ama görmüyor musun canı çok acıyor" (Spiderman)

"Emin ol insanlara işkence yapmaya merakli değilim ama bunu yapmak zorundayım" (wanda)

Dedi. Spider-Man gözleri dolmuş şekilde yerine geri oturdu.

En sonunda bir parça taş almayı başarmışlardı.

Artık mavi çizikler boğazıma doğru da yaklaşmışlardı.

Yaklaşık 5 dakika sonra kendime gelebilmiştim.

Tam o sırada mavimsi taşın üzerine limon tozu atan Tony'i gördüm.

"Bay Stark o-o kabaracak. Çünkü içinde bulunan matisyum (kafadan salladim bunlari bilecek kadar ileri seviye fen dersi görmedim) limon tozunda bulunan sodyum ile birleşince etkileşime geçiyor ve bu da kabarmasına sebep oluyor." dedim

Tony şaşkınlıkla bana bakti.

"Hey sen bunları nereden biliyorsun?" dedi Tony

"Seyy efendim merak ettim ve yaklaşık iki gündür bunun üzerinde çalışıyorum ama öğrenebildigim tek şey sanırım bu. Ha bu arada bu çizikler bütün vücudumu kaplayacak mı?" dedim

Tony son soruma cevap vermedi ama Spider-Man'e dönüp "arkadaşın dersine senden iyi hazırlanmış" dedi.

Biraz sonra Wanda yanıma geldi ve " hey Sophi. Şimdi seni biraz dinlendireceğiz. Merak etme Tony bilimsel çalışmaları yaparken ben senle ilgileneceğim" dedi.

Gülümseyip kafamı salladım ve gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı. En son gördüğüm yüz Wandaya aitti.
                         ***
Yavaş yavaş gözlerim açılmaya başladı. Gözlerim yavaşça açılırken elimde bir el hissetim. Biraz yorgundum. Gözlerim %100 açılmasa da şu anki halime göre gayet iyi açılan gözlerimle bu elin sahibine baktım.

Bu elin sahibi Spider-Man kıyafetinin içindeki Peter'in ta kendisiydi.
Ne yani Spider-Man; Peter mıydı?

Aklımdaki bu soru ile birden irkildim. Tam o sırada Peter uyandı bir anda maskesini aradı. Yüzünü ellerimin arasına aldım ve "kim olduğunu öğrendim Spider-Boy. Artık maskeyi taksan da unutmam" dedim. Peter şaşkınlıkla "ya- yani kızmadın mı?"

"Kızmam mı gerekiyordu"

"Şey sana söylememiştim ya"

"Hee o kısım. O kısıma sonra geleceğiz"

Dedim yorgunca ve tam boyle derken gözlerinin kızarmış olduğunu farkettim.

"Hey ağladın mı. Bak yalan söyleme benim bu konularda ne düşündüğümü biliyorsun-" (ben)

"Herkes ağlayabilir"(peter)

"Aynen öyle" (ben)

Dedim ve tek elimle saçını dağıttım.

Daha sonra kafasını benim uzandığım yere koydu. Ben de elimi saçlarına koydum. Tam bu sırada Tony içeri girdi. Hızlıca doğrulduk.

Tony muzip bir gülümseme atip "demek 'arkadaşlar' kim olduklarını öğrendiler ha" dedi.

Peter ve ben göz devirdik.

Tony hâlâ aynı şekile gülümsüyordu. Yanıma gelip bir sandalye çekti ve
"Pekalaa bugün nasılsın" dedi

"Bugün mu??" diye çığlığı bastım.

"Evet zaten akşamüstü geldiğin için. Yani yıllardır uyumuyorsun merak etme. Neyse eğer kalkabilecek durumdaysan bizim takim seni bek-" derken

"Beni mi bekliyorlar. Yenilmezler. Hani Captain America, Thor filan. Ruya mi bu. Peter beni cimcikle." derken Peter beni cimcikledi.

"O lafın gelişiiiigggg" dedim.

Peter'ın yardımı ile yavaşça ayağa kalktım.

Aslında Avengers'in karşısına süslü süslü kıyafetlerle çıkmak isterdim ama şu ankiler de pek fena sayılmazdı.

Kolumda serumu da görünce halime şükrettim.

Hemen yandaki aynaya baktım. Kolumu arkaya hareket ettiremiyordum. Peter'a saçımı toplaması için rica ettim.

Arkadan küçük bir atkuyruğu yaptı ve saçlarımı taradi.

Mavi çizikler hafif azalmıştı ama yine de özellikle omuz bölgemde oldukça belirginlerdi.

Peter'ın yardımı ile odadan çıktım.

Odadan çıkınca kocaman başka bir odaya girdim.

BÜTÜN HERKES ORADAYDI.

Heyecanla yutkundum.

Hepsine teker teker sarılmak istiyordum. Omogn togrom diye geçirdim içimden.
Yavaşça ilerledim.

Peter beni bir koltuğa oturttu. Yüzbaşının yanında böyle durmak garip gelse de en azından bir asker gibi selam vermiştim.

Yüzbaşı gülümsedi ve o da bana aynı şekilde selam verdi.

Tam karşımda Natasha hemen yanımda yüzbaşı, diğer yanımda Peter, Ayakta karşımda Iron-Man ve koltuğun diğer yerlerinde Thor, Wanda, Bruce...

Heyecanla Thor'a döndüm ve "seyy efendim. Cidden sadece layık olanlar mi kaldirabiliyor. Bunu hep merak etmisimdir" dedim.

Thor "ben bu kızın enerjisine bayıldım. Daha demin neler oldu neler ve burda mükemmel bir enerjiyle durabiliyorsun. Bu arada evet sadece layiklar kaldirabiliyor" dedi.

Bu arada şimdi kafama dank etmişti. Cidden şimdi bana ne oldu?

Peter'in kulağına doğru yöneldim ve "Peter bana ne oldu?" dedim.

Natasha "hey çocuklar fisildasmak yok" dedi.

Tam Peter ağzını açacakken Tony kahkaha atıp "hey Natasha bırak ta rahat rahat konuşsun 'arkadaşlar'" dedi. Şu 'arkadaşlar' kelimesini tekrar bastırarak söylemişti.

Tabii bunun sebebini biliyordum. Gözlerimi kisip ciddi bir gülümseme takindim.
"Seyy bay Stark bana ne oldu. Yani o taş ne oldu"

"Seyy şöyle ki taş maalesef orada kalacak. Eğer onu çıkartmaya, tamamiyla çıkartmaya çalışırsak ölme ihtimalin oldukça yüksek. Çünkü seyy nasıl desem taş seninle bütünleşmiş"(Tony)

"Sey Bay Stark. Kalp atışımda, vücut ısımda veya normal düzeyde olması gerekirken fazla veya az olan bir denge söz konusu mu yani izniniz olursa bakabilir miyim?" dedim.

Bunları derken tüm ekip bana bakıyordu. "Ben bu kızda Junior Tony zekası görüyorum" dedi Steve.

Teşekkür anlamında gülümsedim. Yüzbaşı'yi cidden seviyordum.

Yani Steve'i realde cidden o anlamda seviyorum ama burda o anlamda değil. Bir büyüğü olarak seviyor anlamışsınızdır siz canlarigm

ALLAH' IM KALPTEN GİDİCEM.

Bu arada bu bölüm benim fav bölümlerinden. Umarım siz de beğenirsiniz. Ayh bölüm atmadan duramıyorum olaylar çok fazla gelişmeye başladı ayyyyh...
💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎

Bölümün Taslak İsmi: A-A-Avenger...

Po-po-powığ encığrs dıııı-dı-dı-dı-dıııı gelmişti aklıma napıyııım

Peter Parker Ve Farklı Bir BoyutWhere stories live. Discover now