FİNAL

3.9K 297 439
                                    

İyi okumalar ❤️

Bölümü okurken Seksendört-Kal Ölene Kadar şarkısını dinlemenizi tavsiye ederim.

İKİ AY SONRA

Hastane kapısında geçirdiğim her bir saniyenin ölüm gibi hissettirdiği o anları tam şu an yaşıyordum.

Sevdiğim, herşeyim, kalbim benden uzakta belki de çok farklı bir alemdeydi şu an.

Evde bayılmadan önce yaşadığımız anlar hala gözümün önündeydi.

Buruk gülümsemenin ardından gözlerimden yaşlar ardı arkasına akmaya başladı.

FLASHBACK

"Gözlerini açma kalbim, açarsan küserim bak."

"Sultanım zaten gözlerim bağlı farkındasın değil mi? Senin bağladığın gözü sen aç demeden açacak biri miyim ben?"

"Değilsin." deyip arkasından sımsıkı sarıldığımda ilk başta irkilsede belindeki ellerimi dudaklarına götürüp küçük öpücükler kondurmaya başlamıştı ve bu çok özel hissettiriyordu.

İçimdeki mutluluğu bir kenara koymam gerektiğini biliyordum ve bu güzel durumdan üzülerek de olsa geri çekilmek zorunda kaldım.

Ellerim belinden çekildiğinde, boşluğa girmesine fırsat vermeden ellerini tutup "Hadi istikamet kış bahçesi sevgilim." diyerek onun yolu bulmasına yardımcı olmuştum.

Kış bahçesine geldiğimizde etrafı son kez kontrol ettikten sonra sevdiğimin gözlerini açmaya gelmişti sıra.

Gözlerine bağladığım fularımı açar açmaz gözleriyle etrafı süzen kalbimdeydi bakışlarım.

"Beğendin mi?"

"Beğenmek ne demek sultanım bayıldım. İyi ama nereden çıktı şimdi bu güzel ortam."

"İçimden gelmiştir belki?" diyip kocaman gülümsediğimde. Bana sarılan kollar daha çok gülümsememi sağlamıştı. Geri çekildiğimde gözlerinin içinin güldüğünü görmem tüm çabama değerdi.

"Olabilir sultanım, senin için o kadar güzel ki benim için bunun bir tarifi yok. Ne desem az kalır inan."

"Seni çok seviyorum kalbim."

"Seni çok seviyorum sultanım."

"Hadi gel oturalım, kendi ellerimle sana pasta yaptım bakalım beğenecek misin."

"Beğenmez olur muyum ben. Yemeden dünyadaki tüm pastalardan daha güzel benim için. Senin elinin değmesi yeter sultanım."

Utangaç bakışlarımla ona baktığımda o ise gözlerinden bile anlaşılan bir mutlulukla kocaman gülümsüyordu.

Onu mutlu edebilmek benim için her şeyden önemliydi ve bunu başardığını görmek onunla birlikte daha da çok mutlu olmamı sağlıyordu.

"Kesiyor muyuz pastayı sultanım."

"Evet, ah hayır hayır."

Anlamaz bakışlar atan sevdiğime içimdeki telaşla cevap verdim.

Pastadan önce söylemek istediğim bir kaç şey var.

"Seni dinliyorum sultanım." diyen Buğra'ya gülümserken devam ettim konuşmama.

"Her şey iki yıl önce, okula ilk kez gelmiş henüz fakültesini bile bulamamasıyla birinci sınıf olduğunu belli eden bir kız ve onun kurtarıcısı gibi karşısına çıkmış olan bir çocuk sayesinde başladı. Hala devam ediyor ve ikisi de kendi masallarını yazıyorlar. Çok mutlular. "

Mihrimah जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें