Episode^21

80 11 0
                                    

Süveyda'nın ağzından

Gecenin bir yarısı, üzerime yağan yağmur yüzünden yattığım banktan doğruldum. Uyuyakalmışım.

Kızgınlığıma kanıp tüm kartlarımı kırmıştım. Cebimde kalan üç kuruşu da birkaç gün önce bitirmiştim. Yani hem parasızım hem evsizim hem açım. Ayrıca çok üşüyorum. Bana evim olacak o adamı affedemiyorum ama onsuz da yapamıyorum.

Bir buçuk aya yakın süredir Cihad'tan, kızlardan ve çocuklardan haber alamıyordum. Anne babamı çok ama çok özlemiştim. Sanırım mecburen affetmek zorundayım yoksa ölüp gideceğim.

2 hafta bölümden arkadaşım Selen'de kaldım. Herkes başka şehre gittiğimi düşünecekleri için en yakında kalmaya karar verdim. Selen sağolsun ricamı kabul etti, bana hak verdi ve onda kaldığımı hiçkimseye söylemedi.

Selen'in ev arkadaşı geldiği için misafirliğimi sonlandırmak zorunda kaldım. Ardından liseden arkadaşım Berkay'ı aradım, durumu anlattım daha doğrusu gidecek bir yerinin olmayışını. Sağolsun bana annesinin evini ayarladı. Annesi ve babası vefat ettikten sonra eve kimse uğramaz olmuş. 2 haftaya yakın orada kaldım. Yalnız kalmayım diye sağolsun Berkay gündüzleri sık sık kahve içmeye veya kahvaltıya gelirdi.

Sonrası zaten hep aynı.

Ama artık ne açlığa, ne onsuzluğa tahammül edebiliyorum. Ben cihad'ı çok özledim.

Cihad'ın evinin mahallesinin 3 arka sokağındaki parktayım. Gidecek yüzüm yok, ben affetsem bile o affetmez diye düşünüyorum ama bunu yapmaya mecburum.

Çantamı ve bavulumu alıp yürümeye başladım. Üstüm başım sırılsıklam bir haldeyim.

Melike'yi ve Mercan'ı çok özledim. Pijamalarımızı giyip sabahlara kadar mutfakta sohbet ettiğimiz o samimi geceleri de.

Anlıyorum beni üzmemek için söylediler ama ben bunu ya onlardan ya ailemden duymak isterdim. Sarp'ın ağzından asla duymak istemezdim, üstelik böylesine küstah bir tavırla.

Neyseki Sarp istediğini almış bir vaziyette mutludur sanırım. Ben onu yarasından vurmadım ama o bende derin bir yara açıp çok güzel bıçak soktu. Tam da onun karakterine yakışır bir şey.

Ben böyle öğrenmek istemezdim. Ama ölümlü Dünya, üvey olsam da anne baba bildiğim iki insan var. Ben de kabul ediyorum doğuranın değil büyütenin anne olduğunu. Beni sevmeseler bana kızım derler miydi hiç ?

Zoruma en çok giden şey, Cihad tüm geçmişi bildiği halde bana bir şey demedi. Üstelik o evin yandığına dair yalan söyledi. Tamam ikisi de yangın ama bana dedikleri çok yakın zamanda olmuş bir yangın, mazide değil.

İşte sokaktayım, Cihad'ın evi görüş alanıma girdi. Öyle özledim ki şuan telefonum olsa herkesi arar özür dilerim. Ben böyle büyük bir şeyi affetiysem onların da kırgınlıkları geçer affederlerdi elbet.

Gözümden akan yaşı son anda fark ettim. Ayaklarımın altında beton döküyorlarmış gibi olduğum yere çivilendim.

Eve çok yakınım, tam yolun ortasındayım. Ama yüreğim bir kez daha kuş misali uçtu gitti. Cihad'ın evinden bir kız çıkmıştı. Arkasını dönüp el salladığı kişi Cihad'tı büyük ihtimal.
Kız tam gidiyorken Cihad'ın ağzından bir isim çıktı ve Cihad görüş alanıma girdi. Evden çıkıp o kıza sarıldı.

Benim yere göğe sığdıramadığım, beni nerelere fırlatmıştı öyle.

Süveyda o an acıyla elindeki bavulu salmıştı. Eli midesine doğru kayıp sırılsıklam olmuş tişörtü iyice kavradı. İki büklüm bir vaziyette dudaklarından ağlamaklı bir nida kaçırdı. Gözlerini yumdu. Onu görsün istemiyordu ama çok geçti. Onlardan başka kimsenin olmadığı, sadece yağmurun duyulduğu bu boş sokakta, Süveyda'nın isyanı çoktan yankılanmıştı.

•Sûveyda• BİTTİWhere stories live. Discover now