"En değerli varlığıma dediğine göre kadın çok yakın olmalı." dedi Harun. "Tabi bunu Emin'in yazmadığını varsayarsak."

"Anladığım kadarıyla bulabildikleri tek akraba Emin Bey olmuş. Yoksa bu yaşlı kadına da verebilirlerdi onu." diye fikir yürüttü Semih. Artık çekinmeden düşüncelerini dile getirebiliyordu.

Üç çift heyecanlı göz minik fotoğraftaki yaşlı kadına yoğunlaştı bir süre. Beyaz saçlı başını yanındaki kız çocuğuna doğru hafifçe eğen kadının bakışlarında sonsuz bir keder gizliydi. Aslında aynı ifade diğerlerinde de hissediliyordu. Her ne kadar gülmeye çalışıyorlarsa da...

"Yaşlı kadın hakkında tahmini olan var mı?" diye sordu Harun.

"Akrabası olamaz bence." dedi Semih. "Yoksa Kader'i alabilirdi. Yine de görebildiğim kadarıyla onunla güçlü bir bağı var gibi."

"Küçük kızla en ufak bir benzerliği de yok ama..." diye mırıldandı Metin. "Acaba sonradan ortaya çıkan başka bir akraba olabilir mi?"

Fotoğraf hemen daha yakın takibe alındı. Yaşlı kadının iri burnu ve kemikli yüz hatları dikkatle incelendi. Gerçekten de hiç benzemiyordu.

"Kadının geçmişini detaylı olarak araştırmak gerekecek." dedi Harun. Gözleri fotoğrafta takılı kalmıştı.

"Evet efendim." diye onayladı Metin. "Otel kayıtlarında hala genç kızlık adıyla görünüyor.Kader Ezel Çelik... Zaten bu sayede de kimsenin dikkatini çekmemiş." Semih'e kısacık bir bakış atarken takdirle gülümsedi. "Adresten yakaladı."

Harun da bir anda yüzü kızaran Semih'e dönmüştü ancak çok istemesine rağmen utandığını anlayıp daha fazla yorum yapmadı. Bunun yerine "Akıllı kadın diyeceğim ama..." dedi sakin bir sesle. "Daha çok..."

Yaşlı adam duraksar gibi olunca "Fırsatçı efendim." diye araya girdi yeni cesur Semih. "Gerçi o saatte o dolapta ne işi olduğunu Allah bilir ama yine de böyle bir şeyi öngörüp ona göre hazırlık yaptığını düşünmek de biraz zor bir ihtimal."

Söylenenlere katıldığını belli edercesine başını sallayan Metin bilgi vermeye devam etti. "Vatandaşlık numarasıyla araştırmaya karar verdim. Güvendiğim bir iki kişi var ama siz onay vermeden başlamak istemedim."

Kısacık bir süre olası riskleri tartarmış gibi düşünceli göründü Harun. Arkasından da birden sırıtıp "Vehbi'ye versene onu." diye önerdi.

"Personel müdürüne mi? En başta düşündüğüm kişi oydu aslında ama... Bu tehlikeli olmaz mı efendim? O kadının herhangi bir şekilde şirket kayıtlarında gözükmesi ilerde sorun olabilir."

"Niye? Sonuçta isteyen istediği yere iş başvurusunda bulunabilir. Bizimle bir ilgi kurmaları imkansız. Hem Vehbi de ismin kaynağını ortalığa serecek bir adam değildir."

"Orası doğru da..." dedi Metin. Yine de sanki hala tereddütlü gibiydi. Ancak personel müdürünün cin gibi bakışları aklına gelince o da sırıttı. "Aslında... Neden olmasın? O kadının bütün sırlarını ortaya çıkaracak biri varsa o da Vehbi'dir."

"Evet." dedi Semih. Nedense sesi sıkıntılıydı. "Beni araştırırken nineme kök söktürmüş. Ne zaman onu kızdırmak istesem Vehbi Bey'in adını söylemem yetiyor."

Bir an odada derin bir sessizlik oldu. Semih acaba çok mu ileri gittim diye endişelenmeye başlamıştı ki bir kahkaha tufanıyla irkildi.

"O halde iş Vehbi'de." diye son noktayı koydu Harun ve Metin'e baktı.

"Tamam efendim." dedi genç adam hemen. Masanın üstüne yayılmış belgeleri toplayarak Semih'e uzattı. "Usulünce hallederim."

KADER OYUNU- EZELजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें