17 | BÂDE

75.6K 2.1K 1.4K
                                    

"Yaz bitmeden onunla mutlaka konuşacaktım. Ama yaz bitti, okullar açıldı, yapraklar sarardı, sonra döküldü, kış yağmurları bastırıp Baba'nın eklemlerini sızlattı, sonra taze sürgünler yeniden boy gösterdi, ben bir türlü Süreyya'nın gözlerine bakacak cesareti toplayamadım."

- Uçurtma Avcısı

***

Şimdilerde pek de aşina olmadığımız kıymetli bir sesin 'Çapkın' adlı eseri duruyor multide, bölümde bazısı sahneler var ki cuk diye oturuyor şarkı. Dinlemeden geçmeyin derim seveceğinize inanıyorum.

Historia D'un Amour
Dalida

Keyifli Okumalar!

***

Hayat boş yere hayaller kurmamam, haddinden munis beklentiler içerisine girmemem gerektiğini bana henüz beş yaşında, anne ve babamın ölüm haberini aldığımda göstermişti. Yüreğime sığmayan payidar bir umutla düşlediğim mutluluklara hiçbir zaman erişememiş sahip olamamıştım. İskender ile beraber çıktığımız avdan evvel bu büyük talihsizlikleri şanssızlığımdan ötürü yaşıyor olduğumu düşünürdüm. Fakat şimdilerde bu durumun yalnızca Tanrının yazdığı kaderim ile alakalı olduğunu biliyordum.

En nihayetinde ne yaşayacaksak vuku bulan mutluluklar kadar çetin imtihanları da yaşayıp aşmamız lazım geliyordu. O sebeptendendir ki yaptığım onca hazırlığa karşılık İskender'in aksi sesi canımı sıkmamış, geceye dair beslediğim umutlarım ölmemiş gibi yapıp;

"Hoş geldin." diye fısıldadım boş gözlerle.

Suretinde hâlâ o hiçbir şeye anlam veremeyen ifade mevcuttu. Bunun beni yıldırmamasını teskin etmekten başka çare yoktu. Neden sonra az öncekine nazaran yumuşayan sesini işittim.

"Hoş bulduk demeyi çok isterdim lakin..." kaşlarını kaldırdı ve ekledi
"garip buldum."

Şaşkın sesiyle istemsizce kıkırdarken ellerimle kızgınlıkla yanan yüzümü kapayıp bozulmuş sinirlerimi kontrol altına almaya çabaladım. Aksi taktirde malikaneyi sallayacak kuvvette bir çığlık koparacaktım. İskender'in beni izlediğinden habersiz, derinen sakinleştirici bir nefes çekerek ellerimi çehremden uzaklaştırdım.

"Garip olan nedir?"

Kaşlarını kaldırıp köşeli çenesiyle salonu ve masayı işaret etti.

"Bunca hazırlık, evvela yabancı aktrisleri andıran şu halin" kararan edepsiz bakışları yeniden dekolteme kaydı. Neyse ki kendini çabucak toparlayıp yeniden sinirle yanıp tutuşan ela gözlerime odaklanabilmişti. "onu geçtim ışıklar neden kapalı ulan elektrikler mi kesik?"

Sorgular sesi sinirlerimi tazelerken iç geçirdim.

"Kesik falan değil, bu gece mum ışığından yararlanalım diye kasti olarak kapattım. Masayı da ben hazırladım zira evde ikimizden başka kimsecikler yok. Bildiğin üzere Vahide teyzeler yakınlarının davetine gittiler bu gece, eh doğal olarak masayı kurmakta bana kaldı. Kıyafetime gelecek olursak.." hızlıca konuşmuş olduğum için kesilen nefesimle kısa bir lahza duraklayıp devam ettim.

"Unutmuş olabilirsin lakin üç saat sonra yeni bir yıla gireceğiz, elbisem geceye uygun olsun istedim hepsi bu."

Sözlerimin ardından tek kaşımı meydan okur bir edayla kaldırıp kollarımı göğüslerimde bağladım.
Kaşları kalkarken o yakışıklı başını geriye atıp evi inletecek kuvvette buram buram erkeksilik kokan gür bir kahkaha attı.

Hasbelkader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin