1- my dear wife

1.6K 80 12
                                    

"İşte yine bıraktığım gibisin." Sesindeki ezici tonu sanki beni bir hiç olarak hissettirmesini ister gibi soğuk çıkarıyordu ancak o benim için gözle görülemeyen hava kütlesi gibiydi. Ela gözlerini ne zaman bana dikse, ruhumun ellerinin arasında eziliyormuş gibi hissediyordum. Beni gün geçtikçe öldürüyordu. "Elinde yine viski bardağın, ruhsuz bakışlarınla, insanları tedirgin eden soğuk sözlerinle, ayyaş gibi etrafta dolaşıyorsun."

Dudaklarımda alaycı bir gülümseme oluştu. Yüzyıllardır konuşmuyor gibiydik ve o ne zaman ağzını bir şeyler söylemek için açsa, bunu beni kırmak için yapıyordu. Ancak varlığı benim için yok hükmündeydi, yaralayamazdı.

Yüzümdeki gülümsemeyi silerek ona bir adım attım ve tam gözlerinin içine baktım. Ela gözlerinin tam içine. Bir cehennemin en günahkarlarının dolu olduğu kuyunun dibinde kendimi görüyordum o en derinlerde.

"Ayık kafayla sana ve yaşattıklarına katlanamıyorum."

Sözlerim onu daha da sinirlendirdi. Çenesi kasıldı ve sabahtan beri boynunu sıkan o kravatını gevşetti. Elimdeki bitmekte olan viski bardağını alarak duvara sertçe fırlattı. Şaşırmamıştım veya irkilmemiştim. Bu süre zarfında da gözlerimizi ayırmamıştı. Bunu her zaman yaşardık.

"Karım kardeşime aşık olunca, ona romantik ve uçarı bir hayat yaşatamıyorum. Üzgünüm."

Alita |MalikWhere stories live. Discover now