Bu Çoktan Ondan Hoşlandığın Anlamına Gelmez Mi?

318 25 10
                                    


Peter mavi sırt çantasına geometri kitabını koyarken konuştu
"Merak etmeyin Bay stark iyiyim zaten doktor bile bir seyimin kalmadığını önceden de söylemişti"

"Biliyorum çocuk ama seni bir daha öyle bir durumda bulmaktan endişeleniyorum" dedi peter'in yatağına oturmuş adam.

"Bay Stark endişelenmeyin daha dikkatli olacağım sorun çıkmayacak hem artık okula gitmem gerekiyor"

"Haklısın"
Koca adam yataktan kalkıp çantasının ön gözünde kulakliğıni arayan çocuğa yaklaştı. Kollarını açtı ve küçük bir çocuğa sarılırmış gibi sarıldı.

Peter şaşırmıştı bunu beklemiyordu gerçekten bay stark kendisine değer veriyordu, Tabiki de çocukta adama değer veriyordu onu baba rolünde görüyordu.

Çocukta sarılmaya karşılık olarak kollarını adama doladı. Sanki  gerçek babasına sarlıyormuş gibi hissetti güvende hissetti.

Ilk ayrılan bay stark oldu
"Hadi pjamali çocuk okula gitte dikdörtgeni filan öğren"

"Peki bay stark"

Adam odadan çıkıp kapıyı kapattı ve ofisinin yolunu tuttu. Odadaki çocuk çantasına tarih kitabını koyarken sırıttı.

"Wanda hazır mısın?"

"Evet bir dakika"

Peter kapısının biraz uzağına gidip Wandayı beklemeye başladı onla beraber okula gidecekti her zaman ki gibi. Telefonunu çıkardı şifresini girdi, ned'den gelen 3 mesaj vardı mesajları açtı ve okudu ned onu merak etmişti. Ona cevap yazdı ve telefonu kot pantalonunun cebine koydu.

Peter yanında beliren siluete döndü bu wandaydı.

"Hadi gidelim ben hazırım"

Peter kızı süzdü bu gün etek ve beyaz bir bluz giymişti tabi takılarıda unutmayalım. Çok güzel duruyordu aynı bir kar tanesi kadar eşsiz ve zarifti.

Peter bu sefer kendi üstüne baktı onun yanında sanki evsiz gibi duruyordu. Kot pantolon, beyaz ama siyah live fast, die young yazan bir tişört, ve bir bileklik takmıştı. Bilekliği wanda ile uyumluydu ikiside siyah ve deriydi.

Kız gidelim mi dediğinde ikiside asansöre yürüdü ve alt kata doğru yol aldılar.

Bu gün metro ile gitmeyecektiler bu gün bay stark bir şöför ayarlamısti bundan mutluydu ikiside sonuçta kim özel bi araba ile gitmek varken, kalabalık ve pis kokan metroya binmek istesin ki.

Ikiside arka koltuğa geçti wanda yol boyunca camdan baktı. Peter bir ara açan ne düşünüyor diye sormak istedi ama sonra vaz geçti ne düşünüyorsa bölmek istemedi. En sonunda varmışlardı.

Arabadan indiler bir çok kişi onlara bakıyordu normaldi bu peter ve wanda her zaman metro kullanırdı ama bu gün luks ve şöförü olan bir arabadan inmişlerdi.

Peter'ın bir kaç arkadaşı onun yanına gelip "piyangoyu mu tutturdun" gibi espriler yaptilar.

Ve en sonunda ned ile karşılaştı peter gerçekten ned peter için çok endişelenmişti. Peter ned endişelenmesin diye ona geç haber vermişti hastaneye yatırıldığını bu yüzden ned ziyarete gelememişti ama avangers üstüne gelmeye kalkışmıştı bir keresinde Peter Ned'i arayip zor ikna etmisti iyi oldugunu, gelmesi gerekmedigini.

Ned peter'e yaklaştı elini omzuna koydu ve kendine çekip sarıldı

"Hadi dostum iyiyim ben sarılmaya filan gerek yok herkes bize bakıyor"

Ned peter bıraktı ikiside güldü

Kız ve çocuk öğle yemeğinde görüşürüz diyip ayrıldılar birbirlerinden.

Wanda sınıfına giderken düsünüyordu bu konuyu araba yolculuğu boyunca da düşünmüştu ama bir sonuca varamamışti?

"Ben peter"dan hoşlanıyor muyum?" Diye geçirdi içinden kız çünkü dün olan şu kalbinin hızlı atmasına anlam vermemişti hatta bu kadar da değildi. Peter'ı çok önemsiyordu ona zarar vermektense ölmeyi bile tercih etmişti onu görünce kalbi yine hızlı atmaya baslıyordu onsuz bi hayat istemiyordu. Ama bu duygular arkadaşçamıydı yoksa sevgiliceymiydi karar veremiyordu.

Wanda yürürken durdu "Hayır! Onu sevmiyorum, sadece.. sadece bu duyguları yanlış yorumluyorum bu arkadaşça bi şey daha ötesi olamaz. Olmamalı!"

Wanda kafateryada oturan peter, ned ve MJ'nın yanına oturdu.

Peter wandanın boş önünü göstererek

"Yemeğin nerde aç değil misin"

"Hayır bir arkadaşım öğle yemeğinden önce bana bi sey ısmarlamiştı"

Ned meraklı gözlerle

"Kız mı? erkek mi?"

"Erkek"

"Aranızda bir şey mi var"

"Bana çıkma teklifi etti"

Peter içtiği sütü bi anda püskürtüp öksürmeye basladı.

Wanda çantasından bi peçete çıkarıp peter'e uzatırken iyi ki bunu yanıma almışım diye düşündü.

Peter wandanın verdiği peçete ile ilk önce ağzını sonra üstünü sildi.

Peter tam sorucakken beklenmeyen bir ses sorusunu sordu

"Kabul ettin mi?"

Herkes MJ'ye baktı bu soruyu herkes peter'dan bekliyordu ama MJ önce davrandı.
 
MJ ona Şaşkınca bakan gözleri fark etti defterinden kafasını kaldırdı.

"Sadece merak ettim"

"Hayır, zaten onu çok tanımıyorum dersten derse görüyordum kendisini"

Peter peki dedi ve ayağa kalktı hala tisortunde süt lekesi gözüküyordu.

"Süt lekesini lavaboya gidip bi sileyim hala gözüküyor da, birazdan gelirim siz takılın"

Ned'de peter'in pesinden gitti peter her zaman ki gibi gözüküyordu.

Masada Wanda ve MJ kalmıştı.

MJ defterine bir insan kafası ciziyordu kızın resim yetenekleri baya iyiydi.

Wanda etrafa bakındı ve birazcık kaydı ve tam MJ'nin karsina geçti.

Wanda MJ'nın gözlerinin içine bakıyordu MJ ise defterine.

En sonunda MJ çizmeyi bıraktı kalemini kitabinin arasına koydu ve kapattı.

"Bir şey mi sorucaktın, yoksa gözlerinden çıkacak lazer ile beni öldürmeyi mi planlıyordun"

"Bir şey sorucaktım"

"Dinliyorum"

"Bir çocuk var şu sıralar sürekli ona karşı nasıl hissettiğimi çözmeye çalışıyorum, ama bence ondan hoşlanmıyorum"

"Wanda, Eğer sürekli birisi hakkında nasıl hissettiğini düşünüyorsan, bu çoktan ondan hoslandığın anlamına gelmez mi?"


Selam ve görüşürüz

My Hero (spiderwitch)On viuen les histories. Descobreix ara