14/B

10.8K 763 292
                                    

Evet gençler bu bölümü güzel bir kafayla yazdım. Jsmxksmxnskzkz.

Ama görmeniz lazım kafamız nasıl güzel.

İyi okumalar.

Namjoon'un vuruluşundan sonra polisler ve ambulanslar gelmişti. Namjoon ve Jimin direk olarak hastaneye kaldırılmıştı. Tabi ki yanlarında Jungkook ve Yoongi'de gitmişti.

Polisler hemen bu ikiliyi sorguya almışlardı. Müstakbel eşi başka bir odada yatarken kendisi burada boş işlerle uğraşıyordu.

Kısa bir sorgudan sonra polis onları serbest bıraktı. Jungkook hemen sevgilisinin yattığı odaya koştu. Tam o sırada doktor odadan çıkıyordu.

Jungkook hemen doktorun koluna yapıştı. Önce ne olduğunu anlamasada endişeyle kendisine bakan genci görünce gülümseyip ona dikkat kesildi.

- Doktor bey ben içerdeki benim eşim. Durumu hakkında bilgi alabilir miyim?

Ne var!? Sonuçta evleneceklerdi eşim demesinde hiçbir sıkıntı yoktu ona göre.
Doktor gülümseyip dosyasına baktı ilk olarak.

- Jimin Bey'in durumu gayet iyi. Geldiğinde bayındı, bunun dışında vücudunda herhangi bir şey tespit edilemedi. Bebeğe gelecek olursak-

Daha sözünü bitiremeden lafı Jungkook tarafından kesildi.

- Ne ne ne oldu!? O iyi mi!? Lütfen bana iyi olduğunu söyleyin!

Doktor susması için koluna dokundu.

- Bebek gayet iyi sadece babasına bağlı olarak korkmuş ama bunda korkulacak bir durum yok. Yakında korkusunu atar. Geçmiş olsun.

Doktor gittiğinde derin bir nefes alıp içeri girdi. Bebeği yatakta kapalı gözleriyle yatıyordu. Yanına yaklaşıp elini tuttu.

Elleri soğuktu. Onu incelerken gözleri dudağında takılı kaldı. Kabuk bağlamıştı. Gözleri dolarken yüzüne eğilip kabuk bağlayan kısma uzun ama yumuşak bir öpücük bırakmıştı.

- B-ben özür dilerim Jimin. Ona güvenmiştim. Kardeşim demiştim.

Göz yaşları yanaklarından akarken soğuk eli sıcak elleri arasına aldı.

- B-böyle olacağını bilemedim. B-bilseydim onunla gitmemen için herşeyi yapardım. Seni ona güvenip emanet eden beynimi ben...

Göz yaşları dayanılmaz bir hâl alırken. Burnunu çekti. Boğazındaki yumruyu gidermek için birçok kez yutkundu ama gitmedi bir türlü.

- S-sana vurmuş. B-benim öpmeye k-kıyamadığım sana vurmuş. En kötüsü ise bunu yapan k-kardeşim dediğim kişi yaptı.

Artık kendini salmıştı hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Onu koruyamamıştı. Peki ya bebeğini? Kızını? Onu koruyabilecek miydi doğunca?

Sorularla boğuşurken omzuna dokunan el ile irkildi. Sağına dönünce yabancı olduğu her halinden belli olan kızı gördü.

- Biraz konuşabilir miyiz acaba?

Jungkook kafasını sallayıp göz yaşlarını sildi. Bebeğinin elini bırakıp oturduğu koltuktan kalktı ve odanın önüne çıktılar.

Jungkook kıza bakarken kız uzun saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı ve elini uzattı.

- Öncelikle ben Ducca.

Jungkook kaşlarını çatıp uzatılan eli sıktı.

- Jungkook.

Kız gülümseyip kafasını aşağı yukarı salladı.

- Şey biliyorum. Jimin söylemişti.

Jungkook ne demek istediğini anlamamıştı. Ona kasları çatık bir şekilde bakarken Ducca ellerini değişik şekillerde sallayıp lafa girdi.

- Biz Jimin'le beraber tutsaktık, hatta dudağında ki yarayı ben temizledim. O sıra dertleştik falan işte.

Jungkook azda olsa rahatlamıştı. Kafasını 'anladım' anlamında salladı. Kız elini ensesine atıp çekingen bakışlar attı.

- Biliyorum şu an bunları konuşmak çok saçma ama ailem olanları duydu ve ilk uçakla ülkeme dönmemi istiyorlar. Jimin'in uyanmasını göremeyeceğim maalesef ve oradan çıkınca görüşmeye devam edeceğime dair söz vermiştim.

Cebinden bir kağıt çıkarıp Jungkook'a uzattı.

- Bu kağıtta telefon numaram yazıyor, ona bunu geçmiş olsun dileklerimle beraber verirsen memnun olurum.

Jungkook kafasını olumlu anlamda sallayıp kağıdı cebine attı. Kız gülümseyip dudaklarını kemirmeye başladı. Sanki bir şey söylemek istiyor ama söyleyemiyor gibiydi.

- Şey dediğim gibi Jimin'le dertleştik. O seni çok seviyor ve sakın olanlardan kendini sorumlu tutma. O durumda bile seni anlatırken gözleri parlıyordu. Sonuna kadar arkanızdayım.

Genç kız hızlı hareketlerle hafifçe eğildi ve iyi günler dileyip hızlı adımlarla çıkışa ilerledi. Bir şey unutmuş gibi arkasını döndü ve bağırdı.

- Sakın onu üzeyim deme yoksa karşında beni bulursun ona göre!

Kız gülümseyip el salladı ve koşar adımlarla çıkışa ilerledi.

Jungkook hâlâ ne olduğunu anlayamamıştı ama yüzündeki saçma bir gülümseme ile odaya geri girdi. Biricik sevgilisinin yanına yatıp sakınca sarıldı. Mayışmıştı. Gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Ne kadar dirensede dayanamayıp kendini uykuya teslim etti.

~~~~~~~~~~~~~

Jungkook saçında gezinen elle birlikte gözlerini açtı. İlk başta uyku sersemliğine ayılamasada sonradan kendine gelip yataktan hemen doğruldu.

- Jimin bebeğim iyi misin? Bir yerin ağrıyor mu? Dur! Kımıldama doktoru çağırmam lazım!

Yataktan kalkacak iken koluna sarılan minik ellerle yerine çivilendi.

- Jungkook sakin ol. Gayet iyiyim.

Jungkook derin bir nefes alıp kalktığı yere oturdu ve yanında yatan bedenin saçlarını okşamaya başladı.

- Ben çok özür dilerim Jimin. Seni Namjoon'a güvenip emanet ettim ama çok pişmanım Jimin. Bundan sonra seni 1 saniye bile yanımdan ayırmayacağım.

Jimin gülümseyip saçında ki eli tutup öptü. Jungkook kafasını eğip dudaklarını büzdü.

- Beni affedebilecek misin?

Jimin gözlerini devirip karşısındaki çocuğun boynuna kollarını sarıp kafasını boynuna gömdü.

- İlk olarak ben sana küsmedim ve üzülmene gerek yok biz gayet iyiyiz.

Bir süre sonra Jimin durgunlaştı bu halini gören Jungkook endişelendi.

- Bir şey mi oldu birtanem? Hah? Söyle hadi bana.

Jimin utana sıkıla Jungkook'un gözlerine baktı uzun bir süre.

- Şey Namjoon'a noldu?

Jungkook bu soru karşısında hem rahatladı hemde gerildi.

- Yakalandı merak etme. Gerektiği cezayı çekecek.

Jimin kafasını sallayıp Jungkook'a sarıldı.

Sonunda herşey yoluna girmişti. İkiside mutluydu. Yakın bir zamanda evleneceklerdi, çocukları olacaktı. Daha ne isteyebilirlerdiki. Herşey tıkırında ilerliyordu.

Bu bölümü yazmamda etkisi olan ciddi_bey ve psikopatcivciv2' ye teşekkür ederim jsnxnsjxkdnnsjx.

Uzun süren saçmalamalardan sonra yazayım dedim.

Bu zamana kadar oy verip yorum yapan herkese teşekkür ediyorum. Sizle oy verip yorum yapınca aşırı mutlu oluyorum.

Gülümseyerek okuyorum yorumları arada kudurup deli gibi kahkaha atıyorum.

Tabi çevremdeki insanların tuhaf bakışlarına maruz kalıyor fakat sorun değil çünkü sizler sayesinde mutlu oluyorum.

Sizleri çok ama çok seviyorum

Denek // KookminWhere stories live. Discover now