Benimle Bir Partiye Gelmeye Ne Dersin?

285 28 1
                                    

Peter yatağında sırt üstü uzanmış telefonuna bakıyordu

Bu gün günlerden cumartesiydi bu yüzden okula gitmesine yoktu. Peter buna seviniyordu zor bir haftaydı dinlenmesi lazımdı.

Peter en sonunda telefonunu kapatmaya karar vererek yataktan kalktı. Üstünü değiştirdi ve aynada kendine baktı. Saçları yatakta yattığı için dağınıktı.

Odasındaki lavaboya gitti saçını taradı normalde saçını eliyle düzelttirdi sadece ama bu gün nedense içinden taraması gerektiği geçti.

En sonunda yüzünü yıkayıp duvara asılı olan havluya yüzünü silince lavabodan çıktı.

Yatağın geri oturdu telefefonunu eline aldı ve saate baktı.

Saati görünce peter şaşırdı zaman hızlı akmıştı saat 6.49pm'di.

Peter odasından çıktı hatta binadan da. Sokakta gördüğü bir markete girdi ve hazır sandiviç aldı canı bundan çekmişti.

Aç olduğundan paketi yolda açtı ve yemeğe başladı biraz etrafa bakınıyordu sorun var mı diye.

Tam eve dönüş yoluna girecekken bir patlama duydu ve arkasına döndü.

Yaklaşık 6 katlı bir bina yanıyordu o binada yaşayan insanlar çığlık çığlığa camların önünde yardım diye bağırıyorlardı.

Peter elindeki sandivice baktı.
"Anlaşılan seni yarım bırakmak zorunda kalacağım"

Peter avengers binasına en sonunda dönebilmiştı. Işi uzun sürmüştü sonuçta 6 katlı bir apartmandı.

Binada gaz kaçağı varmış ve ocağı açınca patlamış ve çok kısa bir sürede her yere yayılmış. Ama herkes sapa sağlamdı  peter'ın sayesinde.

Peter tam odasının kapısını açicakken yandaki odaya doğru yürüyen eli poşetle dolu bir bayan gördü.

"Selam"

Wanda elindeki poşeti daha sıkı tutarken saçını kulağının arkasına atıp. En güzel gülümsemesiyle karşılık verdi.

"Selam"

Peter Wandaya yaklastı tam karsisinda durdu.

"Sanırım alışverişe çıkmişsin"

"O kadar abartılacak bi sey değil, bu geceki parti için kıyafetim yoktu bende bir elbise almaya gittim"

"Parti?"

"Şu size bahsettiğim çocuk vardı ya bana çıkma teklifi eden adı mike. Onu reddettim ama o partisine gelmem için çok ısrar etti bende içimden çocüğu zaten reddederek kırmışım bare bu isteğini geri cevirmeyim dedim"

"Ahh... anladım"

"Ama senin bilmemene şaşırdım mike partiye bütün okulun davetli olduğunu söylemişti"

Peter bu konuyu birkaç kisi konuşurken duymuştu ama peter'ın partilerle pek ilgilenmediği için öğretmeni bay Bill'in verdiği ödev hakkında konuşmak daha ilgi çekiciydi.

"Şey aslında haberim var wanda sadece partiye gitmeyi düşünmediğim için unutmuşum"

"Anlıyorum, aslında senle partide karşılaşmak eğlenceli olurdu keşke gelseydin, her neyse hazirlanmam lazım parti 9.30pm'de başlıyor."

Wanda  karşısindaki çocuğa el salladı ve odasına girip kapıyı kapattı. Peter kapıya bakarken kala kalmıştı"

"Nefret duyguları algılıyorum"

Peter bu sesin sahibine döndü. Ve karşısında koltukta oturan elinde bir fincan kahve ile Vision vardı.

"Ne?"

"Konusmaniza ne yazık ki kulak misafiri oldum. Senin mike adındaki çocuğu nefret duyguları besledigini düşünüyorum.

"Ne, hayır çocuğu tanımıyorum bile neden nefret hissedeyim ki ona?"

"Wanda'yı partisine çağırdığı için."

"Mike adındaki şahıs istediğini partisine çağirabilir nefret etmiyorum bu normal bir sey"

"Wanda'ya aşk adındaki tuhaf duygular beslemen de mi normal?"

Peter koşarak Vision'un yanına geldi ve ağzını kapattı. Etrafına 2 kere kontrol ettikten sonra yavaşça ağzını geri açtı.
Fısıldayarak

"Abiciğim bunları yüksek sesle söyleme lütfen wanda duyarsa yanlış anlar. Aramızın bozulmasını istemiyorum.

Bunları derken peter bi yandan vision'un yanına oturdu.

"Yani wanda'ya karşı bir şeyler hissetmediğini mi söylüyorsun?"

"Tabiki de hissediyorum... arkadaşça."

"Arkadaşlıktan daha öte olduğunu düsünüyorum"

"O..o çok mükemmel, komik, zeki, güzel, nazik ama ona olan duygularım arkadaşça. Ötesi olamayız"

Peter derin bir nefes alıp verdi.

"Istesemde daha ötesi olamayız"

Diye ekledi. Peter oturduğu koltuktan kalktı ve odasının kapısı geldi kapı kolunu tuttu.

"Partiye bütün okul davetliyi değil mi"

"Ne?"

"Güzel bir şeyler giy"

Peter gülümsedi ve odasına girerken telefonunu arka cebinden çıkardı. Kapıya yaslandı ve rehberindeki bir numarayı tuşladı.

"Alo ned, benle bir partiye gelmeye ne dersin?"

Finale de az kaldı ondan sonra büyük olasılık yine avengers ile bi kitap yazacağım ama spiderwitch shipi olmayacak. Her neyse yeni kitap yazarsam bilgilendiririm sizi zaten.

Ve şunu da söylemek istiyorum ki başımız sağolsun. Böyle olaylar yaşandığını duyunca üzülüyorum ve böyle olayların bizim ülkede yaşandığında daha da üzülüyorum biz neye dönüşuyoruz  ülkemizin bi tarafında yangınlar bi tarafında katliamlar daha ne kadar sürücek böyle olaylar. Insanların bilinçlenmesi için kaç tane daha kadın ölmeli, kaç çocuk annesiz büyümek zorun da kalmalı. Artık o güzel milletimi, güzel ülkemi tanıyamıyorum, milletim, canım vatanım eli kanlı bıçaklı katile, aç gözlü canavarlara dönüşmüş. Su an atamın kemikleri nasıl sızlıyordur tahmin bile edemiyorum. Bu katliamlar Emine Bulut'la başlamadı ne yazık ki onla da bitmiyeceğe benziyor.

Bunu konuşmalar kısmından paylaşmak isterdim ama burdan daha çok kişinin görüp bilinçleneceğini düşünüyorum. Umarım demek istediklerimi anlamışsinızdır

Umarım yarın daha iyi bir Türkiye'ye uyanırız.


My Hero (spiderwitch)Where stories live. Discover now