☀️Rüya Tanrıçası☀️

905 62 0
                                    

O akşam bayağı sakin ve durgun bir biçimde geçti.Kimse konuşmadı veya bir şey konusunda sohbet dahi edilmedi.Kral ve Kraliçe kendi odalarına çekildiler,Aura ve Diana ise kendi odalarında kaldı.Ein'de daha sonra onlara katıldı

"Sence Yanso iyi olacak mı?"dedi Aura

"Olacaktır,Yanso güçlü bir büyücü hem o yaşta o kadar kat merdivenden aşağıya doğru düştüğü hâlde ona bir şey olmadıysa bundan sonrada pek fazla bir şey olacağını sanmıyorum"dedi Ein

Aura sadece kafasını sallamakla yetindi.Yanso'nun düşmesi ve onun başına gelenlerden kendini sorumlu tutuyordu

Akşam yemeğinde de durum farklı değildi.Herkes sessizce oturmuş ve yemek yemeğe devam etmişti ondan sonra ise Hizmetçi Vespi kızların her birini yataklarına yatırmış ve uyutmuştu

Aura gece olupta babasıyla görüşmek için kendini zor tutuyordu.Babası onun rahatlamasını sağlayan en büyük etkenlerden biriydi

Aura gözlerini kapattı

Gözlerini yeniden açtığında ise kendini çok farklı bir yerde buldu

Etraf lacivert rengiydi ve çevresinde lila renginde dolanan bulutlar vardı.Ayrıca kendiside o bulutların birinin üzerindeydi.Aura aşağıya doğru baktı

Aşağısı Hassia Şehrinin küçülmüş hâli gibi duruyordu.Evler çok küçüktü.Aura kendisinin gökyüzünde olduğunu anladı ama geceleri genelde soğuk hissederdi ama burada hiçbir şey hissetmiyordu

Aniden bir dikilme sesi duydu.Ses solundan geliyordu,Soluna doğru döndü ve karşısında tahtadan bir çıkrık gördü ve çıkrık ile birlikte çorap olarak dikilen mor rengi kumaşlar ve onları diken bir kadın

Kadın biraz farklı bir kadındı.Derisi mor rengiydi ve üzerinde lacivert rengi bir elbise vardı.Elbisesinin ucunda yıldızları anımsatan beyaz renkli küçük parlak benekler vardı.Elbisenin kolları o kadar uzun du ki kollarının yanındaki kumaşlar yerlere değiyordu ayrıca elbisesinin koyu mor renginde bir pelerini vardı.Saçlarının rengi lila rengiydi ve sağ ve sol olmak üzere iki tane topuzu vardı arka saçları ise düz ve açıktı

Aura'nın en garip bulduğu özelliği ise kadının gözlerinin kapalı olmasıydı.Gözleri kapalı bir biçimde çıkrık ile birlikte çorap dikiyordu

Kadın kıkırdadı

"Bu gözlerin kapalı olmasının bir sebebi var Aura"dedi Kadın

İşini bırakıp Aura'ya doğru döndü ve elini uzattı

"Yanıma gel"dedi Kadın

Aura ayağa kalktı ve kadının yanına geldi.Kadının sesi birazcık kalındı.Yaşı 45-46 yaşları arasındaki bir kadına ait gibiydi.Kadının elini tuttu.Kadın onu yanındaki minik bir iskemleye oturttu ve işine devam etti

"Siz beni görebiliyor musunuz?"dedi Aura

Kadın bu sefer kahkaha attı

"Elbette seni görebiliyorum,Gözlerimin kapalı olması hiçbir şey göremediğim anlamına gelmez,Senin fiziksel özelliklerini de biliyorum Aura.Sarı saçlara ve Gri-Mavi karışımı gözlere sahipsin"dedi Kadın

Aura'nın gözleri şaşkınlıkla açıldı.Kadının gözleri kapalı olduğu halde Aura'nın fiziksel görünüşünü bilmişti

"Siz kimsiniz?"dedi Aura

Kadın gülümsedi ve yeniden Aura'nın yanına doğru döndü.İşini yeniden bırakmıştı.Aura'nın ellerini tuttu

"Benim adım Driemesia,Rüyaların Tanrıçasıyım"dedi Kadın

Aura aynı Insanimia gibi Driemesia'yı da duymamıştı.Festiva ona bilmediği daha çok Tanrı ve Tanrıça olduğunu söylemişti ve haklıydı

"Gerçi birazcık Hayal kırıklığına uğradım.Annen ve Baban benim hakkımda sana hiçbir şey anlatmamış.Kendi kız kardeşini! Anlatmamışlar bile!"dedi Driemesia

Bir dakika...Kız kardeşi mi? Aura bir tane daha kız kardeşi ile tanışmıştı ama onu bile bilmiyordu

"Daha tanımadığın o kadar çok kardeşin var ki...Bunu bilemezsin"dedi Driemesia

Aura elbette ki onun zihnini okuyarak konuştuğunu anlamıştı.Sonuçta o bir Tanrıçaydı ve her Tanrı ve Tanrıça zihin okuma yeteneklerine sahiptiler ama bu kız kardeşi ona çok gizemli ve güzel gelmişti.Şu ana kadar tek kız kardeşinin Festiva olduğunu sanıyordu ama değildi demek ki

"Sana bir gerçek söyleyeceğim,Ben aslında pek fazla Öz kız kardeş sayılmam"dedi Driemesia

"Nasıl yani?"dedi Aura

"Ben annen olan Auranio'dan gelmiyorum,Benim Annem Nihlathesita.Gece'nin Tanrıçası,ama babalarımız aynı,Mooa,Ayın Tanrısı"dedi Driemesia

Ah! Bir Üvey Kardeş daha! Aura buna sevinmişti Driemesia aynı Festiva gibi onun üvey kardeşiydi.Festiva Annesi Auranio ve Adalet Tanrısı Justo'dan olmaysa Driemesia ise Babası Mooa ve Gece Tanrıçası Nihlathesita'nın kızıydı

"Ama konumuz şu an bu değil Aura,Daha önemli konularımız var!"dedi Driemesia

Aura gözlerini kırpıştırdı ve sonrada Driemesia'ya baktı.Driemesia derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı

"Ben hem Rüyaların Tanrıçası hemde 3 Kehanet sözcülerinden biriyim,Yakın bir zamanda işler birazcık karışacak Aura bunu bildiğini iyi biliyorum ama daha tehlikeli olaylar olacak"dedi Driemesia

Tehlikeli olaylar derken ne demek istiyordu? Bu Aura'nın daha çok korkmasına sebep olmuştu

"Ne gibi tehlikeler? Tanrılar gibi mi?"dedi Aura

"Evet, Özellikle de Annen,Ona çok dikkat et Aura,Her an herşey olabilir"dedi Driemesia

Aura kafasını salladı.Derken gökyüzü siyah bir rengi aldı ve yıldızlar daha çok parlamaya başladı

"Ah! Babamız seni çağırıyor,Gitmen lazım"dedi Driemesia

Aura kafasını salladı ve tam iskemleden kalkacağı esnada Driemesia elini kaldırdı

"Gitmeden önce sana son bir şey daha söyleyeceğim,Yakın bir zamanda diğer kız kardeşin olan Astes de gelecek bunu unutma"dedi

Aura ona güvenen gözlerle baktı ve aniden bütün çevresi karardı

Aura uyanmıştı

...

Güneş Tanrıçasının Küçük KızlarıWhere stories live. Discover now